Eski Türkçe Aslı (Latinize) | Günümüze Aktarımı |
HİKMET-98 | |
Yol üstide olturup yolnı sorgan dervişler | Yol üstünde oturup yolu soran dervişler; |
Ukbâdın haber eştip yolğa kirgen dervişler | Ahiretten haber duyup yola giren dervişler |
| |
Asâları elkinde himmet kurı belinde | Asâları elinde, himmet kuşağı belinde, |
İzim yâdı tilinde Allâh degen dervişler | Rabb’im yadı dilinde, Allah diyen dervişler. |
| |
Hırkaları kir çefan könglide yüz ming ayân | Hırkaları solgun cüppe, gönlünde yüz bin gerçek |
Bilingiz ikki cehan közge ilmes dervişler | Biliniz, iki cihanı göze iliştirmez dervişler. |
| |
Derviş Haknıng manzurı zikri turur gülzârı | Derviş Hakk’ın nazar eylediği, zikridir gül bahçesi, |
Haknı yâdı esrârı hub edebliğ dervişler | Hakk'ın yâdı sırları, tam edepli dervişler. |
| |
Yazukum köp yolatmas ashâb dârûsın tapmas | Günahım çok yol vermez, dostlar dermanını bulmaz, |
Közde yaşın kurutmas yaşı akğan dervişler | Gözde yaşını kurutmaz yaşı akan dervişler. |
| |
Sırrı birle sözlerler tilge hikmet tüzerler | Sırrı ile söylerler, dile hikmet dizerler, |
Işk birle cân kezerler rengi sarığ dervişler | Aşk ile can gezerler rengi sarı dervişler. |
| |
İt nefsini öldürür kızıl yüzin soldurur | İt nefsini öldürür, kızıl yüzünü soldurur, |
Hâce Ahmed kul turur satıp yesün dervişler | Hoca Ahmed kuldur, satıp yesin dervişler. |