Aytoldı İligke Devlet Sıfatın Ayur
Ay-Toldı Hükümdara Devlet Sıfatını Söyler
Küle aydı ay toldı uktı özüm, ayıttıñ munı sen eşitgil sözüm
Ay-Toldı gülerek, dedi : — Evet, neyi sorduğunu anladım, izah edeyim.
Ukup kıldım emdi bu işlerni men, kerek erdi sen me munı uksa sen
Bütün bu işleri ben şimdi bilerek yaptım, çünkü senin de bu hareketlerimi anlaman lâzımdı.
Munu men me emdi saña keldüküm, meniñ kılkım erdi bu körkittüküm
İşte, benim de şimii sana gelişim ve bu yaptığım hareketler benim yaradılışım icâbıdır.
Orun berdiñ aşnu men oldurmadım, orun yok maña sen munı uk tedim
Sen önce bana yer gösterdin, ben oraya oturmadım. — Benim için yer yoktur, sen bunu anla ! — demek istedim.
Topık yerde urdum bu söz berkitü, özüm yañzağını saña körkitü
Söylediğimi teyit etmek ve neye benzediğimi sana göstermek için, yere bir top koydum.
Neteg kim orunsuz topık yuvlunur, anı teg me devlet özüm tegzinür
Düm-düz yerde top nasıl kendi kendisine yuvarlanırsa, saadet de öyledir, ben sıyrılıp, giderim.
Seve baktıñ erse közüm yümdüküm, saña körkitür-men negü erdüküm
Sen sevgi ile bakınca, ben gözümü yummak suretiyle, sana nasıl olduğumu göstermek istedim.
Bu kün men me devlet karağu sanı, maña kim ilinse tutar-men anı
Bugün ben bir devletim, ben bir topa benzerim, kim bana yaklaşırsa, ben onu yakalarım.
Yana sözlediñ sen yeme sözledim, seve baktıñ erse yüzüm kizledim
Sen tekrar konuştun, ben de cevap verdim, sevgi ile bakınca, yüzümü sakladım.
Özüm körkitür öz kılınçın saña, ayur kılkım irsel ınanma maña
Bununla sana kendi tabiatimi göstermek ve : — Tabiatım kararsızdır, bana inanma : — demek istedim.
Negü ter eşit emdi türkçe mesel, başında keçürmiş bu kökçin sakal
Şimdi dinle, türkçe bir ata-sözü, başından çok şeyler geçmiş olan bu ak sakallı ne der.
Küvenme kıvı kutka kutluğ kişi, ınanma özüñ kutka atlığ kişi
Ey devletli, sen bu boş devlete güvenme, ey namlı, sen bu devlete inanma.
Akar suv yorık til bu kut turmadı, ajun tezginürler yorıp tınmadı
Akar su, güzel söz ve devlet, bunlar durmadan, yorulup-dinlenmeden, dünyayı dolaşırlar.
İnançsız-turur kut vefâsız yayığ, yorırda uçar terk adakı tayığ
Saadete inanılmaz, o vefasız ve dönektir, yürürken, hemen uçar, ayağı kaygandır.
İlig suali Aytoldıka
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
İlig aydı uktum açıldı sözüg, yazuk udri kolduñ kutuldı özüñ
Hükümdar şöyle dedi:—Anladım, sözün açıklandı: günâhının affını istedin ve kurtuldun.
Maña ayğıl emdi ne ol erdemiñ, bedük sözledi söz bu öktem tiliñ
Şimdi bana söyle, senin meziyetin nedir, bu pervasız dilin büyük sözler söyledi.
Bu ay toldı aydı kör erdem üküş, meniñdin tegir tegse erke ülüş
Ay-Toldı cevap verdi : — Meziyetim çoktur, insanlara kısmet gelirse, benden gelir.
Kılınçım oñay körse yaşım kiçig, kamuğ beg bedükke meniñdin keçig
Tabiatım yumuşak, dikkat edersen, yaşım da küçüktür, fakat bütün bey ve büyüklere giden yollar benden geçer.
Yüzüm körki körklüg ne kılkım silig, tilemiş tilekke yetürdüm elig
Yüzüm güzel, huyum mülayimdir, arzu edilen her şey benim elimin altındadır.
Özüm kayda bolsa kamuğ ârzûlar, meniñ birle yügrür maña öz ular
Nerede olursam-olayım, bütün arzular benimle beraber yürür ve bana bağlanır.
