Eski Türkçe Aslı (Latinize) | Günümüze Aktarımı |
HİKMET-20 | |
Muhabbetni câmın içken divâneler | Muhabbetin kadehini içen divaneler |
Kıyamet kün ot ağzıdın saçar dostlar | Kıyamet günü ağzından ateş saçar dostlar. |
Kudret birle yaratılgan yetti tamuğ | Kudret ile yaratılmış yedi cehennem |
Aşıklarnı narasıdın kaçar dostlar | Aşıkların nârasından kaçar dostlar. |
| |
Duzah yığlap dâd eylegey Hudâyige | Cehennem ağlayıp yalvaracak Allah'ına: |
Tâkatım yok âşıklarnı bir âhige | Tâkatım yok âşıkların bir âhına. |
Kaçıp barğay Hakk Te'âlâ penâhige | Kaçıp varayım Hakk Teâlâ penahına; |
Aşıklarnı yaşı birle öçer dostlar | Aşıkları yaşı ile söner dostlar. |
| |
Aşıklarnı ışk dükânın barsa kurup | Aşıkları aşk dükkânını varsa kurup, |
Yaşın saçıp kögsin açıp yüzin sürüp | Yaşını saçıp, göğsünü açıp, yüzünü sürüp, |
İnşâallâh duzah kaçğay andın korkup | İnşaallah, cehennem kaçacak ondan korkup |
Yetti âsmân tâkat kılmay köçer dostlar | Yedi sema tâkat eylemeyip göçer dostlar. |
| |
Rahmân İgem sâki bolup mey içürse | Rahman Rabb'im sâki olup mey içirse, |
Ehlü ayâl hânumândın pâk keçürse | Çoluk-çocuk, ev-barktan tam geçirse |
Vücûdımdın azâzilni Hak kaçursa | Vücudumdan şeytanı Hakk kaçırsa, |
Cürmü isyan girihlerin açar dostlar | Cürüm ve isyan düğümlerini açar dostlar. |
| |
Işk bâbını Hak yüzige vâ eylese | Aşk kapısını Hakk yüzüne açık eylese |
Hâs ışkını köngül içre câ eylese | Hâs aşkını gönül içine yerleşik eylese |
Lutf eylese ikki âlem şah eylese | Lutf eylese, iki âlemde sultan eylese, |
Aşıkları Hak sarığa uçar dostlar | Aşıkları Hakk'â doğru uçar dostlar |
| |
Sübhân İgem bir katre mey kılsa inâm | Sübhan Rabb'im bir katre mey eylese armağan |
Zıkr-i sırnı ayta ayta kılsam tamâm | Sır zikrini diye diye eylesem tamam, |
Hur u ğılmân cümle melek anga gulâm | Hûri-gılman bütün melekler ona köle |
Uçmah içre harîr tonlar biçer dostlar | Cennet içinde ipek giysiler biçer dostlar. |
| |
Allah deban gordın kopsa âlem küyer | Allah diyerek kabirden kalksa, alem yanar |
Hâs bendem dep Rahmân İgem yalğuz süyer | Seçkin kulum deyip Rahman Rabb'im, yalnız sever; |
Yaş ornığa kanın töküp yüzni boyar | Yaş yerine kanını döküp yüzünü boyar, |
Hamdın aytsa şeytân-laîn kaçar dostlar | Hamdını söylese lanetli şeytan kaçar dostlar. |
| |
Men aytmadım Allah özi vade kıldı | Ben demedim, Allah kendi vaad eyledi |
Yolsız idim lutf eyleben yolğa saldı | Yolsuz idim, lutf eyleyerek yola koydu |
Garib bolup nâle kıldım kolum aldı | Garip olup feryad eyledim, elimi aldı |
Andağ âşık şevk şarâbın içer dostlar | Öyle aşık şevk şarabını içer dostlar. |
| |
Kul Hâce Ahmed ışksızlarnı işi düşvâr | Kul Hoca Ahmed, aşksızların işi kötü |
Tangla barsa Hak körsetmes anga didâr | Sabaha varsa, Hakk göstermez ona cemal |
Arş u kürsi levh ü kalem hemme bizâr | Arş ve Kürsi, Levh ve Kalem hepsi bizar; |
Işksızlarğa dozah bâbın açar dostlar. | Aşksızlara cehennem kapısını açar dostlar. |