Öğdülmiş Hükümdara Kâtibin Nasıl Olması Gerektiğini Söyler
Öğdülmiş İligke Bitigçi Ilımğa Negü Teg Kerekin Ayur
Öğdülmiş Hükümdara Kâtibin Nasıl Olması Gerektiğini Söyler
Yanut berdi ögdülmiş aydı ilig, bu işke idi ked yetürsü bilig
Öğdülmiş cevap verdi ve : — Hükümdar bu husus hakkında çok düşünmelidir — dedi.
Ötüg berdi ögdülmiş aydı ay beg, yorayın bu sözni köñülteki teg
Öğdülmiş devamla şunları arzetti :— Ey bey, bu sözü düşündüğüm gibi izah edeyim — dedi —
Neçe me bilig bilse begler özi, bitigçi kerek ol bitise sözi
Beyler kendileri ne kadar bilgili olurlarsa-olsunlar, sözlerini yazmak için, onlara yine de kâtip lâzımdır.
Bitigçike ayğu kerek iç sözin, küdezse bitigçi üküş ya azın
Kâtibe sırları söylemek icap edecektir, kâtip, az veya çok olsun, bunları gizli tutmalıdır.
Bu iç söz tutuğlı bütün çın kerek, bütünlükke artuk bütün din kerek
Bu sırlara vâkıf olan kimse itimat edilir, dürüst bir insan ve itimat kazanmak için de, dini bütün olmalıdır.
Kalı tutmasa bu bitigçi sözüg, begi sırrı açlur bu örter özüñ
Eğer kâtip sır saklamasını bilmezse, beyinin sırrı fâş olur ve bu da kâtibi yakar, mahveder.
Neçe me bu begler sözin kizlese, bu iki kişike kerek sözlese
Beyler sözlerini ne kadar gizlerlerse-gizlesinler, onu şu iki kimseye açmak zorundadırlar.
Birisi bitigçi birisi vezir, bu iki kişike söz açmak tegir
Bunlardan biri — kâtip, biri — vezirdir, bu iki şahsa sırrı tevdi etmek icap eder.
Bu iki kişike söz açğu kerek, söz açsa avağları yüdgü kerek
Bu iki kişiye sırrı açmak ve sırrı açınca da nazlarını çekmek lâzımdır.
Bu iki kişide bolur barça söz, bu söz tutmasa öz işin buzdı öz
Bütün sırlar bu iki insanda bulunur, bu sırları saklamazlarsa, kendi işlerini kendileri bozmuş olurlar.
İdi yakşı aymış ötüken begi, tilin tutzu bermiş saña söz yegi
Ötüken beyi çok iyi söylemiş, sözlerin iyisini sana dili ile ulaştırmıştır.
Ay begler ınançı sözüg kizle berk, sözüg kizlemese başıñ barğa terk
Ey beylerin itimâdını kazanan insan, sırrı iyi sakla, sırrı saklayamazsan, derhâl başın gider.
Bu ağzıñ misâli üñür sanı teg, sözüg çıksa andın sehar tanı teg
Bu ağız bir in gibidir, sözün oradan çıkarsa, seher yeli gibi olur;
Yazıldı ajunka anı tirgüsüz, eşitti tüzü halk anı örtgüsüz
Dünyaya yayılır ve artık toplanmaz, onu bütün halk duyar ve artık örtülemez.
Ağızdın ara ot ara suv çıkar, birisi itigli birisi yıkar
Ağızdan bâzan ateş, bâzan da su çıkar, bunların biri yapar, biri de yıkar.
Küyer ot teg ol bu kereksiz sözüg, ağızdın çıkarmağu küygey özüñ
Lüzumsuz söz yanan ateş gibidir, onu ağızdan çıkarmamalısın, sonra kendin yanarsın.
Akar suv teg ol bu tilin edgü söz, kayuka bu aksa çeçek öndi tüz
Dilin söylediği iyi söz ise, akar su gibidir, nereye akarsa, orada çiçek açar.
Ayâ er atanmış biliglig bügü, köñül sırrı artuk katığ kizlegü
Ey merd tanınmış bilgili hakîm, gönül sırrını çok sıkı saklamalıdır.
Negü ter eşitgil bu beytig okı, köñül sırrı kizle ay köñlüm tokı
Şu beyti oku, bak, ne der, ey gönülümü doyuran, gönül sırrını gizli tut.
Köñül sırrı berk tut sen ayma tilin, kalı aydıñ erse ökünçi yılın
Gönül sırrını iyi muhafaza et, sen onu söyleme, eğer söylersen, peşimanlığı yıllarca sürer.
Kızıl til kara başka yavlak yağı, bu yavlak yağığ bekle inçin salın
Kırmızı dil kara başın amansız düşmanıdır, bu kötü düşmanı sıkı tut ve huzur içinde yaşa.
Bitigçi biliglig ukuşluğ kerek, hatı uz belâğat takı edgürek
Kâtip bilgili ve akıllı olmalı, güzel bir hatta ve üstün bir belâgate sahip bulunmalıdır.
