Yanut berdi ögdülmiş aydı ukuş, kılınçı köni kör küvençi üküş
Ögdilmiş cevap verdi ve : — Aklın hareketi doğru ve itibarı büyüktür — dedi —
Yüzi körki körklü ne yaşı kiçig, kamuğ edgülükke anıñdın keçig
Yüzü, şekli güzel ve dâima genç ve dinçtir, her türlü iyiliğe geçit veren odur.
Örüg hem silig ol ne kılkı amul, kamuğ teprenürke bağırsak köñül
Halîm, selîm ve sakin tabiatlıdır, o bütün canlılar için şefkat dolu bir gönüldür.
Kayuka elig ursa itlü barır, kayuka sözi tegse yetlü barır
Nereye eli dokunursa, orası düzelir, sözü nereye erişirse, orası o söze uyar.
İsig yüzlüg ol kör kamuğka sevüg, kişilerke andın asığlar ülüg
Sıcak yüzlü, her kes için sevimlidir, insanlar ondan fayda görürler.
Yiti közlüg ol kör bakışı yırak, kayu işke tegse bekitür adak
Keskin gözlü ve uzak görüşlüdür, hangi işe el uzatırsa, ayağını sağlam basar.
Neçe bulğanuk işke tegse süzer, neçe ters tügün erse baksa yazar
El sürdüğü iş ne kadar bulanık olursa-olsun, süzülmüş, sâf bir hâle gelir, ne kadar ters düğüm varsa, bir bakışla onu çözer.
Bakar soldın oñdın hem öñdün kedin, kamuğ iş yarağın bilir hem üdin
İşlere sağdan, soldan, önden, arkadan, her cephesinden bakar, hall çâresini ve zamanını bilir.
Kaçığlığ yeter ol uçuğlığ tutar, sınukuğ sapar ol buzukuğ iter
Kaçana yetişir, uçanı yakalar, kırığı sarar ve bozuğu düzeltir.
Ukuşsuz ökündi ayur ay ukuş, seniñsiz muñadur-men artuk üküş
Akılsız hayıflandı ve dedi:— Ey akıl, sensiz ben çok bunalıyorum.
Maña tegmedi bir seniñdin ülüg, seniñsiz kişi köñli boldı ölüg
Bana senden bir parça nasip olmadı, sensiz insanın gönülü ölü sayılır.
Yula ol ukuş kör karağuka köz, ölüg tenke cân ol ağın tilke söz
Akıl bir meş'aledir, kör için gözdür, ölü vücût için can, dilsiz için sözdür.
Ukuşluğ ukuşka ayur ay işim, ne edgü işim sen itigli işim
Akıllı akıla der:— Ey arkadaşım, sen benim işlerimi düzelten ne iyi bir arkadaşsın.
Kılınç oñ tutar hiç solı yok ukuş, bütün çın-turur hiç alı yok ukuş
Akıl dâima sağdan hareket eder, onun hiç solu yoktur, o doğru ve dürüsttür, hiç bir hilesi yoktur.
Ukuş kimde bolsa bu ol belgüsi, bu belgü bile ol ukuş bilgüsi
Akıl kimde ise, belirtileri şöyle olur ve akıl bu belirtilerden anlaşılır.
Ukuşnuñ eñ aşnu kılıkı oñay, könilik bile ol yorıkı yıl ay
Her şeyden önce aklın tavır ve hareketi mâkuldür, aylar ve yıllar geçse dahi, gidişi aynı doğru yoldan taşmaz.
Ukuşluğ köni hem silig til sözi, bütünlük bile boldı kılkı tözi
Akıllı doğrudur, dili ve sözü yumuşaktır, hareketinin esâsı doğruluk üzerine kurulmuştur.
Örüg ol amul ked serimlig sabûr, körüp işni yetrü ol akru tegür
O halım, sakin, çok mütehammil ve sabırlıdır, işe dikkatle bakar ve sükûn ile ele alır.
Kılınçı karı körse yaşı yegit, añar muñluğ ârzûn öge ya tegit
Tavır ve hareketi ihtiyarlara benzer, fakat dikkat edilirse, yaşı gençtir, ister hükümdarın has müşaviri, ister en âdî bir köle olsun, onu iştiyakla ararlar.
Muñar meñzer emdi bu sözni okı, uka tursa mani açılğay takı
Şimdi buna benzer şu sözü oku, nufûz edersen, mânası da aydınlanır.
