Eski Türkçe Aslı (Latinize) | Günümüze Aktarımı |
HİKMET-82 | |
Hakk'a yanıp mü'min bolsang tâat kılğıl | Hakk'a yanıp mü’min olsan, ibadet eyle |
Tâat kılğan Hak didârın körer dostlar | İbadet eyleyen Hakk cemalini görür dostlar. |
Yüz ming belâ başka tüşse ingremegil | Yüz bin belâ başa düşse, inleme |
Andın songra ışk sırrını bilür dostlar | Ondan sonra aşk sırrını bilir dostlar. |
| |
Aşıkları zâr ingreben yolğa kirdi | Aşıkları ağlayıp inleyerek yola girdi; |
Her ne cefâ tegse anı Hakdın bildi | Herne cefa dokunsa, onu Hakktan bildi; |
Râzı bolup yer astığa hâzır boldı | Râzı olup yer altına hazır oldu; |
Zâr yığlaban seherlerde kobar dostlar. | Ağlayarak seherlerde kalkar dostlar. |
| |
Eyâ dostlar hiç bilmedim men yolumnı | Ey dostlar, hiç bilmedim ben yolumu; |
Saâdetge bağlamadım men belimni | Saadete bağlamadım ben belimi; |
Gıybet sözdin hiç yığmadım men tilimni | Gıybet sözden hiç sakınmadım ben dilimi; |
Nâdârılıgım meni resvâ kılur dostlar | Cahilliğim beni rezil eyler dostlar. |
| |
Keçe kündüz bi-gam yürdüm zikrin aytmay | Gece gündüz gamsız yürüdüm, zikrini demeyip |
Cehd eyleben tüni küni fikrin etmey | Gayret eyleyerek gece gündüz fikrini etmeyip |
Muhabbetni bâzârıda özni satmay | Muhabbetin pazarında özü satmayıp |
Nefsim meni yüz ming taâm tiler dostlar | Nefsim benim yüz bin lokmaya böler dostlar. |
| |
Nefsingni sen öz re'yige koyma zinhâr | Nefsini sen kendi arzusuna bırakma sakın |
Yemey içmey tâat birle bolğıl bidâr | Yemeyip içmeyip ibadet ile ol uykusuz |
Ahir bir kün körsetgüsi senge didâr | Sonunda bir gün gösterecek sana cemâl |
Bidâr bolğan anda didâr körer dostlar | Uykusuz olan orada cemâl görür dostlar. |
| |
Eyâ gafil Hak zikrini tildin koyma | Ey gâfıl, Hakk zikrini dilden bırakma |
Dünyâlıkdın bir zerreni kolğa alma | Dünyalıktan bir zerreyi ele alma; |
Erenlerni arkasıdın hergiz kalma | Erenlerin arkasından asla kalma; |
Yolğa kirgen âhir murâd tapar dostlar | Yola giren sonunda murad bulur dostlar. |
| |
Vâ deriğâ ermân birle ömrüm keçti | Vah ne yazık, derd ile ömrüm geçti; |
Nefsim meni tuğyan kıldı haddın aştı | Nefsim benim coşup taştı, haddini aştı |
Cânım kuşı pervâz kılsa rûhum kaçtı | Canım kuşu havalansa, ruhum kaçtı; |
Gafil yürgen ömrin yelge satar dostlar | Gafil yürüyen ömrünü yele satar dostlar. |
| |
Didâr körey degen kullar bidâr bolur | Cemâl göreyim diyen kullar uykusuz olur; |
Yürse-tursa, yatsa-kobsa zikrin aytur | Yürüse-dursa, yatsa-kalksa, zikrini söyler |
İçi taşı andağ kulnı nurğa tolur | İçi-dışı öyle kulun nura dolar; |
Allah nurın andağ kulğa saçar dostlar | Allah nurunu öyle kula saçar dostlar. |
| |
Arif aşık öz canını otka yakmas | Arif aşık öz canını ateşe yakmaz |
Biderdlerge çakmakın yakıp çakmas | Dertsizlere çakmağını yakıp çakmaz |
Dünya kelip cilve kılsa kıya bakmas | Dünya gelip cilve eylese dönüp bakmaz |
Işksız kişi behayındın beter dostlar | Aşksız kişi hayvandan beter dostlar |
| |
Kul Hâce Ahmed bende bolsang yığlab yürgil | Kul Hoca Ahmed, kul olsan, ağlayıp yürü |
Muhabbetni meclisige özüng urgıl | Muhabbetin meclisine kendini vur |
Kıyâmetni şiddetidin mâtem kurgıl | Kıyametin şiddetinden mâtem kur |
Mâtem kurğan sırdın haber alar dostlar | Mâtem kuran sırdan haber alır dostlar. |