Erej minde emgek meniñdin tezer, sevinç minde sakınç maña yol azar
Huzur bendedir, mihnet benden kaçar, sevinç bendedir, üzüntü bana yol bulmaz.
Maña öznese kim üzelip ölür, maña kim boyun egse ârzû bulur
Kim bana kafa tutarsa, ıstırap içinde mahvolur, kim bana boyun eğerse, arzusuna kavuşur.
Urayın tegüçi özi ursukar, basayın tegüçi özi bassıkar
Beni vurmak isteyenin kendisi vurulur, beni ezmek isteyenin kendisi ezilir.
Muñar meñzetü keldi emdi bu söz, munı eştip uksu biliglig ked öz
Şu söz şimdi buna uygun düştü, bilgili ve iyi insan bunu dinlesin ve anlasın.
Bu kut kayda bolsa boyun bir yaraş, kalı öznese kutka kadğun küreş
Saadet nerede ise, ona boyun eğ ve kendini beğendir, devlete kafa tutarsan, üzüntü ile boğuşursun.
Bu kut kelse yalñuk kutadur köni, tümen ârzû birle talulap yer aş
Saadet gelirse, insan hakikaten mesut olur, bütün arzularına kavuşur huzur içinde yaşar.
İlig suali Aytoldıka
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
İlig aydı uktum bu erdemleriñ, münüñ barmu ayğıl bileyin seniñ
Hükümdar şöyle dedi:—Bu meziyetlerini anladım, senin kusurun var mı, söyle, onu da bileyim.
Bu ay toldı aydı maña yas kılur, münüm yok velikin kişiler ayur
Ay-Toldı şöyle cevap verdi : — Bana iftira ederler, kusurum yokken, kusurumun olduğunu söylerler.
Münüm bu meni yalñuk irsel teyü, ayığlap yorırlar kişike ayu
Kusurum varsa, şudur: insanlar, kendi aralarında, beni dönek diye kötüler, dururlar.
Mün ermez maña kör bu irsellikim, yañı neñ talular ma özke begim
Halbuki dönekliğim benim için bir kusur değildir, ben kendime dâima yeni ve taze şeyler seçerim.
Kamuğ eski neñler irinçig bolur, irinçig yüki kör yirinçig bolur
Bütün eskimiş şeyler yıpranmış olur, yıpranmış şeylere tahammül etmek insana sıkıntı ve tiksinti verir.
Yañı neñ bolurda bu eski nerek, talu neñ bolurda yavuz ne kerek
Yeni şey varken, eskiye ne lüzum var, güzel şey varken, kötüye ne lüzum var.
Yañıda bolur körse barça tatığ, tatığnı tilep er kör emger katığ
Dikkat edersen, bütün zevkler yenide bulunur, zevk için de insan her zahmete katlanır.
Yayığ tep sökerler bu kılkım üçün, maña mün ururlar bu atım üçün
îşte bu tabiatım, için, dönek diye, bana söğerler ve bundan dolayı bana kusur isnat ederler.
Muñar meñzetü aydı alp er açuk, anıñ manisi kör bu sözke tanuk
Bir kahramanın buna benzer ap-açık bir sözü vardır, onun mânası bu söylediklerime şahittir.
Törümiş neñ erse yokalğu-turur, törütügli hâlik ne kolsa kılur
Yoktan var olan her şey tekrar yok olacaktır, yaratan Tanrı ne isterse, onu yapar.
Tiriglik tedüküñ bu yel teg keçer, kaçar tutsa bolmaz anı kim bulur
Bu hayat dediğin yel gibi geçer, tutmak olmaz, kaçar, onu kim bulabilir.
Küvenme bu kutka kelir hem barır, ınanma bu devlet berür hem alır
Bu saadete güvenme, geldiği gibi gider, bu devlete inanma, verdiği gibi alır.
Yayığ ermez erse bu devlet özi, ne edgü neñ erdi bu kut ay kozı
Ey kuzum, bu ikbâl ne güzel şey olurdu, eğer devlet dönek olmasa idi.
Kelip barmaz erse bu devlet yana, tünermegey erdi yarumış küne
Devlet gelip, tekrar gitmese idi, bu aydınlanmış olan gün tekrar kararmazdı.
İlig suali Aytoldıka
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
İlig aydı uktum bu irsellikiñ, erip kitgü yerde bolurmu bekiñ
Hükümdar sordu : — Sebatsızlığının sebebini anladım, artık bırakıp gittiğin zaman seni alıkoymanın bir çâresi var mı?