Bitigde hat uz bolsa açlur köñül, okığu kelir baksa avnur köñül
Mektubun hattı güzel olursa, gönül açılır, onu görünce, insan okumak ister, gönül avunur.
Belâğat bile hat teñeşse kalı, idi edgü til bu bitig söz tili
Hattın güzelliği eğer belagat ile de bırleşırse, yazılı söz mükemmel bir ifâde bulmuş olur.
Negü ter eşitgil ıla sır teñi, idi edgü yañ bu bitig söz yañı
ila kâtibi ne der, dinle, yazılı söz usûlü mükemmel bir usûldür.
Kamuğ edgü sözler bitigde bolur, bitinmiş üçün söz unıtmaz kalur
Her türlü iyi söz kitaplarda bulunur, yazılmış olan söz unutulmaz, kalır.
Bitimedi erse bitigli bitig, negü bilgey erdiñe bu hikmet bilig
Yazanlar kitapları yazmamış olsalar idi, bu hikmet ve bilgileri biz nasıl öğrenebilecektik.
Bitip kodmasa erdi bilge bügü, biziñde ozakığ kim erdi tigü
Alim ve hakimler yazıp bırakmamış olsalardı, bizden evvel gelenlerden kim bahsedebilirdi.
Yok erse bitig bu kişiler ara, tilin sözke kim bütgey erdi kör e
İnsanlar arasında yazı olmasa idi, dille söylenen söze kim inanırdı.
Kişi ildin ilke söz ıdğu bolur, bitig bolmasa söz neçe sözleyür
İnsan bir yerden başka bir yere her vakit haber gönderir, yazı olmasa, fikrini nasıl ifâde eder.
İdi ked kereklig-turur bu bitig, bitig birle begler iter el itig
Yazı çok lüzumlu bir şeydir, beyler memleket işlerini yazı ile tanzim ederler.
Bu begler işiñe tusulur kişi, bu üç törlüg ol kör ay ilçi başı
Beylerin işine yarayan kimseler şu üç türlü insanlardır, ey hükümdar.
Birisi biliglig ukuşluğ bügü, takı bir bitigçi-turur sözlegü
Biri — bilgili, akıllı ve hakîm kimse, biri — kendisine sırlar tevdi edilen kâtip,
Üçünçi kür ersig er ol toñ yürek, yağıka börike bu ersig kerek
Üçüncüsü cesur, merd ve pek yürekli yiğittir, düşmana ve kurda karşı böyle bir yiğit lâzımdır.
Ukuşluğ biliglig bu öglüg bügü, keñeşke tusulur añar ne tigü
Anlayışlı, bilgili, akıllı ve hakîm kimse istişare için faydalı olur, ona söz yok.
Kamuğ el işin barça itgen bitig, bitigin tutar el kirişin tetig
Bütün memleket işlerini tanzim eden hep yazıdır, zeki insan memleketin gelirini yazı ile zapteder.
Kılıç alsa ersig eren işlese, yağı boynı yençse öze iglese
Yiğit adam ise, eline kılıç alır ve onu kullanarak, düşmanın boynunu vurur ve onu ayak altına alır.
Yumıtsa kayuda bu üç törlüg er, tilekin bulur er tümen ârzû yer
Bu üçü nerede bir araya gelirse, insan orada dileğine kavuşur ve bütünarzularına nâıl olur.
Bularda narukı kalın bu kotu, bu üçke udu bardaçı ol botu
Bunların dışında kalan bir sürü insan, bu üçüne uyarak yürüyen köşeklerdir.
Kılıç birle tutlur kalı tutsa el, kalem birle baslur kalı bassa el
Eğer memleket tutulursa, kılıç ile tutulur, eğer memlekete hüküm etmek icap ederse, kalem ile edilir.
Biligin ukuşun tegip el tüzer, bu üç neñ bile er ajunuğ süzer
İnsan bilgi ve akıl ile memleketi tanzim eder, bu üç şey ile insan dünyayı duru bir hâle getirir.
Bilig birle başlar begi el törü, ukuş birle işler kamuğ iş körü
Bey memleket ve kanunları bilgi ile ele alır, bütün işleri akıl ile görür.
Kılıç el tutar hem bodun kazğanur, kalem el tüzer hem hazine urur
Kılıç memleket zapteder ve zafer kazanır, kalem de memleket tanzim eder ve hazine toplar.
Kılıç kan tamuzsa begi el alır, kalemde kara tamsa altun kelir
Kılıç kan damlatırsa, memleket alır, kalemden mürekkep damlarsa, altın gelir.
Bu iki-turur bu ajun tutrukı, oza keçmiş iş hem kelir utrukı
Gerek geçmişte, gerek gelecekte bu dünyanın bize verip-vereceği bu iki şeydir.
Ayâ beg bu iki uluğ erdem ol, bügü ilçi begler munı tutğu yol
Ey bey, bu iki şey büyük bir fazilettir, hakîm hükümdarlar bunu kendilerine düstûr edinmelidirler.
Muñar meñzetü keldi emdi bu söz, eşitgil munı sen ayâ edgü öz
Şimdi buna benzer bir söz vardır, ey iyi insan, sen bunu dinle.
