Eski Türkçe Aslı (Latinize) | Günümüze Aktarımı |
HİKMET-61 | |
Işk otını pinhân tutup asrar erdim | Aşk ateşini gizli tutup saklar idim, |
Cân küydürüp yürek bağrım kebâb etti | Canı yakıp, yürek bağrımı kebap etti. |
Pirdin meded bolmas bolsa emdi manga | Pirden yardım olmaz olsa, şimdi bana, |
Bu derd bizni dostlar bi-had harâb etti | Bu dert bizi dostlar hadsiz harap etti. |
| |
Işk sırrını her namerdge aytıp bolmas | Aşk sırrını her nâmerde söyleyip olmaz; |
Neçe yaksang bâdlık yerde çerâğ yanmas | Nice yaksan, rüzgarlı yerde çıra yanmaz; |
Yolın tapkan merdânlarnı bilse bolmas | Yolunu bulan merdleri bilse olmaz; |
Yığlay yığlay köz yaşını habâb etti | Ağlaya ağlaya göz yaşını habap etti. |
| |
Çın âşıklar keçken ermiş cânın taşlap | Gerçek âşıklar geçer imiş canını bırakıp |
Edhem-sıfat berhem urup mâlın taşlap | Edhem gibi berhem vurup malını bırakıp, |
Hu Hu teyü Hak zikrini aytıp hoşlap | "Hu-Hu" diye Hakk zikrini söyleyip, hoşlanıp, |
İmân tasdik kılıp bağrın kebâb etti | İman-tasdik eyleyip bağrını kebap etti. |
| |
İbret alğıl yolğa kirgen merdânlardın | İbret al yola giren merdlerden; |
Cânnı cânğa peyvend kılıp yürgenlerdin | Canı cana ekleyerek yürüyenlerden; |
Yolnı sorap yoldın emân barğanlardın | Yolu sorup yoldan emin varanlardan; |
Andağ kullar hâlın bi-had harâb etti | Öyle kullar halini hadsiz harap etti. |
| |
Kul Hâce Ahmed nefs tağıdın çıkıp aştı | Kul Hoca Ahmed, nefs dağından çıkıp aştı; |
Yürek bağrı cûş uruban kaynap taştı | Yürek bağrı coşarak kaynayıp taştı; |
Bihamdillâh yolın tapıp yavuklaştı | Allah'â hamd olsun, yolunu bulup yakınlaştı; |
İç kanıdın öz özige kebâb etti | İç kanından kendi kendine kebap etti. |