Eski Türkçe Aslı (Latinize) | Günümüze Aktarımı |
HİKMET-94 | |
Hû halkası kuruldı ey dervişler kelingler | Hû halkası kuruldu, ey dervişler, geliniz |
Hak sofrası yayıldı andın uluş alınglar | Hakk sofrası yayıldı, ondan pay alınız. |
| |
Kâl ilmini okuban hâl ilmiğe yetiben | Zahir ilmini okuyarak, hâl ilmine ulaşarak, |
Yoklık içre batıban barlıklardan alınglar | Yokluk içine batarak varlıklardan alınız. |
| |
Yırtıp şefkat perdesin tilep didâr vadesin | Yırtıp şefkat perdesini, dileyip cemal vadesini |
Açıp köngül didesin müşâhede kılınglar | Açıp gönülün merkezini müşahede eyleyiniz |
| |
Hû erresin alıban nefs başığa salıban | Hû bıçkısını alarak, nefs başına salarak, |
Tüni küni tâlibler cânnı kurbân kılınglar | Gece gündüz tâlipler, canı kurban eyleyiniz. |
| |
Halka içre Hû dengiz ışk otığa yanıngız | Halka içinde " Hû " deyiniz, aşk oduna yanınız, |
Ten-cân birle tâlipler tekbir başlap aytınglar | Beden-can ile tâlipler, tekbir başlayıp deyiniz. |
| |
Hû - Hû teyu zâr ingrep Hû demekde manâ bar | "Hû-Hû"diye inleyip, " Hû "demekte mâna var, |
Didârıdın ümidvâr rahmetidin alınglar | Cemalinden ümitli, rahmetinden alınız. |
| |
Kul Hâce Ahmed kul bolğan yol üstide kül bolğan | Kul Hoca Ahmed kul olan, yol üstünde kül olan, |
Tâliblerğe mül bolğan andın ibret alınglar | Tâliplere mül olan, ondan ibret alınız. |