Bu ay toldı aydı maña berk kişen, bu bir kaç neñ ol kör bereyin nişân
Ay-Toldı dedi : — Benim için bağ ve köstek olacak bir kaç şey vardır, bak, onları belirteyim.
Meni bulğuçı kılkı alçak kerek, köñül kodkı til sözde yumşak kerek
Beni bulan kimse mütevâzi tabiatli, alçak gönüllü ve tatlı dilli olmalıdır.
Özini küdezse ayı ertmese, yavuz yunçığ işke yakın turmasa
Kendisini gözetmeli ve hiç bir zaman ifrata gitmemeli, kötü ve çirkin işlere yaklaşmamalıdır.
Teñi birle tutsa tirilmiş neñin, yorık tüzse kılkı kılınçı yañın
Toplamış olan malı yerine sarfetmeli, hayatını, işini, tavır ve hareketini düzenlemelidir.
Özinde uluğka tapuğ kılsa öz, özinde kiçigke süçig tutsa söz
Kendinden büyüğe saygı göstermeli, kendinden küçüğe ise, rifk ve şefkatle muamele etmelidir.
Kişig satğamasa küvezlik bile, basıtmasa özde kiçigke küle
Kibir ve gurur ile başkalarını incitmemeli, kendisini küçüklerin eğlence ve tahakkümüne bırakmamalıdır.
Yavalık bile borka baş sokmasa, yavalıkka boşlağ neñin saçmasa
Boşu-boşuna kendisini içkiye vermemeli, boş yere malını saçıp, heba etmemelidir.
Oyunka katılmasa elgin tilin, könilik öze tutsa kılkı yañın
Eli ve dili ile oyuna karışmamalı, tavır ve hareketlerinde dürüst olmalıdır.
Yayığ kut kişeni bu neñler-turur, bu yañlığ basa kutnı kaçmaz kalur
Dönek saadetin kösteği bunlardır, saadet bu şekilde bağlanırsa, kaçamaz, kalır.
Bu sözke tanukı bu şâir sözi, bu şâir sözi sözke kattı tuzı
Şâirin şu sözü buna şahittir, şâir sözü söze tuz katmıştır.
Keyik sanı devlet kişike tezig, kalı kelse bekle tuşa hem tizig
Saadeti insan için, ürkek bir geyik farzet, eğer gelirse, sıkı tut, ayağına köstek vur.
Tuta bilse devlet tezümez-turur, kalı tezse tegmez yana terk kezig
İnsan tutabilirse, saadet kaçamaz, kalır, eğer kaçarsa, sana sıra tekrar çabuk gelmez.
İlig aydı uktum ayâ kut seni, katığ sevdim erdi irer sen meni
Hükümdar:—Ey saadet, seni anladım, seni çok sevmiştim, fakat sen benden ayrılmak istiyorsun — dedi —
Yayığlık yok erse bu irsellikiñ, ne edgü iş erdi seniñ kelmekiñ
Bu karasızlığın ve bu hercâyiliğin olmasa idi, senin gelmen ne iyi bir iş olurdu.
Velikin yayığ sen özüñ bi-vefâ, vefâ körkitür sen kılur sen cefâ
Fakat sen kararsız ve vefasızsın, kendini vefalı gösterir, fakat cefâ edersin.
Anada atada bağırsak bolup, ayada tutar sen küler yüz urup
Gün olur, anneden-babadan daha merhametli olursun, güler yüz göstererek, insanı el üstünde taşırsın.
Ara körmedük teg yüz evrer özüñ, adınsığ bolur barça kılkıñ sözüg
Gün olur, görmezlikten gelirsin, yüzünü çevirirsin, bütün tavrın ve sözün bir anda değişiverir.
Tirer sen yumıtsa saçar sen kamuğ, okır sen yüz ursa yapar sen kapuğ
Yığarsın, toplanınca, tekrar hepsini dağıtırsın, önce çağırırsın, fakat gelince, kapını kaparsın.
Bu ay toldı aydı ay ilig kutı, münüm erdemim barça aydım atı
Ay-Toldı : — Ey devletli hükümdar — dedi — kusur ve meziyetlerimin ne olduğunu hep söyledim.
Meni kim bulup berk tutayın tese, ayu berdim ol neñni tutsun usa
Beni kim bulup, elinde sıkı tutmak isterse, gereken şeylerin hepsini saydım, elinden gelirse, tutsun.
Maña urmasa örk meni tuttaçı, keyik teg kaçar-men kim ol yetteçi
Beni tutan bana yular vurmazsa, ben geyik gibi kaçarım, bana kim yetişebilir.
