Bu ay toldı aydı ay begler begi, kulı beg yüzin körse yitrür ögi
Ay-Toldı dedi : — Ey beylerin beyi, kul beyin yüzünü görünce, ne diyeceğini şaşırır.
İlig yarlıkamaz negü sözleyin, ayıtmazda aşnu negü ötneyin
Hükümdar ne "söyleyeceğimi henüz buyurmadı, sormadan, neyi arzedeyim.
Biliglig sözin sen eşit özneme, ayıtmazda aşnu sözüg sözleme
Bilgilinin sözünü dinle, itiraz etme, sana sorulmadan da söz söyleme.
Kişig kim okısa kereklep tilep, ol-ok sözlegü aşnu sözni ulap
Birini kim, lüzum görerek, ister ve çağırırsa, söze de ilk önce o başlar.
Ayıtmazda aşnu sözüg sözlese, köni sözledi kim ay yılkı tese
Kendisine bir şey sorulmadan, söze başlayana biri "hayvan" derse, doğru söylemiş olur.
Takı telve munduz kişi bu bilin, ayıtmadı beglerke açsa tilin
Yine bil ki, kendisine bir şey sorulmadan, beylerin huzurunda konuşan adam da deli ve ahmaktır.
Kızıl til kılur kısğa yaşlığ seni, esenlik tilese katığ ba anı
Kırmızı dil senin ömrünü kısaltır, selâmet dilersen, onu sıkı tut.
Negü ter eşitgil özin kısğan er, esen tirlür inçin özin basğan er
Diline hâkim olan insan ne der, dinle, kendisine hâkim olan insan rahat ve huzur içinde yaşar.
Kara baş yağısı kızıl til-turur, neçe baş yedi bu takı ma yeyür
Kara başın düşmanı kırmızı dildir, o ne kadar baş yemiştir ve yine de yemektedir.
Başıñnı tilese tiliñni küdez, tiliñ tegme künde başıñnı yanur
Başını kurtarmak istersen, dilini gözet, dilin her gün senin başını tehdit eder.
İlig aydı uktum sözüñni tükel, tirig sözlemese idi ök muhâl
Hükümdar dedi : — Sözünü tamamen anladım, fakat yaşa yan birinin hiç konuşmaması imkânsızdır.
Meger iki törlüg kişi ol bilin, birisi biligsiz birisi ağın
Bil ki, ancak iki türlü insan konuşmaz : biri — bilgisiz, biri de — dilsiz.
Ağın kendü berklig tili sözlemez, biligsiz tili ol sözin kizlemez
Dilsizin dili konuşmaz, bilgisizin dili de sözünü saklayamaz.
Biligsiz tili tutçı berklig kerek, biliglig kişi tilke erklig kerek
Bilgisizin dili dâima kilitli olmalı ve bilgili insan da diline hâkim bulunmalıdır.
Biliglig sözi yerke suv teg-turur, akıtsa suvuğ yerde nimet önür
Bilgilinin sözü toprak için su gibidir, su verilince, yerden nimet çıkar.
Biliglig kişiniñ savı eksümez, akığlı süzük yul suvı eksümez
Bilgili insanın sözü eksilmez, akan duru pınarın suyu kesilmez.
Öyük çim osuğluğ bolur bilgeler, çıkar suv kayuda adak tepseler
Alimler sulak yerlere benzerler, nereye ayak vururlarsa, oradan su çıkar.
Biligsiz kişi köñli kum teg-turur, ögüz kirse tolmaz ap ot yem önür
Bilgisiz insanın gönlü kumsal gibidir, nehir aksa, dolmaz, orada ot ve yem bitmez.
Yana aydı ay toldı ilig ukar, bu til yası tegse tiriglik tüker
Ay-Toldı yine dedi : — Hükümdar bilir ki, bu dilin zararı insanın hayatına bile mal olur.
Tirig bolsa yalñuk kalı sözlemez, kerekligni sözler kişi kizlemez
insan, yaşadığı müddetçe, söz söylemez olurmu, lâkin gerekeni söyler, saklamaz.
Ayıtğu kerek söz kişi sözlese, ayıtmasa sözni katığ kizlese
insanın konuşması için kendisine bir şey sorulmuş olmalı, sorulmadığı takdirde, ağzını açmamalıdır.