Kılınçı karı oğlan özlüg ukuş, ukuş kayda bolsa añar bar yapuş
Akim hareketi ihtiyardır, fakat kendisi gençtir, akıl nerede ise, ona git, yapış.
Kiçigi seviglig karısı amul, özi tüzün alçak kör asğı üküş
Küçüklüğü sevimli, ihtiyarlığı sakin, kendisi halîm, alçak gönüllü ve çok faydalıdır.
Bu sözler eşitti sevindi ilig, ayur ay odunmış sözi ög bilig
Hükümdar bu sözleri işitti, sevindi ve şöyle dedi: — Ey sözü akıl ve bilgiden ibaret olan, uyanık adam.
Bayat berdi barça tükel edgülük, bayattın atâ sen maña belgülüg
Tanrı bana her nimeti eksiksiz ihsan etti, şüphesiz, sen de bana Tanrının bir ihsanısın.
Bu emgek yük ol bir ağır yüdgüke, anı yüdse ötrü tegir edgüke
Bu zahmet, yüklenmesi güç olan bir yüktür, fakat insan bunu yüklenmekle iyiliğe erişebilir.
Kim edgü tilese ağır yük yüder, ağır yük yüdügli tilekin küder
Kim iyilik dilerse, ağır yük yüklenir, ağır yük yüklenen dileğine ulaşmak ister.
Yükümni yüder sen tilek iş yorır, meni tındurur sen saña yük tegir
Yükümü yükleniyorsun, dilek ve iş oluyor, beni rahat ettiriyorsun, fakat sana zahmet oluyor.
Bayat bersü tevfik maña emdi küç, hakıñnı öteyin yanut birke üç
Tanrı bana şimdi tevfik ve kudret versin, senin hakkını bire karşı üç olarak ödeyeyim.
Bilir-men bu yañlığ tapuğ kıldukuñ, bağırsaklık ol bu meni koldukuñ
Senin nasıl hizmet ettiğini biliyorum, beni düşünmen, senin bana candan bağlılığından ileri geliyor.
Bağırsak tapuğçı tükel ol bolur, öz asğın kodup kör beg asğın kolur
Sâdık ve tam hizmetkâr kendi nefsini değil, beyin menfaatini gözetendir.
Negü ter eşit bu tapuğçı tili, begin inçke tegrür tapuğsak kulı
Hizmetkârın dili ne der, dinle, severek hizmet eden kul beyini huzura kavuşturur.
Meñilig bolur beg tükel kut başı, bağırsak kulı bolsa kılsa işi
Kulu candan bağlı olur ve işini yaparsa, bey memnun olur ve tam bir saadete kavuşur.
Tapuğçı bile beg kötürdi egin, tilek teg tapuğ kılsa tındrur begin
Bey hizmetkârı sayesinde göğüsünü kabartır, o arzu edildiği şekilde hizmet ederse, beyini rahat ettirir.
Baş ağrığ yük emgek kötürse kulı, begiñge aça berse ârzû yolı
Kul sıkıntı, yük ve zahmetleri ortadan kaldırmalı, beyine arzu ettiği yolları açmalıdır.
Kayu beg bulur erse mundağ kuluğ, bayattın atâ ol arığar ked uluğ
Hangi bey böyle bir kulu bulursa, bu ona Tanrının büyük bir ihsanıdır.
Ajun begleri öldi bizde oza, üküşreki bardı bu ârzû öze
Bizden önce ölen dünya hâkimlerinden büyük bir kısmı da bunun hasreti ile ölüp gitmiştir.
Ajun bodnı tındı avınçın kutun, iligke duâ kıldı bodnı bütün
Dünya halkı huzur ve saadet içinde rahata kavuştu, bütün halk hükümdara duâ etti.
Adın el kişisi eşitti munı, yüzin körgüke ârzûladı anı
Başka memleketlerin halkı da bunu işitti ve onun yüzünü görmeği arzu etti.
Keçürdi yıl ay kün bu ârzû öze, ilin itti edgü törüsin tüze
Böylece aylar ve yıllar geçti, hükümdar iyi kanunlar vaz'ederek memleketini idare etti.
