Devât koldı kâğad yana ok ilig, kalem aldı elgin bitidi bitig
Hükümdar kalem, kâğıt istedi, kalemi eline alıp, mektup yazdı.
Bayat atı birle sözüg başladı, törütgen igidgen keçürgen tedi
Tanrı adı ile söze başladı: — Yaratan, besleyen ve göçüren odur — dedi.
Ayur miñ senâ ol uğan teñrike, ezel hükmi tegrür köni egrike
O kadir Tanrıya bin sena olsun, doğru ve eğriye ezel hükmünü o eriştirir.
Bir ol bir katıksız karıksız arığ, yokuğ bar kılur ol kılur yok barığ
O bir tektir, temizdir, ona hiç bir şey katılmamış ve karışmamıştır, yoğu var eder ve varı da yok eder.
Bir ök bil tilin ög bütürgil köñül, tapuğ kıl köñül til köni tut amul
Onu bir tek bil, ona hamd et ve gönülden inan, ibâdet kıl, imanın gıll-u-gîşten ârî olsun.
Negü kolsa kolmış tilekin bulur, negüg bol tese ol tilemiş bolur
O ne irâde ederse, irâdesi yerini bulur, neye "ol" derse, o olur.
Tüzü teprenürke tirilgü berür, tiriglik tuşı bu ölüm ol ıdur
Bütün canlıların rızkını o verir, her kese hayatı verdiği gibi, ölüm de onun emri iledir.
Ağırlık uçuzluk anıñ hükmi ol, uluğka kiçigke yeme açsa yol
İzzet ve zillet, büyüğe ve küçüğe bu yollar onun hükmü ile açılır.
Tilemiş tilekin biliglisi yok, yorıtur kazâsın tıdığlısı yok
Onun dilediği şeyi bilen yoktur, ilâhî kazanın cereyanına kimse mâni olamaz.
Tümen miñ selâmım sevüg savçıka, tegürsün bayatım köni yolçıka
Tanrı sevgili resule, o doğru yolu gösterene, yüz binlerce salât ve selâmımı eriştirsin.
Tüzü işleriñe yeme ök selâm, tegürsün bayatım kesüksüz ulam
Tanrı onun bütün ashabına da, devamlı olarak, selâmlarımı ulaştırsın.
İligdin üküş ögdi aytığ selâm, ıdur-men saña ay ukuşı temâm
Hükümdar seni çok öğerek, hatırını soruyor ve selâm gönderiyor, ey kâmil akıllı insan.
Köñül aytu ıdtım bitidim bitig, negü teg erür sen ay bilge tetig
Hatır ve gönül sormak üzere, sana mektup yazdım, ey zeki âlim, nasılsın ?
Saña ıdtım erdi kadaşıñnı-men, tilekim ol erdi maña kelse sen
Sana kardeşini göndermiş ve senin bana gelmeni istemiştim.
Özüñ taplamaduk berü kelmekiñ, maña tuşmaku hem yüzüm körmekiñ
Sen bana gelmeği, benimle buluşmağı ve yüzümü görmeği kabul etmemişsin.
Bitigke yanut söz bitimiş özüñ, tilin me kadaşu tegürdi sözüg
Mektuba karşı bir cevap yazmışsın, kardeşin ağızdan söylediklerini de nakletti.
Okıdım bitigniñ ukuldı bu söz, sözümni eşitgil kaçurmağıl öz
Mektubunu okudum, sözlerin anlaşıldı, fakat benim sözümü de dinle, kendini gizleme.
Şekerde süçigrek söz ıdtım saña, ağuda açığ keldi yañı maña
Sana şekerden daha tatlı söz gönderdim, karşılığı bana zehirden daha acı olarak geldi.
Eşitgil yana bu meniñ sözlerim, köñülke alın ay bağırsak erim
Benim bu sözlerimi de bir kere dinle, ey temiz kalpli insan, bunları iyice düşün.
Özüñ koldı erse bu zâhid atın, atıñ boldı zâhid özüñ tağ katın
Sen bu zâhid adını istediğin için, adın zâhid oldu ve kendin de dağlara çekildin.
Bu çav birle atıñ yadıldı kör e, bedük belgü boldı kişiler ara
Bu şöhret ile adın yayıldı ve bütün insanlar arasında alem oldu.
Tapuğ kılmışıñ barça atıñ üçün, yava kılmağıl sen öz ülgüñ küçün
Senin ibâdet ile meşgul olman hep bu ad içindir, sen zorla kendi nasibini böyle heder etme.
Bodun közi tegse tapuğka kalı, buzuldı bu tapğuñ yıkıldı ulı
Eğer ibâdet halkın gözü önünde yapılırsa, bu ibâdet esassız ve mânâsız olur.
Bayat tapğı barça kerek örtügün, açılmasa halkka bu örtüg bu kün
Tanrıya yapılan bütün ibâdetler gizli yapılmalı ve bu örtü bugün de her kese açılmamahdır.
