Eski Türkçe Aslı (Latinize) | Günümüze Aktarımı |
HİKMET-139 | |
Seher vaktde kobup yığlab nâle eyle | Seher vakti kalkıp ağlayıp, feryad eyle; |
Nâlişingdin yer ü kökler nevâ kılsun | Feryadından yer ve gökler neva eylesin |
Hakka sığnıp köz yaşıngnı jâle eyle | Hakk'a sığınıp göz yaşını çağlayan eyle; |
Andın songra Hak derdingge devâ kılsun | Ondan sonra Hakk derdine deva eylesin. |
| |
Çın derdlikni Allah süyüp bendem dedi | Gerçek dertliyi Allah sevip kulum dedi |
Üç yüz altmış bakıp anı gamın yedi | Üç yüz altmış bakıp onun gamını yedi |
Melayikler yaşın alıp tuhfe kıldı | Melekler yaşını alıp armağan eyledi |
Kan yığlagıl yaşıng alıp güvah kılsun | Kan ağla yaşını alıp tanık eylesin. |
| |
Yüz ming günâh sâdır boldı bilelmeding | Yüz bin günah işlendi, bilemedin; |
Tevbe kılıp dergâhığa kelelmeding | Tevbe eyleyip dergâhına gelemedin; |
Hizmet kılıp yahşı duâ alalmadıng | Hizmet eyleyip iyi dua alamadın; |
Yazuklardın seni ne dep suvâ kılsun | Günahlardan seni ne diye suva eylesin? |
| |
Bu âlemde resvâ bolup kan yutmasang | Bu âlemde rezil olup kan yutmasan, |
Şeriatda tarikatda pir tutmasang | Şeriatte, tarikatte pir tutmasan, |
Hakikatda cân u tendin pâk ötmeseng | Hakikatte candan, tenden tam geçmesen, |
Gaflederdin seni ne dep cüdâ kılsun | Gafletlerden seni ne diye ayrı eylesin? |
| |
Erenlerni kılğanların kılalmasang | Erenlerin yaptıklarını yapamasan, |
Pirsiz yürüp vird ü evrâd bilelmeseng | Pirsiz yürüyüp vird ve evrad bilemesen. |
İsti'anet tilep duâ alalmasang | Yardım dileyip dua alamasan, |
Hâs buzruklar seni ne dep duâ kılsun | Seçkin ulular sana ne diye dua eylesin? |
| |
Dâm-ı tezvir koyup halknı yoldın urdung | Tezvir ağı koyup halkı yoldan çıkardın |
Şeyhlik kılıp riyâ birle dükân kurdung | Şeyhlik kılıp riya ile pazar kurdun; |
İşret kılıp şeytân birle devrân sürdüng | Gönül eğlendirip şeytan ile devran sürdün |
Didarığa seni ne dep revâ kılsun | Cemaline sen ne diye lâyık eylesin? |
| |
Lutfu kerem Hak yarattı sizler üçün | Lütuf ve keremi Hakk yarattı sizler için |
Can-u dilde hizmet kılmay sizler zebun | Can ve gönülde hizmet eyleyip sizler alçak |
Allah üçün bahs etermen tapkun sahun | Allah için bahsederim bulasın sahun |
Napaklarga ne dep lutfın âtâ kılsun | Temiz olmayanlara ne diye lütfunu hediye eylesin? |
| |
Keçe yatmay hâb-ı gaflet harâm kılsa | Gece yatmayıp gaflet uykusunu haram eylese |
Zikr-i kalb u zikr-i sırnı tamâm kılsa | Kalb zincirini, sır zikrini tamam eylese |
Ming bir atın tesbih etip kelâm kılsa | Bin bir adını tesbih edip söz eylese |
Bende ne dep dergâhığa hatâ kılsun | Kul ne diye dergâhına hata eylesin? |
| |
Emr-i marûf nehy-i münker bilip kılsa | Emr-i mâruf, nehy-i münker bilip eylese, |
Yatsa kobsa bir Hudanı hâzır bilse | Yatsa, kalksa bir Allah’ı hazır bilse |
Tâ ölgünçe Hâcesiğe hizmet kılsa | Ölene kadar Rabbine hizmet eylese |
Kuvvet berür anı ne dep dütâ kılsun | Kuvvet verir, onu ne diye iki büklüm eylesin? |
| |
Bi-namâz u bi-tâatke bermez kuvvet | Namazsıza, ibadetsize vermez kuvvet; |
Fe'li zaif özi mayûb bermez himmet | Ameli zayıf, kendisi ayıplıya vermez himmet; |
Rızkı nâkıs özi nâ-cins körmey devlet | Rızkı noksan, kendisi soysuz olan görmeye devlet; |
Ol fâsıknı dilin ne dep safâ kılsun | O fasıkın gönlünü ne diye safâ eylesin? |
| |
Hayf âdem öz kadrini özi bilmez | Yazık, insan kendi kadrini kendi bilmez; |
Menlik kılıp yahşılarnı közge ilmez | Benlik kılıp iyileri göze iliştirmez |
Hû sohbetin kurgan yerge kaçıp kelmez | Hû sohbetini kuran yere kaçıp gelmez; |
Ol bi-vefa ahde ne dep vefâ kılsun | O vefasız ahde ne diye vefa eylesin? |
| |
Adem olur fakîr bolup yerde yatsa | İnsan odur, fakir olup yerde yatsa, |
Tufrak-sıfat âlem anı basıp ötse | Toprak gibi âlem onu basıp geçse, |
Yûsuf-sıfat birâderi kul dep satsa | Yusuf gibi kardeşi köle diye satsa; |
Kulnı kulı ol kün ne dep hevâ kılsun | Kulun kulu, o gün ne diye heva eylesin? |
| |
Şevki zevki muhabbetdin ayân kılğıl | Şevki, zevki muhabbetten ayân eyle |
Aşıklarga ışk otıdın beyân kılğıl | Aşıklara aşk ateşinden beyan eyle |
Hârlık zârlık meşakkatnı nişân kılğıl | Hor görülme-ağlama, meşakkatı nişan eyle |
Çın âşıklar otdın ne dep hazer kılsun | Gerçek âşıklar ateşten ne diye çekinsin? |
| |
Allah deban otka kirdi Halilullâh | Allah diyerek ateşe girdi Halilullah |
Oşal otnı bostân kıldı körüng Allah | O ateşi bostan kıldı, görün, Allah |
Boynın kısıp yığlab aytdı Şey'en li'llâh | Boyun büküp ağlayıp dedi: "Şey'en li’llâh" |
Fakir miskin unda ne dep heva kılsun | Fakir, miskin orada ne diye heva eylesin? |
| |
Hakk'a âşık sâdıkları yürür hılvet | Hakkâ âşık sâdıkları yürür yalnız |
Tangla barsa Hakk kaşıda körer izzet | Sabaha varsa, Hak önünde görür izzet |
Cennet kirip didâr körer ayş u râhat | Cennete girip cemal görür, ikram ve rahat |
Pinhân yürer halkka ne dep riyâ kılsun | Gizli yürür, halka ne diye riya eylesin? |
| |
Kul Hâce Ahmed derd-i hâlet peydâ kılğıl | Kul Hoca Ahmed, halet derdi peyda eyle |
Cân u dilni Hak yolıda şeydâ kılğıl | Can ve gönlü Hakk yolunda tutkun eyle |
Derdin tartıp rûz-ı mahşer gavğa kılğıl | Derdini çekip mahşer günü kavga eyle |
Derd bolmasa Mevlam kimge şifâ kılsun | Dert olmasa, Mevlâ'm kime şifa eylesin?.. |