İlig suali Öğdülmişke
HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
İlig bir kün ündedi ögdülmişig, ayur aytayın söz sen ay bilmişig
Hükümdar bir gün Öğdülmiş'i yanına çağırdı ve : — Sana bir şey soracağım, bu hususta bildiğini söyle — dedi —
Et öz yeti endâmka baksa kör er, tatığ buldı barça öz ülgin terer
İnsan kendi vücûduna, yedi endama bakarsa, bunlarda zevk bulur, bunların her biri kendi kısmetini toplar.
Köñül tatğı ne ol bu köz tatğı ne, bu iki tatığdın özüm ülgi ne
Gönül zevki nedir, göz zevki ne, bu iki zevkten benim kısmetim nedir?
Yanut berdi ögdülmiş aydı tatığ, köñül ârzû kolsa bekürtse katığ
Öğdülmiş cevap verdi ve:— Gönlün arzu ettiği ve kuvvetle özlediği şey zevktir — dedi —
Sevitmiş yüzin körse közke tatığ, köñül ârzûsın bulsa özke tatlğ
Göz için, sevdiği yüzü görmek zevktir, gönül için arzusuna kavuşmak zevktir.
İlig suali Öğdülmişke
HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
Yana aydı ilig ay ögdülmiş ay, seviglig nişânı negü ermiş ay
Hükümdar tekrar sordu : — Ey Öğdülmiş, söyle, sevgilinin nişanesi nedir?
Sever-men teyü barça davi kılur, bu davika mani negü teg bolur
Her kes sevdiğini iddia eder, bu iddianın mânası nedir?
Yanut berdi ögdülmiş aydı bolur, sevüg yüzke baksa severin bilür
Öğdülmiş cevap verdi ve : — Baş-üstüne, insan sevgilinin yüzüne bakınca, sevdiğini anlar — dedi —
Kamuğ neñke örtüg bolur baksa köz, köñülke yok örtüg munı bilgü öz
Göz için, bakarken, her şey örtülü olabilir, fakat gönül için örtü yoktur, bunu bilmelisin.
Sever sevmezin öz bileyin tese, köñülke baka körgü bilgey basa
Sevip-sevmediğini anlamak isterse, insan gönüle bakmalı, bu gönülden anlaşılır.
Sevügler yüzinde bolur belgü neñ, közin közke tikse anı bilgü teñ
Sevgililerin yüzünde bunu belirten bir alâmet bulunur, göz-göze gelince, onlar birbirlerini anlarlar.
Muñar meñzetü aydı şâir sözi, ukup tırlayu al kişi erbüzi
Şâir buna benzer bir söz söylemiştir, dinleyip, anlamağa çalış, ey insanların karpuzu.
Sevigli kişiniñ yüzi belgülüg, tili açsa mani sözi belgülüg
Seven insan yüzünden bellidir, ağzını açsa, sözünün mânasında sevgi kendisini gösterir.
Sever sevmezin öz bileyin tese, saña tetrü baksa közi belgülüg
Birinin sevip-sevmediğini bilmek istersen, gözüne dikkat et, sana doğru bakınca, gözünden belli olur.
İlig suali Öğdülmişke
HÜKÜMDARIN ÖĞDÜLMİŞ'E SUÂLİ
İlig aydı uktum eşittim bu söz, takı bir sözüm bar anı aysu öz
Hükümdar tekrar dedi : — Bu sözü dinledim, anladım, daha bir sözüm var, onu da bana söyle.
Kereklig söz aytur-men emdi saña, idi ked bakıp sözleyü ber maña
Şimdi sana çok mühim bir şey soracağım, bana iyice düşünerek, cevap ver.
Yanut berdi ögdülmiş ilig kutı, bilig birle begler bedütti atı
Öğdülmiş cevap verdi:— Ey devletli hükümdar, beyler adlarını bilgi ile yükseltmişlerdir.
Bilig ordusı ol bu begler özi, biligsiz bolur kul nerek kul sözi
Beylerin kendileri bilgi sarayıdır, kul bilgisiz olur, kul sözünün ne kıymeti var.
Ayıtmak oñay boldı tersi cevâb, cevâbka ilig bilgi bolğay savâb
Sormak kolay, fakat cevabı güçtür, vereceğim cevap esasen hükümdarın bilgisi dahilindedir
Oñayın ilig tuttı tersi maña, kemişmegil emdi ay ersig toña
Kolayını hükümdar aldı, ey yiğit kahraman, güç olanı şimdi bana bırakma.