Ayıtmaklık erkek-turur ay ilig, cevâbı tişi ol yetürse bilig
Ey hükümdar, iyice düşünürsen, sormak — erkektir, cevap vermekde — dişidir.
Tişike bir erkek bolur kör eri, anıñdın tuğar tuğsa iki urı
Dişi için bir erkek koca olur, eğer doğarsa, bunlardan iki çocuk doğar.
İlig suali Aytoldıka
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
İlig aydı uktum sözüg barça çın, ayıtğu sözüm bar takı bir adın
Hükümdar:—Anladım —dedi—sözlerinin hepsi doğru, yine soracağım bir başka sözüm daha var.
Bu til yasın aydıñ eşittim anı, anıñ asğı barmu ayu ber köni
Dilin zararını söyledin, işittim, onun faydası varmı?, bunu da doğruca söyle.
Bu til yasıña korksa emdi özüñ, yatu kalğa barça asığlığ sözüg
Şimdi sen sâaece dilin zararından korkar ve konuşmazsan, bütün faydalı sözlerin olduğu yerde kalır ve bir fayda temin etmez.
Bu ay toldı aydı söz asğı telim, kalı sözleyü bilse uş bu tilim
Ay-Toldı dedi : — Eğer bu dilim dönerse, söyleyeyim, sözün faydası çoktur.
Yava söz biligsiz tilindin çıkar, biligsiz kişig bilge yılkı atar
Boş söz bilgisizin ağzından çıkar, bilgisiz adama âlim hayvan der.
Kara kılkı teñsiz yava sözlegen, yava söz-turur bu kara baş yegen
Boş ve densiz konuşan — ayak takımıdır, onun başını yiyen de bu boş sözlerdir.
Yava sözlese söz neçe yas kılur, eger sözleyü bilse asğı bolur
Söz boş yere söylenirse, çok zarar getirir, söz yerinde söylenirse, faydalı olur.
Kara karnı todsa kör ud teg yatur, yava sözke avnur özin semritür
Avamın karnı doyarsa, bak, öküz gibi yatar, boş sözler ile avunur ve vücûdunu besler.
Yese todsa yatsa bu yılkı-turur, bu yılkı tedüküm bu kılkı-turur
Sâdece yiyen, doyan ve yatan — hayvandır, bu hayvan dediğim, onun tabiatidir.
Biliglig kişiler et öz yavrıtur, bilig birle avnur cânın semritür
Bilgili insanlar vücûtlarını yıpratırlar, bilgi ile avunurlar ve ruhlarını beslerler.
Et öz ülgi barça boğuzdın kirür, bu cân ülgi çın söz kulaktın kirür
Vücûdun nasibi hep ağızdan girer, ruhun nasibi ise, doğru sözdür ve kulaktan girer.
Bilig belgüsi kör iki neñ-turur, bu iki bile er kızıl eñ urur
Bak, bilginin iki alâmeti vardır, bu iki şey ile insan bahtiyar olur.
Biri til-turur kör birisi boğuz, bu iki basa tutsa asğı ögüz
Bunlardan biri dildir, biri boğazdır, insan bu ikisine hâkim olursa, çok fayda görür.
Biliglig boğuz tilke erklig kerek, boğuz til küdezgen biliglig kerek
Bilgilinin boğazına ve diline hâkim olması lâzımdır, boğazını ve dilini gözeten bilgililere ihtiyaç vardır.
İlig suali Aytoldıka
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
İlig aydı uktum bu söz belgülüg, söz aslı neçe ol negü ol ülüg
Hükümdar: —Anladım, bu böyledir—-dedi—sözün esâsı nedir ve söz kaç kısma ayrılır?
Kayudın çıkar söz kayuka barır, munı ma ayu ber maña ay(ünlem) bilir
Söz nereden çıkar ve nereye varır, ey bilgili, bana bunu da izah et.
Neçe sözlemegü neçe sözlegü, negü ter biliglig ukuşluğ bügü
Sözün ne kadarını söylemeli, ne kadarını. söylememeli, bilgili ve akıllı hakîm bu hususta ne der?
Bu ay toldı aydı söz ornı sır ol, söz ülgi on ol sözlegüsi bir ol
Ay-Toldı cevap verdi : — Sözün yeri sırdır, söz ondur, fakat biri söylenmelidir.
