İkigü turup bardı ilig tapa, körü aldı ilig yorıdı kopa
Her ikisi kalkıp, hükümdara gittiler, hükümdar yerinden kalktı, onlara doğru yürüdü ve kendilerini karşıladı.
Selâm kıldı ilig eñ aşnu körüp, aleyk berdi zâhid selâmka turup
Karşılaşınca, önce hükümdar selâm verdi, zahit ise, yalnız onun selâmına mukabele etti.
Eligleşti ilig bu zâhid bile, ayıttı ilig yazlu sevnü küle
Hükümdar zahit ile el sıkıştı, sevinç içinde güler yüzle hâl-hâtır sordu.
Orun kıldı artuk öziñe yakın, ağırladı aşru bağırsaklıkın
Kendisinin yanı-başında yer verdi, ona aşırı bir iltifat ve hürmet gösterdi.
Ayur emgediñ sen ay odğurmış a, yadağın bu yerke özüñ kelmiş e
Ey Odgurmış, yaya olarak buraya kadar gelmekle çok büyük zahmetlere katlandın — dedi.
Yanut berdi odğurmış aydı közüm, seni kördi emgek unıttı özüm
Odgurmış cevap verdi : ve : — Seni görünce, ben bu zahmetleri unuttum — dedi —
Özüm ârzûlap keldi emdi saña, nelük teggey emgek ay ilig maña
Ben sana kendi arzumla geldim, ey hükümdar, bu bana nasıl zahmet olabilir.
Kişi öz tilekin yorısa barıp, tegir terk tilekke bu kalmaz arıp
İnsan kendi arzusu ile yola çıkarsa, gideceği yere çabuk erişir ve yolda yorulup kalmaz.
Negü ter eşitgil böke yavğusı, ukuş birle yadmış ajunka küsi
Aklı ile dünyaya şöhretini yaymış olan Böke yavgusı ne der, dinle.
Köñül ârzûlasa yırak yer yağuk, bolur terk tilekin bulur ol anuk
Gönülden arzulanırsa, uzak yer yakın olur ve insan dileğini, kendisi için hazırlanmış gibi, derhâl elde eder.
Köñül birle mañsa kişi ârzûlap, tegir ârzûka terk yağukluk ulap
insan isteyerek ve arzulayarak yola çıkarsa, bu sevgi ile dileğine çabuk erişir.
Köñülsüz kayu yerke mañsa adak, neçe yer yakın erse boldı yırak
Arzu edilmeyen bir yere doğru yola çıkılırsa, bu yol ne kadar yakın olursa-olsun, yine uzak gelir.
Adakın yorığlıka emgek tegir, köñül birle mañsa ol emgek barır
Yayan yürüyen insan zahmet çeker, fakat gönül arzusu ile yürüyünce, bu zahmet ortadan kalkar.
Köñül birle keldim saña ay ilig, kaçan tegge emgek yetürgil bilig
Ey hükümdar, ben sana gönül arzusu ile geldim, bu bana niçin zahmet olsun.
Köñül kimni sevse tilese bakın, neçe yer yırak erse boldı yakın
Gönül birini sever ve arzu ederse, onun bulunduğu yer ne kadar uzak olursa-olsun, yine yakın görünür.
İlig aydı sözde eñ aşnu saña, ayıtğu sözüm bar ayu ber maña
Hükümdar: —Her şeyden önce sana soracak bir sözüm var, bana cevap ver — dedi —
Sen emdi köñül birle keldiñ maña, velikin neteg ol bu iş ay toña
Sen şimdi gönül arzusu ile bana geldin, fakat şu iş nasıl oldu, ey kudretlim.
Bilir sen selâm fazlı artuk uluğ, kim aşnu aşunsa açar bu yoluğ
Bilirsin ki, selâmın fazileti çok büyüktür, kim daha önce bunu yaparsa, bu fazileti o göstermiş olur.
Meni kördüñ erse selâm kılmadıñ, bu fazlığ muyanığ kalı kolmadıñ
Sen beni görünce, selâm vermedin, bu fazileti ve sevabı neden istemedin.