Negü ter eşitgil sınamış karı, sınamış karılar sözi söz korı
Dinle, tecrübeli ihtiyar ne der, tecrübeli ihtiyarların sözü sözlerin mayasıdır.
Kelir kut tuta bilmese sen barır, berür neñ yeyü bilmese sen alır
Saadet gelir, tutmasını bilmezsen, gider, mal verir, yemesini bilmezsen, alır.
Yayığ kutnı bulsa idi bekrü tut, kalı beklemese yana bardı büt
Kararsız saadeti bulursan, çok sıkı tut, eğer muhafaza altına almazsan, tekrar gideceğinden şüphe etme.
Kutadmış kişi kör sakınmış kerek, kamuğ teñsiz iştin yıramış kerek
Saadete ermiş olan insanın ihtiyatlı olması ve bütün yakışıksız işlerden uzak durması gerektir.
Arığ bolsa özi yorısa köni, munıñ bağı mundağ biliñü munı
Kendisi temiz olmalı ve doğru yolda yürümeli, bunun bağı böyledir, bunu bilmelidir.
İlig suali Aytoldıka
HÜKÜMDARIN AY-TOLDI'YA SUÂLİ
İlig aydı uktum münüñ erdemiñ, bu ay toldı atıñ ne ol bu seniñ
Hükümdar : — Senin kusurunu ve meziyetini anladım, — dedi — senin bu Ay-Toldı adın ne demektir?
Negü ol munıñ manisi ay maña, bileyin ukayın büteyin saña
Bunun mânası nedir, bana söyle, ben de bileyim, anlayayım ve sana güveneyim.
Bu ay toldı aydı meniñ atımı, bügü meñzetür ayka bu kılkımı
Ay-Toldı: — Benim adımı ve bu tabiatimi hakimler bir aya benzetirler — dedi —
Bu ay tuğsa aşnu idi az tuğar, küniñe bedüyür yokaru ağar
Ay doğarken, önce çok küçük doğar, sonra gün geçtikçe büyür ve yükselir.
Tolun bolsa tolsa ajunka yarur, ajun halkı andın yarukluk bulur
Büyüyüp, dolun ay hâline gelince, dünyaya ışık saçar ve dünya halkı onun aydınlığından faydalanır.
Tükel bolsa kör ay bu ağsa ediz, yana irlü törçir kiter körk meñiz
Ay büyüyüp, tamamlanarak, en yüksek noktaya çıkınca, tekrar eksilmeğe başlar ve güzelliği gider.
Yaruklukı eksür yana yok bolur, tuğar keçe azın yana ok tolur
Onun parlaklığı azalır ve sonunda kaybolur, sonra tekrar, küçük olarak, doğar ve yine büyür.
Meniñ bu özüm me bu yañlığ-turur, ara bar bolur ma ara yok bolur
Benim de tabiatım bunun gibidir, bâzan var, bâzan da yok olurum.
Neçe yunçığ özke yüz ursa özüm, baru körki artar keser-men sözüm
Ne kadar düşkün olursa-olsun, ben bir kimseye teveccüh edersem, onun ahvâli, muhakkak, gittikçe düzelir ve güzelleşir.
Bayusa bedüse yadılsa çavı, kiter-men anıñdın kiter yüz suvı
Zenginleşip, büyüyerek, şöhreti yayılınca, ben ondan uzaklaşırım, onun da itibarı gider.
Yana saçlur andın tirilmiş neñi, söki teg bolur yandru kılkı yañı
Topladığı malı tekrar dağılır, onun ahvâli yine eskisi gibi olur.
Muñar meñzetü keldi şâir sözi, bu şâir sözi ol biligsiz közi
Buna benzer bir şâir sözü vardır, bu şâir sözü bilgisiz için bir gözdür.
Kelir kut kişike atı çavlanur, yañı ay teg artar yarukı tolur
İnsana saadet gelir, meşhur olur, yeni ay gibi, büyür ve parlaklığı artar.
Yayığ telve devlet köñül bamağıl, tolun teg bu devlet yana irilür
Dönek ve deli saadete gönül bağlama, saadet dolun ay gibidir, tekrar küçülür.
Takı bir bu mani ayayın saña, eşitgil anı sen munu büt maña
Adımın başka bir mânasını daha söyleyeyim, şimdi bunu da dinle ve bana inan.
Bu ay ornı boldı evi münkalib, orunsuz bolur münkalib neñ kılıp
Bu ay hep yerini, evini değiştirir, dâima yer değiştiren, ne yapsan, bir yere ısınmaz.