İdi edgü erdem bilig bilse er, takı artuk erdem kılıç ursa er
insanın bilgili olması çok iyi bir fazilettir, insanın kılıç kullanması daha üstün bir fazilettir.
Kılıç birle tutlur talu edgü el, kalem birle itlür tilek ârzû yer
Güzel ve iyi bir memleket kılıç ile zapt ve kalem ile tanzim edilir, her kes dilek ve arzusuna kavuşur.
Közi tok kerek hem özi umdusuz, bağırsak kerek çın özi koltğusuz
Kâtibin gözü tok olmalı ve tamahkâr olmamalıdır, doğru, içten bağlı ve gönülü gani olmalıdır.
Közi tok kişi neñke suklanmaz ol, kişi neñ bile bolsa arsıkmaz ol
Gözü tok insanda mala karşı hırs olmaz, böyle kimse mal ile aldatılmaz.
Kişi umduçı bolsa boldı bulun, suyurka anı sen ay körki tolun
insan tamahkâr olursa, nefsinin esîri olur, ey dolun ay gibi güzel yüzlüm, sen onu bağışla.
Neçe me beg erse kul ol umduçı, kişide eli umduçı ol tuçı
Tamahkâr, ne kadar bey olursa-olsun, kuldur, tamahkâr her vakit aşağılık bir insan olarak kalır.
Suk erse bitigçi bilig artatur, bitir umdu birle bitig artatur
Kâtip haris olursa, bilgisini kötüye kullanır, tamah ederek yazar ve yazıyı tahrif eder.
Kümüş körse altun añar arsıkar, idisi başın yer ya baş alsıkar
Altın ve gümüş görünce, ona aldanır, efendisinin başını yer yahut kendi başını kaybeder.
Bağırsak tapuğçı eşik yastanur, tiledükte tutçı kapuğda-turur
Sâdık hizmetkâr eşiği yastık yapar ve her istenildiği zaman kapıda hazır bulunur.
Bağırsak tapuğçı beg asğın tiler, teni cânı mâlın begiñe ular
Vefalı hizmetkâr beyin faydasını ister, tenini, canını ve malını beyine feda eder.
Bor içmez kerek bolsa kılkı arığ, yarağsız kılınçığ yıratsa arığ
Kâtip içki içmemeli ve temiz tabiatlı olmalı, yakışık olmayan bütün hareketleri kendisinden uzaklaştırmalıdır.
Bitigçi bor içse biligdin tezer, biligdin tezigli bitigdin azar
Kâtip içki içerse, bilgiden uzaklaşır, bilgiden uzaklaşan yazıda şaşırır.
Bitigçi keçe tañda elde kerek, neçede kerek bolsa anda kerek
Kâtip sabah-akşam kapıda durmalı, lâzım olduğu zaman hazır bulunmalıdır.
Kişide talula bu iki kişig, añar ötrü bergil bu iki eşig
İnsanlar arasında şu iki kişiyi seç ve onlara şu iki işi ver.
Birisi bitigçi hatı belgülüg, birisi yalavaç tili ülgülüg
Biri — yazmasını bilen kâtip, biri — konuşmasını bilen elçi.
Yakında yağukta ya yat baz ara, tuşar erse övke bulardın kör e
Gerek yakın-akraba, gerek yat-yabancılar arasında kırgınlıklar hâsıl olursa, bil ki, bunlar yüzündendir.
Bu iki kişidin tuşar tuşsa iş, bu iki kişiler iter itse iş
Ne iş gelirse, bu iki kişiden gelir, işleri yoluna koyarsa, bu iki kişi koyar.
Birisi bitigde yañılsa sözüg, birisi tili birle etse sözüg
Biri yazıda sözü yanlış yazarsa, ikincisi dili ile bunu tashih etmelidir.
Bitigçi bu yañlığ kerek ay elig, ınansa añar berse bolğay elig
Ey hükümdar, kâtip böyle olmalıdır, böylesine inanılır ve itimat edilebilir.
Bu yañlığ kişike ınansa bolur, kişilik tilese anıñdın kelür
Böyle bir insana inanmak mümkündür, insanlık istersen, onda bulursun.
Bu erdi ay elig meniñ bilmişim, ötündüm eligke tükendi işim
Ey hükümdar, benim bildiğim bu kadardır, işte hükümdara arzettim, başka bir diyeceğim yoktur.
İlig suali Öğdülmişke
HÜKÜMDARIN ÖGDÜLMİŞ'E SUÂLİ
Elig aydı uktum munı ma ögün, takı bir sözüm bar anı ay bu kün
Hükümdar : — Bunu da iyice anladım — dedi — bir sözüm daha var, bugün ona da cevap ver,
Ağıçı negü teg kerek ay maña, añar bütse begler yitürse neñ e
Bana söyle, hazinedar nasıl olmalı ki, ona beyler itimat etsin ve hazineyi eline teslim edebilsin.
Ağı kaznakı tutsa altun kümüş, ol er başka eltse bu aymış yumuş
Hazinede altın, gümüşü muhafaza etsin ve kendisine verilen işleri başarabilsin.