Yanut berdi odğurmış aydı selâm, bilip kılmadım men eñ aşnu ulam
Odgurmış cevap verdi ve : — Ben bilerek bunu yaptım ve önceden selâm vermedim — dedi —
Selâm ol kişike selâmet yolı, selâm kıldı erse uruldı ulı
Selâm insana selâmet yoludur, kim selâm verirse, karşısındakine te'minat vermiş olur.
Selâm ol kişike iminlik emân, selâm kılsa ötrü imin boldı cân
Selâm insan için emniyet ve selâmettir, selâm veren kimse karşısındakinin hayatını emniyet altına almış olur.
Muñar meñzetü keldi emdi bu söz, eşitgil munı sen ayâ köñli tüz
Şimdi buna benzer bir söz vardır, ey temiz kalpli insan, dinle.
Emân berdi erke selâm kılğuçı, selâmet bulundı aleyk alğuçı
Selâm veren kimse insana âmân verir, selâmı alan kimse, selâmette olur.
Selâm ol selâmet kişi şerriñe, selâmetlık aldı yanut kılğuçı
Selâm insanı insanların şerrinden korur, selâma mukabele eden kimse selâmetini te'minat altına almış olur.
Uluğlar kerek kim kiçigke selâm, aşundursa ötrü bolur iş temâm
Büyüklerin küçüklere selâm vermesi lâzımdır ve böylece işler yoluna girer.
Kiçig tutsa kılsa uluğlar sözi, selâmet tirildi kutuldı özi
Küçükler büyüklerin sözünü dinler ve ona göre hareket ederlerse, selâmetle yaşarlar ve emniyette olurlar.
Kiçig bolsa imin uluğ şerrindin, selâmet bulunsa umup hayrındın
Küçükler büyüklerin şerrinden emin olmalıdırlar, böylece onlardan hayır umarak, emniyet içinde yaşarlar.
Meniñdin iligke kaçan tegge şer, kiçig men kiçigdin negü yası bar
Benden hükümdara ne gibi bir kötülük dokunabilir, ben küçüğüm, küçükten büyüğe nasıl bir zarar gelebilir.
İlig elgi barça bodunka uzun, negü kolsa kılğay tügülse yüzün
Hükümdarın eli bütün halka uzanır, gazaba gelirse, istediğini yapabilir.
Körü bar kara begke kılmaz selâm, bu mani üçün ol ay bilgi tamâm
Dikkat et, selâmın bu mânasından dolayı halk beye selâm vermez, ey bütün bunları bilen insan.
Meni sen eñ aşnu tapuğka tilep, özüñke okıdıñ üküş ârzûlap
ilk önce sen benim hizmetine girmemi istedin, çok arzu ederek, beni yanma çağırdın.
Bolu bermedim men sözüg tutmadım, bu alçı ajunka özün bütmedim
Ben bunu kabul etmedim ve sözünü dinlemedim, çünki ben bu aldatıcı dünyaya inanmıyorum.
Anı kodtuñ emdi ziyâret üçün, okıdıñ munu keldim emdi bu tün
Ondan vazgeçip, sâdece seni ziyaret etmemi istedin, işte ben de şimdi bu gece ziyarete geldim.
Takı eymenür erdim emdi saña, selâmın emân berdiñ emdi maña
Yine de senden çekmiyordum, fakat sen selâm ile bana emniyet verdin.
Yana aşnukı sözke yañay teyü, takı korkur erdim saña eymenü
Tekrar eski fikrine dönecek diye, senden çekiniyor ve korkuyordum.
Tükel büttüm emdi saña belgülüg, maña edgü teggey seniñdin ülüg
Şimdi sana tamamıyle ve gerçekten inandım, bana senden ancak iyilik gelebilir.
İlig aydı begke idi ked yavuz, tilin sözlemiştin yana yansa öz
Hükümdar şu mukabelede bulundu : — Bir bey için, verdiği sözden dönmek çok fena bir şeydir.
Uluğluk yemesün ol elgi uzun, yanar erse tilde yorıtmış sözün
Verdiği sözden dönen bey hiç bir zaman büyüklüğe ermesin.
