Eski Türkçe Aslı (Latinize) | Günümüze Aktarımı |
HİKMET-141 | |
Tevbe kılıp Hakk'a yanğan âşıklarğa | Tevbe eyleyip Hakk'a yanan âşıklara |
Uçmağ içre tört arığda şerbeti bar | Cennet içinde dört pınarda şerbeti var. |
Tevbe kılmay Hakka yanmağan gafillerge | Tevbe kılmayıp Hakk'a yanmayan gâfillere |
Tar lahedde katığ azâb hasreti bar | Dar kabirde sert azab hasreti var. |
| |
Uçmağ mülkin uman kullar tevbe kılsun | Cennet mülkünü uman kullar tevbe eylesin |
Tevbe kılıp hazretige yavuk bolsun | Tevbe eyleyip Hazret'ine yakın olsun; |
Hûr u kusûr ğılman vildân hâdim bolsun | Hûri kusûr, gılman, vildan hizmetçi olsun |
Elvân elvân kiyer teşrif hil'atı bar | Rengarenk giyer şeref kaftanı var. |
| |
Tevbe kılğan âşıklarğa nûrı erür | Tevbe eyleyen âşıklara nuru erer |
Tüni küni sâim bolsa köngli yarur | Gece gündüz oruçlu olsa, gönlü ışır |
Kaçan ölüp gorğa kirse gorı kengrür | Ne zaman ölüp kabre girse, kabri genişler; |
Oğan İzim Rahim Rahmân rahmeti bar | Kadir Rabb'im, Rahim, Rahman rahmeti var. |
| |
Tevbesizler bu dünyadın keçmez bilür | Tevbesizler bu dünyadan geçmez sanır |
Ölüp barsa gor azâbın körmez bilür | Ölüp gitse, kabir azabını görmez sanır |
Kıyâmet kün tang arasât atmaz bilür | Kıyamete gün Arasat'ın tanı atmaz sanır |
Heyhât heyhât nevha feryâd künleri bar | Heyhat-heyhat, feryad-figan günleri var. |
| |
Namaz roze tevbe üzre barğanlarğa | Namaz, oruç, tevbe üzere varanlara, |
Hak yolığa kirip kadem koyğanlarğa | Hakk yoluna girip adım atanlara |
Uşbu tevbe birle anda barğanlarğa | Bu tevbe, ile oraya varanlara, |
Yarlikanmış kullar birle suhbeti bar | Bağışlanmış kullar ile sohbeti var. |
| |
Namaz birle rozeleri otın alar | Namaz ile oruçları ateşini alır |
Alem halkı süynüp anı Hak'dın tiler | Alem halkı sevinip onu Hakk’dan diler |
Kıyamet kün körüp anı alar tınglar | Kıyamet günü görüp onu onlar dinler |
Ne kul ermiş bu saadet nusreti bar | Ne kul imiş bu saadet, nusreti var. |
| |
Ol arığlar kimge turur bilgil anı | O pınarlar kimedir, bil onu |
Tevbe kılğan âşıklarğa içürür anı | Tevbe kılan âşıklara içirir onu; |
Tevbesizler ol arığdın içmes ba veli | Tevbesizler o pınardan içmez suyu; |
Anga içrür zehir zakküm şerbeti bar | Ona içirir zehir-zakkum şerbeti var. |
| |
Kıyametni bir küni ellik ming yılça bolur | Kıyametin bir günü elli bin yıl kadar olur |
Bu dünyanı sanıça bil neçe bolur | Bu dünyanın sayısı ile bil nice olur |
Kıyamet kün yetmiş ming yıl otta kalur | Kıyamet günü yetmişbin yıl ateşte kalır |
Tevbe kılgan kullar küymez mühleti bar | Tevbe eyleyen kullar yanmaz mühleti var |
| |
Her kim Haknıng kulı bolsa Hakka yansun | Her kim Hakk'ın kulu olsa, Hakk’a yansın |
Hakka yanmaz özin degen narı barsun | Hakk'a yanmaz kendisi diyen ötye gitsin |
Kul Hâce Ahmed neçük munda orun tabsun | Kul Hoca Ahmed nasıl burada makam bulsun; |
Keçe kündüz korka turur heybeti bar | Gece gündüz korka durur, korkusu var... |