Bayat kizledi kör sevügrek kulın, bu kullar ara halk bilümez tilin
Tanrı sevdiği kullarını gizlemiştir, halk bu kullar arasında onları tanıyamaz.
Öz özin me ol kul bilümez bakın, yağımu bayatka bilemü yakın
Böyle bir kul da kendisi Tanrıya düşmanmıdır, yoksa yakın dost mudur, bunu kendisi bilemez.
Berü kel uluş kend içinde tiril, seni bilmesü halk katılğıl karıl
Buraya gel, kasaba ve şehir içinde yaşa, sen halk arasına katıl ve karış, onlar da senin kim olduğunu bilmesinler.
Halâl dünyâ kazğan özüñni yetür, todur aç yalıñnı hem oprak bütür
Helâl dünya malı kazan, kendine sarfet, açları doyur ve çıplakları giydir.
Halâl dünyâ bulsa kişi edgüsi, bulur iki ajun yegü kedgüsi
Helâl dünya malına sahip olan insan her iki dünyaya nail olur, onun yiyeceği ve giyeceği eksik olmaz.
Bu sözni eşit ay maña kelmedük, negü ter arığ bilge bağı bedük
Ey bana gelmek istemeyen, bu sözü dinle, temiz bilgili ve büyük bir hulûs sahibi insan ne der.
Tuşar erse dünyâ kalı edgüke, yarar iki ajun yegü kedgüke
Eğer dünya malı iyi insana rastlarsa, o her iki dünyada rahat ve huzur te'min eder.
Bulup dünyâ mâlın yeyü bilmese, sakış tegdi ülgi ağır yüdgüke
Dünya malını bulup da, onu yemesini bilmeyenin nasibi, yüklenmesi güç olan bir hesaptan ibarettir.
Bayat kullarıña tusul ay bügü, kişike tusulur erig er tegü
Ey hakîm, Tanrının kullarına faydalı ol, insanlara faydalı olan kimselere ancak insan denilir.
Seni men müsülmân tususı üçün, okır-men bu yerke ay zâhid küçün
Ey zâhid, ben seni müslümanların istifâdesi için, ısrarla buraya çağırıyorum.
Berü kel tusulğıl kişike yara, tusulmaz ölüg ol tirigler ara
Buraya gel, insanlara faydalı ol, faydasız kimse diriler arasında bir ölüdür.
Öz asğın tilegli kişimü bolur, kişi ol bolur kör el asğın kolur
Kendi menfaatini güden insanmı olur, insan olan halk menfaatini güder.
Akılık ol ermez ülese neñin, akı ol yuluğ kılsa cânın tenin
Mal dağıtmak cömerdlik değildir, asıl cömerd insan, canını, tenini feda eden insandır.
Bağırsak ol ermez özin beklese, bağırsak ol ol kör kişig edlese
Kendisini koruyan kimse merhametli değildir, merhametli insan başkalarının iyi olmaları için çalışan kimsedir.
Kişi edgü terler bu edgü kayu, maña ayu berğıl ay bilge bügü
îyi insan derler, bu iyi insan nerede, ey âlim hakîm, bana haber ver.
Kişi edgü terler bu edgü kim ol, bu edgü kişi muñda erke em ol
iyi adam derler, iyi adam kimdir, iyi adam derdi olanlara deva olan kimsedir.
Ay köñli süzük er ay bilgi üküş, baka kör bu sözke yetürgil ukuş
Ey duru gönüllü insan, ey bilgisi çok olan, dikkat et ve bu söz üzerinde düşün.
Bu aymış sözüm çın erürmü kör e, çın erse havâ bas berü kel tur a
Bu söylediğim doğrumu, bir bak, doğru ise, nefsine hâkim ol, buraya gel ve burada yaşa.
Uzun sözlese söz irinçig bolur, ukuşluğ kişiler sözüg az kılur
Söz uzun olursa, bıktırır, akıllı insanlar sözü kısa keserler.
Bu söz tap kıl emdi adın sözleme, ukuşka biligke tilin özneme
Bu sözü şimdi kâfi gör ve başka bir şey söyleme, akıla ve bilgiye karşı itiraz etme.
Takı ma negü erse kalmış sözüm, kadaşıñ tegürgey tutuzdı özüm
Daha başka, kalan ne gibi sözüm varsa, kardeşime emânet ettim, o sana ulaştıracaktır.
Tüketti bitig türdi badı katığ, kalık tanı esti kurıttı hatığ
Mektubu tamamladı, dürdü ve iyice bağladı, havadan serin bir esinti esti ve yazıyı kuruttu.
Kötürdi bitig kör öze tamğalap, sunup berdi ögdülmiş aldı ulap
Üzerini mühürleyip, mektubu eline aldı ve uzattı, Öğdülmış aldı.
Yana aydı ilig ay ögdülmişe, bitig ber yeme ay tilin bilmişe
Hükümdar devam etti : — Ey Öğdülmiş, mektubu götür ve bildiklerini de ağızdan söyle — dedi —
Katığlan yarağı ne erse takı, anı kıl anı kend uluşka okı
Daha ne lazımsa, onu da yap, gayret et, onu kasabaya ve şehre getirmeğe çalış.