Ajunka elig bolmasun ol kişi, tili yalğan erse kılınçı buşı
Yalancı ve öfkeli insan hiç bir zaman dünyaya hâkim olmasın.
Neteg beg bolur ol bodunka uluğ, tili yalğan erse kör elgi kuruğ
Yalancı ve hasis kimse nasıl halka beylik edebilir.
Takı munda yegrek bilig sözlemiş, sözüg kıysa kıylur kaçar kut temiş
Bilgi de bundan daha iyi bir söz söylemiştir : insan sözünden dönerse, saadet de ona yüz çevirir, ondan kaçar.
Kişide yavuzrakı yalğan bolur, yavuzda yavuz vade kıyğan bolur
Yalancı — insanların kötüsüdür, kötülerin kötüsü ise, verdiği sözünden dönen kimsedir.
İdi yakşı aymış köni sözlüg er, köni sözlüg erke bayat bersü ter
Doğru sözlü insan çok iyi söylemiş, doğru söyleyen insanı Allah ecre nail etsin.
Sözi çın kerek beg kıyıksız köni, sözinde yanığlığ teme er anı
Bey sözü dürüst olmalı ve o bundan caymamalıdır, sözünden dönen kimseye erkek denilmez.
Tilin sözlemiş sözde yanmaz eren, sözinde yanığlı işiler sanı
Erkek insan verdiği sözden geri dönmez, sözünden dönenleri sen kadın bil.
Yanut berdi odğurmış aydı ilig, bu edgü kılıklarka buldı elig
Odgurmuş cevap verdi:—-Hükümdar bu iyi hareketlere vâsıta oldu— dedi —
Bayat arturu bersü ilig saña, bu edgü kılıklar bu edgü yaña
Ey hükümdar, Tanrı senin bu iyi hareketlerin ile bu iyi ahlâkını dâim etsin ve artırsın.
Bodunda talu ol bu begler özi, özi teg talu tutğu kılkı sözi
Halk içinde seçkin olan bu beylerin hareketleri ve sözleri de, kendileri gibi, seçkin olmalıdır.
Biliglig bilig berdi mundağ ayur, beg edgü köni bolsa bodnı bayur
Bilgili insan bilgi verir ve şöyle der : Bey iyi ve doğru olursa, halk zenginleşir.
Negü ter eşitgil ürüñ başlığ er, ajunuğ keçürmiş uzun yaşlığ er
Ak saçlı, dünya görmüş ve yaş yaşamış insan ne der, dinle.
Kılınç edgü tut ay ajun tutğuçı, keligli-turur kut yana barğuçı
Ey dünyaya hâkim olan, iyi hareket et, saadet geldiği gibi, tekrar gidebilir.
Katığlan özüñke kodun edgü at, vefâ kılmağay kut seni kığa yat
Gayret et, iyi ad kazan, saadet vefasızdır, sana tekrar yabancı muamelesi yapabilir.
İsiz kılmağıl sen ay elgi uzun, kamuğ edgülük kıl kılınçın sözün
Ey kudret sahibi, sen kötülük yapma, sözünle ve hareketinle her vakit iyilik etmeğe çalış.
Uluğluk bu beglik yüz evrür saña, meger edgülük yüz evürmez toña
Büyüklük ve bu beylik sana yüz çevirebilir, yalnız iyilik sana yüz çevirmez.
Bu kün edgü kazğan bodun yüki yüd, yarın edgü kelgey keçip barsa üd
Bugün iyilik kazan, halkın yükünü yüklen, zaman geçer, gider ve yarın sana bundan iyilik gelir.
Tüpi yel-turur bu tiriglik küni, ınançsız-turur kut keçürgey seni
Bu ömrün günleri fırtına gibi geçer, saadet vefasızdır, bir gün seni de bırakır.
İlig aydı ukğıl ay bilgi uluğ, tilekim bu ol sinde açğıl yoluğ
Hükümdar : — Ey bilgisi büyük olan insan, dinle — dedi— senden dileğim şudur : bana iyilik yolunu göster.
Seni munça bekrü tutup koldukum, bu erdi tilekim meniñ ay tokum
Seni bu kadar ısrarla istemekten maksadım da bu idi, ey gönlümü doyuran insan.