Biri sözlegü ol tokuzı tıdığ, tıdığ söz tüpi aslı barça yıdığ
Biri söylenebilir, dokuzunun söylenmesi yasaktır, yasak sözler aslında esâsında hep fenadır.
İlig suali Aytoldıka
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
Yana aydı ilig söz asğı neçe, yası ma neçe ol maña ay aça
Hükümdar tekrar dedi: — Sözün ne kadar faydası ve ne kadar zararı vardır, bana izah et.
Bu ay toldı aydı üküş söz ol ol, ayıtmadı sözlep irikse köñül
Ay-Toldı dedi:—Fazla söz, sormadan söylenip, insanı usandıran sözdür.
Bu az söz ol ol kim ayıtmışka öz, cevâb berse sözke yanut kılsa söz
Az söz ise, sorulduğu zaman söylenen ve bir ihtiyâcı karşılayan sözdür.
Muñar meñzetü aydı şâir sözin, tilin söz bile tüzdi açtı yüzin
Dilini güzel sözle süsleyen ve onun yüzünü açan şâir bu vadide şöyle bir söz söylemiştir:
Sözüg yakşı sözle idi saknu öz, ayıttukta sözle yana terkin üz
Sözü güzel ve iyice düşünerek söyle, ancak sorulduğu zaman söyle ve kısa kes.
Üküş söz eşitgil telim sözleme, ukuş birle sözle bilig birle tüz
Çok dinle, fakat az konuş, sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.
İlig suali Aytoldıka
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
İlig aydı uktum bu sözni yeme, takı bir sözüm bar sen ay kizleme
Hükümdar dedi:— Bu sözü de anladım, bir suâlim daha var, onu da saklama, söyle.
Kimiñdin eşitgü kerek söz çını, sözüg kimke ayğu maña ay munı
Sözün doğrusunu kimden dinlemeli ve sözü kime söylemeli, bunu bana anlat.
Bu ay toldı aydı sözüg bilgedin, eşitgü biligsizke aysa kedin
Ay-Toldı dedi:—Sözü bilenden dinlemeliye sonra bilmeyene söylemelidir.
Uluğdın eşitgü kereklig sözüg, kiçigke ayu bergü tutsa özüñ
Lüzumlu sözü büyüklerden dinlemeli ve ona göre hareket etmeleri için, küçüklere söylemelidir.
Üküş tıñlağu söz birer sözlegü, maña mundağ aydı biliglig bügü
Çok dinlemeli, fakat sözü birer-birer söylemeli, bilgili hakîm bana böyle dedi.
Üküş sözleyü bilge bolmaz kişi, üküş eştü bilge bulur tör başı
Çok söylemekle insan âlim olmaz, çok dinlemekle âlim baş-köşeyi bulur.
Ağın bolsa yalñuk bilir hem bilig, tuñu bolsa tegmez biligke elig
insan, dilsiz de olsa, bilgili olabilir, fakat sağır olursa, bilgiyi elde edemez.
İlig suali Aytoldıka
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
Yana aydı ilig ukuldı bu söz, takı bir sözüm bar anı aysun öz
Hükümdar tekrar dedi:—Bu da anlaşıldı, bir suâlim daha var, onu da sorayım.
Tilig şükmü tutğu azu sözlese, sözüg açsamu yeg azu kizlese
Dili susturmalımı, yoksa söyletmelimi, sözü açmakmı daha iyi, yoksa saklamak mı?
Bu ay toldı aydı eşitsü ilig, tilin sözlemese kalur bu bilig
Ay-Toldı dedi : — Hükümdara arzedeyim, dil ile söylenmezse, bilgi öylece kalır.
Tilig sökse bolmaz telim öggüsi, sözüg öggüsi bar yeme sökgüsi
Dile yalnız söğmek olmaz, öğülecek tarafı da çoktur, sözün de öğülecek ve söğülecek tarafları vardır.
Kamuğ teprenigli bu sansız kalın, tanukluk berür bir bayatığ tilin
Bütün canlılar, bütün bu sayısız mevcudat Tanrının birliğine dil ile şehâdet getirir.
Törütti tümen miñ halâyıklarığ, tili birle teñrig ögerler arığ
Tanrı yüz binlerce mahlûku yarattı, onların hepsi Tanrıyı dilleri ile öğerler.
Et özlüg kişike kereki bu ol, birisi tilin söz birisi köñül
Vücût sahibi insana lâzım olan şeylerden biri — dil ve söz, biri de — gönüldür.