Tileki ne erse bu yerke kelip, anı men bereyin itigin kılıp
Buraya gelince, ben ona lâzım olan her şeyi yapar ve bütün arzularını yerine getiririm.
İlel tep turup çıktı ögdülmişe, yorıp keldi evke ol edgü işe
Öğdülmiş, o iyi arkadaş — Baş üstüne ! — diyerek, kalkıp çıktı ve yürüyerek, evine geldi.
Tegip tüşti oldurdı evke kirip, yedi içti tındı bir ança serip
Gelip eve girdi, oturdu, yedi, içti ve bir müddet istirahat etti.
Yüzin kizledi yerke rûmi kızı, ajun kırtışı boldı zengi yüzi
Rûmî kızı yüzünü yere gizledi, dünyanın yüzü zenci derisi gibi oldu.
Kalık bütrü tuttı kara kuş öñi, ajun barça toldı kara kuş yüñi
Hava tamamiyle kara-kuş rengini aldı, bütün dünya kara-kuş tüyü ile doldu.
Töşek koldı yattı sakındı özün, negü sözlegüsi kadaşı közün
Yatak istedi, yattı, kardeşi ile karşılaşınca, neler söyleyeceğini uzun uzun düşündü.
Udup bardı azrak odundı yana, öçükmiş kömür teg karañku tün e
Bir az uykuya daldı, tekrar uyandı, gece, sönmüş kömür gibi, karanlık idi.
Usı uçtı koptı adakın örü, kara tün kötürmiş etekin örü
Uykusu kaçtı, ayağa kalktı, karanlık gece eteğini yukarı kaldırdı.
Yaşık koptı yerdin kötürdi başın, yaruk yüz küler teg yırıştı tişin
Güneş yerden kalktı, başını kaldırdı, sevgili yüzün tebessümü gibi parlak dişleri gözüktü.
Kopup yundı kıldı yana tañ namâz, yeme turdı ança duâ kıldı az
Kalkıp yıkandı, sabah namazını kıldı, namazdan sonra da bir müddet oturup, duâ etti.
Atın tuttı terkin bir oğlan bile, turup çıktı evdin sevinçin küle
Bir uşağa çabucak atını hazırlattı ve neş'e içinde evinden çıktı.
Barıp tegdi erse kadaşka yakın, yırak tüşti attın küdezdi hakın
Kardeşinin evine yaklaşınca, onun hatırını sayarak, bir az uzakta atından indi.
Ayur ay kadaşım nelük emgediñ, yana ok maña sen tekin kelmediñ
Sonra dedi: —Ey kardeşim, neye zahmet ettin, bu defa da sen bana her hâlde boşuna gelmedin.
Kese sözledim söz eşittiñ anı, nelük emgetür sen küçeyü meni
Sana kat'î sözümü söyledim, sen bunu duydun, neden beni ısrarla bu işe zorluyorsun.
Negü ter eşitgil bilig bergüçi, sınap edgü isiz kişig bilgüçi
Bilgi veren, tecrübe ile iyi ve kötü kimseleri ayırt eden insan ne der, dinle.
Kişike sınağı bir ök körse tap, tilek bilgüke bir tilin yörse tap
İnsanı tecrübe etmek için, onu bir defa görmek kâfidir, arzusunu anlamak için, onun bir kaç sözü kâfidir.
Bakır altunuğ er körüp bilmese, alıp azkına bir taşığ sürse tap
Eğer insan bakır ile altını görüp, tefrik edemezse, bunun için bir taş alıp, azacık sürtmek kâfidir.
Yanut berdi ögdülmiş aydı kadaş, maña buşmağıl sen köñül kılma baş
Öğdülmiş cevap verdi ve : — Kardeşim, bana gücenme, gönlünü yaralama — dedi —
Tapuğçı köz açsa begini körür, negü aysa begler anı ok kılur
Hizmetkâr gözünü açınca, karşısında beyini görür, beyler ne emrederlerse, onu aynen yerine getirir.
İligke bitigin tegürdüm sözüg, tilin me negü aydı erse özüñ
Hükümdara mektubunu verdim ve söylediklerini de kendisine olduğu gibi anlattım.
Sözüñke yanut kıldı ıdtı bitig, çıkardı bitig berdi elgin tetig
Bunlara cevap verdi ve mektup gönderdi. — Mektûpu çıkarıp, eli ile uzattı.
Bitig aldı odğurmış açtı turup, okıdı bitigin sakındı körüp
Odgurmış mektubu aldı ve açtı, okudu, bakıp kendi kendisine düşündü.
Ayur ay kadaşım ne erki igiñ, meni munça yavlak ederdi begiñ
Sonra: —Ey kardeşim, senin ne eksiğin var ki, beyin beni bu kadar ısrarla takip ediyor — dedi.