Maña bergil emdi bu öt sav erig, meger edgülükke yetilgey elig
Bütün gayretimi yalnız iyilik yoluna hasretmem için, bana şimdi öğüt ve nasihat ver.
Kişi bar kalın bod boğuz ağrukı, köni çın bağırsak yok ol ay akı
Etrafımda geçinen kalabalık bir insan kütlesi var, fakat bunlar arasında, ey cömert insan, doğru, dürüst ve sâdık kimse yoktur.
Bu begler bulur barça ârzû tilek, özi köñliñe sığğu bulmaz yölek
Beyler bütün arzu ve dileklerini bulurlar, fakat kendilerine müessir olabilecek bir yardımcı bulamazlar.
Kapuğda kalın baş yumıttı yorır, tusulur kişi yok maña ay bilir
Kapıda bir sürü insan dolaşır, durur, fakat bana faydası dokunacak bir kimse yoktur, ey bilir.
Muñar meñzer emdi bu beyt ay akı, ukayın tese sen munukı okı
Ey cömert, şimdi şu beyit buna benzer, anlamak istersen, işte, oku.
Kişi tep yorıglı telim bar sanı, kişike tusulğu tilese kanı
İnsanım diye gezen pek çok kimse var, bunların içinde insana faydalı olanını ararsan, nerede.
Kılur bir kişi miñ kişiniñ işin, üküş miñ yumıtsa kılumaz anı
Bir insan bâzan bin kişinin işini yapar, bâzan binlerce insan toplanır ve bir kişinin işini göremez.
Yana aydı ilig ay odğurmış a, bayat fazlı barça özüñ bulmış a
Hükümdar devamla:—Ey Odgurmış, sen Tanrının bütün faziletlerini kendinde toplamış bir insansın — dedi —
Atıñka yaraşı kılınçıñ bütün, tilekiñ tükel bersü teñri kutun
Tabiatin adına yakışır şekilde mükemmeldir, Tanrı seni mes'ûd etsin ve bütün arzularını yerine getirsin.
Bayat bermişindin maña kıl ülüg, tirilsü köñül bolsu nefsim ölüg
Tanrının sana verdiğinden bana da bir hisse ayır, gönülüm dirilsin ve nefsim ölsün.
Yanut berdi odğurmış aydı ay beg, taçımnı körür sen kişi öggü teg
Odgurmış cevap verdi ve : — Ey hükümdar, insanlar benim görünüşümü öğerler, sen de ancak bu zahirimi görüyorsun — dedi —
Kalı bildiñ erse içim ay böke, bu kün sürgey erdiñ meni miñ söke
Ey kudretli insan, eğer içimi bir bilse idin, bana binlerce lanet edip, buradan kovardın.
Maña at uruldı bu zâhid atı, bu atım maña boldı tâat yutı
Bana zahit adı takıldığından beri bu ad benim için bir felâket olmuştur.
Meni alktaçı kör bu atım-turur, bu atım üçün nefs maña beg bolur
Beni mahveden bu adımdır, bu adımdan dolayı nefsim bana hâkim olmuştur.
Kebit ked bezedim kişi körgüsi, asığ yok kebitte satığ belgüsi
İnsanların göreceği dükkânımı çok iyi süsledim, fakat burada kâr ve ticâretten eser yoktur.
Taşın körmegil sen ay ilig kişig, kişiniñ için kör yaşutluğ işig
Ey hükümdar, sen insanın dışına bakma, insanın içine, onun gizli emellerine bak.
Neçe körklüg erse kağun taş yüzi, yıdı ya bedizi ya meñzi tözi
Kavunun dışı, kokusu, şekli veya rengi ne kadar güzel olursa-olsun,
İçinde tatığ bolmasa ol kağun, anı taştın atğu bolur ay sığun
içinde tadı yoksa, o kavunu kaldırıp atmak icap eder, ey dağ keçisi gibi çevik insan.
Negü ter eşit emdi köñli oduğ, içiñni beze tutma taş sır boduğ
Dinle, şimdi uyanık insan ne der : içini süsle, dışını boyayıp-cilâlama.