Köñül til törütti köni söz üçün, sözi egri bolsa küyer ol küçün
Tanrı gönülü ve dili doğru söz için yarattı, sözü eğri olanları zorla âteşe atarlar.
Köni sözlese söz kör asğı üküş, kalı sözlese egri barça söküş
Söz doğru söylenirse, faydası çoktur, eğri söz dâima mezmûmdur.
Köni sözler erse tiliñ tepresü, sözüg egri erse özüñ kizlesü
Doğru söyleyecekse, dilin kımıldasın, sözün eğri ise, onu saklamalısın.
Tilin sözlemese ağın ter kişi, üküş sözlese atı yañşak başı
Konuşmayan kimseye dilsiz derler, çok söyleyenin adı ise, gevezebaşıdır.
Kişide uçuzı kişi yañşakı, kişide ağırı kişi ol akı
insanların itibarsızı geveze olanıdır, insanların itibarlısı cömert olanıdır.
Bu sözler eşitti sevindi elig, közin kökke tikti kötürdi elig
Hükümdar bu sözleri işitti ve sevindi, gözlerini göğe dikti, elini kaldırdı.
Bayatka şükür kıldı ögdi üküş, ayur ay idim sen bağırsak küsüş
Tanrıya şükür etti, onu çok öğdü ve dedi:— Ey rabbim, sen merhametli ve azizsin.
Kamuğ edgülük tegdi sendin maña, tapuğsuz kuluñ-men yazukluğ saña
Bana bütün iyilik senden geldi, ben senin günahkâr ve kusurlu bir kulunum.
Tilekimni berdiñ kamuğ ârzûlar, erej dünyâ devlet üküş edgüler
Huzur, dünya, devlet ve her türlü iyilikleri, hâsılı bütün dileklerimi verdin.
Bu şükruğ negü teg ötey öz özün, munıñ şükrı sen kıl saña ay tüzün
Bu ihsanlara şükürden ben âcizim, ey asıl, bunun şükürünü sana karşı yine sen edâ et.
Sözin kesti açtı ağı kaznakı, üledi öküç neñ çığaylar hakı
Sözlerini burada kesti, hazinelerini açtı, fakir-fukaraya çok mal dağıttı.
Ağırladı ilig bu ay toldını, açığ berdi elgin tilin ögdini
Hükümdar Ay-Toldı'yı taltif etti, ona karşı dili ile medihte ve eli ile ihsanda bulundu.
Vezirlık añar berdi tamğa ayağ, tuğı kövrügi birle berdi kuyağ
Ona vezirlik, unvan ve mührü ile tuğ, davul ve zırh verdi.
Kamuğ elke kıldı kör elgi uzun, boyun egdi düşmân kiterdi özün
Bütün memleket üzerinde ona nüfuz verdi, düşmanı boynunu büküp, ordadan kayboldu.
Bu ay toldı süzdi kamuğ iş küdüg, küvenç kıldı özke bu bulmış üdüg
Ay-Toldı bütün işleri yoluna koydu, bu ikbâl devresinden istifâde ederek, bir çok işler yaptı.
Bayudı bodun hem itildi eli, iligke duâ kıldı bodnı tili
Halk zenginleşti ve memleket nizâma girdi, halk hükümdara dualar etti.
Kutuldı bodun kitti emgekleri, kozı birle katlıp yorıdı böri
Halk kurtuldu ve zahmet denilen şey ortadan kalktı, kuzu ile kurt birlikte yaşamağa başladı.
İtildi eli hem tüzüldi törü, ilig devleti boldı künde örü
Memleketi tanzim edildi, idaresi düzeldi, hükümdarın saadeti günden-güne arttı.
Yorıdı bir ança bu yañlığ kutun, tüzüldi eli bodnı barça bütün
Bir müddet böyle huzur ve âsâyiş içinde geçti, halkın ve memleketin her işi yoluna girdi.
Telim arttı ilde yañı kend uluş, ilig kaznakı toldı altun kümüş
Memlekette yeni şehir ve kasabalar çoğaldı, hükümdarın hazinesi altın ve gümüş ile doldu.
Sevindi ilig inçke tegdi özi, ajunda yadıldı kör atı sözi
Hükümdar rahat etti ve huzura kavuştu, şöhreti ve nüfuzu dünyaya yayıldı.