| Eski Türkçe Aslı (Latinize) | Günümüze Aktarımı |
| HİKMET-135 | |
| Tecellini makâmıdur aceb makâm | Tecellinin makamıdır garib makam; |
| Ol makâmda âşık kullar cevlân kılur | O makamda âşık kullar dolaşır |
| Kay köngülge tecellisin pertev salsa | Hangi gönüle tecellisinin nurunu gönderse |
| Bi-hud bolup özin bilmey efğan kılur | Şuursuz olup kendini bilmeden feryad eyler |
| | |
| O makâmnı yollarını rehzeni bar | O makamın yollarının rehzeni var |
| Kılavuzsız yolğa kirse yoldın azar | Kılavuzsuz yola girse, yoldan şaşar |
| Vesvâs eylep şeytân-la’in dinin buzar | Vesvese eyleyip lânetli şeytan dinini bozar |
| Öz yolığa salıp anı hayrân kılur | Kendi yoluna koyup onu şaşkın eyler |
| | |
| Ol makâmnı bildürgeni rehber kerek | O makamı bildiren rehber gerek; |
| Tarikatnı pişeside safder kerek | Tarikatın ön safında safder gerek; |
| Uşbu yolnı zabt eylegen server kerek | İşbu yolu zabteyleyen server gerek; |
| Andağ mürşid uçmağ mülkin tayrân kılur | Öyle mürşid cennet mülkünü hazır eyler. |
| | |
| Ol makâmğa yetken âşık şarâb içer | O makama eren âşık şarap içer; |
| Hânumânın ber-bad berip cândın keçer | Ev-barkını yağmaya verip candan geçer; |
| Şevk kanatın Hazret taba tutup uçar | Şevk kanadını Hazret’e doğru tutup uçar; |
| Arş u kürsi levh ü kalem tayrân kılur | Arş ve Kürsü, Levh ve Kalem tayran eyler. |
| | |
| Didâr tilep terk eyleseng mâ-sivânı | Cemal dileyip terk eylesen mâsivayı; |
| Ölmez burun vücudıngnı eyle fâni | Ölmeden önce vücudunu eyle fâni; |
| "Ve enhârun min aselin musaffa"nı | "Ve enhârun min aselin musaffa" yı; |
| Uçmağını hâs kulığa ihsân kılur | Cennetini hâs kuluna ihsan eyler. |
| | |
| Ol makâmnı tevhid atlığ darahtı bar | Ol makamın tevhid adlı ağacı var; |
| Sâyeside âşık kullar Burâk-suvâr | Gölgesinde âşık kullar Burak'a biner; |
| Her bir şâhı ming yılçalık yolnı tutar | Her bir dalı bin yıl kadarlık yolu tutar; |
| Her kaysısı öz özige ünvân kılur | Herhangisi kendi kendine ünvan eyler. |
| | |
| Ol darahtnı mevasıdın tatkan kullar | O ağacın meyvesinden tadan kullar, |
| Dünyâsını âhiretge satkan kullar | Dünyasını âhirete satan kullar, |
| Gor içinde âsâyişde yatkan kullar | Kabir içinde huzur içinde yatan kullar |
| Seherlerde köz yaşını ummân kılur | Seherlerde göz yaşını umman eyler. |
| | |
| Himmet kurın Kul Hâce Ahmed belge bağla | Himmet kuşağını Kul Hoa Ahmed bele bağla; |
| Muhabbetni otu birle yürek dağla | Muhabbetin ateşi ile yürek dağla; |
| Yakang tutup tang atkunça tınmay yığla | Yakanı tutup tan atana kadar dinmeden ağla; |
| Şâyed senge rahm eyleben cânân kılur | Meğer sana rahmet ederek canan eyler... |