Kamuğ neñ kötürgüsi içtin bolur, içi bolmasa taş yaramaz kalur
Her nesneyi yükselten şey onun içinden gelir, içi yoksa, dışı hiçbir işe yaramaz.
Yanut berdi ilig ayur ay süzük, içiñ me taşıñ birle barça tüzük
Hükümdar cevap verdi : — Ey saf gönüllü insan, senin için ve dışın her bakımdan iyidir — dedi —
Özüñ yük yinitti bu dünyâ kodup, ilindim men emdi ağır yük yüdüp
Bu dünyadan vaz geçmekle sen yükünü hafiflettin, ben ise, ona tutuldum ve ağır yük altına girdim.
Bu dünyâ işi kıldı meşğul meni, bayat tapğıña öz tegümez kanı
Bu dünya işi beni meşgul etti, Tanrı ibâdeti nerede, ona artık vakit bulamıyorum.
Maña öt erig bir tutunsu özüm, kutadsu sözüg çın süzülsü özüm
Bana öğüt ve nasîhat ver, ona göre hareket edeyim, sözüm saadet getirsin ve ben gerçekten ruhumu tasfiye edeyim.
Yanut berdi odğurmış aydı beg e, kamuğ edgülükke sen edgün teg e
Odgurmış cevap verdi:—Ey hükümdar, her türlü iyiliğe sen iyilikle erişmeğe çalış — dedi —
Bayat kullarında meniñde yavuz, adın bilmegil sen ay bilgi ögüz
Ey bilgisi nehir gibi akan, bil ki, Tann kulları arasında benden kötü başka biri yoktur.
Meniñde yavuzrak bayatım kulı, men ök-men ay ilig tilese kalı
Ey hükümdar, Tanrının benden daha kötü kulunu istersen, o yine benim.
Negü asğı bolğay meniñ sözlerim, tusulğaymu erki saña ötlerim
Benim sözlerimin ne faydası olacaktır, acaba nasihatlerim sana faydalı olabilir mi.
Yana men idimdin umınç kesmedim, yazuk yarlıkağlı ol ol bir idim
Buna rağmen, ben rabbimden ümidimi kesmedim, bütün günahları affeden o bir rabbimdir.
Negü ter eşitgil yazukluğ kulı, yazukın bilip udri koldı tili
Günahlarını itiraf eden ve Tanrıdan afiv ve mağfiret dileyen günahkâr kul ne der, dinle.
Yazukluğ cefâlığ kuluñ-men otun, baka körse barça yazuk-men bütün
Ben senin günahkâr, cefakâr kulunum, iyice bakarsan, ben baştan ayağa günahım.
Seniñde adın yok sığınğu idim, yazukuın bağışla yölegil kutun
Senden başka sığınacak rabbim yok, günahımı bağışla ve saadet yolunda beni destekle.
Yanut berdi ilig ayur ay oduğ, bu kılkıñ bodudı bu edgü boduğ
Hükümdar cevap verdi : — Ey uyanık insan, bu güzel vücûdu Tanrı bu güzel ahlâk ile süslemiştir — dedi —
Özüñni yavuzrak biliriñ üçün, bodunda sen edgü bolur sen küçün
Kendini daha kötü olarak bildiğin için, ister-istemez, halkın en seçkini oluyorsun.
Köñül til arıttıñ arıdı özüñ, meni ötlegil bir tusulsu sözüg
Gönlünü ve dilini temizledin, kendin de temiz oldun, öğüt ver, ben de senin sözünden istifâde edeyim.
Ay edgü kılıklığ bütün işi çın, maña öt erig ber bağırsaklıkın
Ey iyi tabiatli, inanılır ve işi doğru olan insan, bana acı, öğüt ve nasihat ver.
Bayat berdi barça saña edgülük, bu edgü yolın aç maña ay külüg
Tanrı sana her türlü iyilikleri ihsan etmiş, ey namlı, bu iyilik yolunu bana da aç.
Ay edgü kişi ötle emdi maña, yanut berge teñri yarınlık saña
Ey iyi insan, şimdi bana öğüt ver, yarın Tanrı sana bunun ecrini ihsan eder.