Bu ay burcı sertân bu ev evrilür, evi evrilür hem özi çevrilür
Ayın burcu Seretân'dır, bu ev döner, evi dönünce, kendisi de döner.
Kayu evke kirse bu ay terk çıkar, çıkarı üçün terk yatarın yıkar
Bu ay hangi eve girerse, oradan çabucak çıkar, çabuk çıkabilmek için de, yattığı yeri yıkar.
Meniñ me özüm kör añar okşadı, ara kılkım ildi ara yokladı
Ben kendim de işte ona benzerim, gidişim kâh aşağıya, kâh yukarıya doğrudur.
Kelir-men barır-men yorır-men burun, ajunuğ kezer-men maña yok orun
Gelirim, giderim, ileriye doğru yürürüm, dünyayı dolaşırım, benim için yer-yurt yoktur.
Bu mani üçün atım ay toldı tep, atadı biliglig sözin yinçge yıp
Bundan dolayı âlim, ince bir nükte ile, bana Ay-Toldı adını vermiştir.
Munu men me devlet münüm erdemim, ayu berdim emdi igim hem emim
işte ben de saadetim ve şimdi bütün kusur ve meziyetlerimi, hastalığı ve ilâcını izah ettim.
Aça sözledim söz maña emdi büt, ıdayın tese ıd kalı tutsa tut
Sözümü açıkça söyledim, imdi bana inan, beni elden kaçırmak istersen, bırak, eğer tutmak istersen, tut.
İlig aydı barça eşittim sözüg, yaruttı sözüg hem yaradı özüñ
Hükümdar : — Bütün sözlerini dinledim — dedi— sözün beni aydınlattığı kadar, seni de beğendim.
Tiler erdim emdi seni teg kişi, bayat berdi ârzû ay erde başı
Ben de şimdi senin gibi bir insan arıyordum, ey insanların ileri geleni, Tanrı dilediğimi verdi.
Bayat kimke berse tilek ârzûsı, anıñ şükri boldı yanut kılğusı
Tanrı birini dilek ve arzusuna kavuşturunca, karşılığında -onun da Tanrıya şükür etmesi gerekir.
Bu künde naru bu özüm tınmadın, munıñ şükri kılğu kerek ermedin
Bugünden itibaren ben de durmadan, usanmadan, bunun şükrünü yerine getireyim.
Negü ter eşit emdi bilge tetig, özi bardı kodtı biziñe bitig
Şimdi dinle, kendisi gitmiş, fakat bize eserini bırakmış olan zeki ve âlim insan ne der.
Şükür kıl ay nimet idisi unur, şükür kılsa nimet bayat arturur
Ey nimet sahibi olan muktedir kimse, şükür et, şükür edersen, Tanrı nimetini arttırır.
Bu nimet idisi unıtur özin, munıñ şükri bilse evürmez yüzin
Bu nimet sahibi çok defa kendisini unutur, fakat şükür ederse, nimet ondan yüz çevirmez.
Az edgüke artuk üküş şükri kıl, üküş bolsa nimet anıñ kadri bil
Az bir iyiliğe karşı çok şükür et, nimet çok olursa, onun kıymetini bil.
Şükür kılsa nimet biri on bolur, biri on bolup kör evi neñ tolur
însan şükür ederse, nimetin biri on olur, biri on olur ve evi mal ile dolar.
İlig berdi alkış kör ay toldıka, ayur tünle kündüz maña tur baka
Hükümdar Ay-Toldı'yi öğdü ve : — Sen gece-gündüz benim hizmetimde bulun — dedi.
Telim neñ tavar berdi ögdi üküş, ağırladı berdi kör altun kümüş
Çok mal, mülk verdi, onu çok öğdü, ona ihsanda bulundu, altın ve gümüş verdi.
Añar sözledi sözni barça ilig, anıñdın tiledi kamuğ ög bilig
Hükümdar her işini ona danıştı, her işte onun fikrine ve bilgisine baş vurdu.
Kör ay toldı ma bu ağırlık bulup, tapındı bütün çın bağırsak bolup
Ay-Toldı da, bu itibâra lâyık olmak için, ona doğruluk ve dürüstlük ile candan hizmet etti.
Bir ança yorıdı sınadı ilig, kamuğdın tükel buldı bulmış erig
Hükümdar onu daha bir müddet tecrübe etti ve bulduğu insanın her keşten daha mükemmel olduğunu gördü.