| Eski Türkçe Aslı (Latinize) | Günümüze Aktarımı |
| HİKMET-127 | |
| Allah yâdın aytur kullar ma'nâ birle | Allah yâdını söyler kullar mâna ile; |
| Bî-manâga hergiz kulak salmaz bolur | Mânasıza aslâ kulak salmaz olur. |
| Allah degen âşık kullar dâim-müdâm | Allah diyen âşık kullar daima-devamlı |
| Hak yâdıdın zerre gâfil bolmaz bolur | Hakk yâdından zerre gâfil olmaz olur. |
| | |
| Hakk yâdıdın zerre gafil bolmağanlar | Hakk yâdından zerre gâfil olmayanlar, |
| Yatsa kopsa Hak zikrini koymağanlar | Yatsa, kalksa, Hakk zikrini bırakmayanlar, |
| Vallâh-billâh dünyâ harâm almağanlar | Vallah, billah dünya haram, almayanlar, |
| Gor içinde ol kul hergiz ölmez bolur | Kabir içinde o kul asla ölmez olur. |
| | |
| Ma'rifetning bostanıda cânıng bergen | Mârifetin bostanında canını veren, |
| Muhabbetning meydânıda baş oynağan | Muhabbetin meydanında baş oynayan, |
| Hakikatnıng deryâsıdın gevher alğan | Hakikatin denizinden cevher alan |
| Gevvâs yanglığ ol deryâdın çıkmaz bolur | Dalgıç gibi o denizden çıkmaz olur. |
| | |
| Erenleri ol deryâğa çomdı battı | Erenleri o denize daldı, battı; |
| Keçe kündüz tınmay bir dem yâdın ayttı | Gece gündüz dinmeden bir an, zikrini söyledi |
| Ölmes burun cân aççığın zehrin tattı | Ölmeden önce can acısının, zehrini tattı; |
| Ahiret esbâbını salmaz bolur | Ahiret hazırlıklarını koymaz olur. |
| | |
| Gâfil bolmas Hak yâdıdın tünler tamâm | Gâfil olmaz Hakk yâdından geceleri tamam; |
| Lokma helâl taleb kılur yemes harâm | Helâl lokma talep eyler, yemez haram; |
| Dervîş kerek uşbu sıfat birle müdâm | Derviş gerek işbu sıfat ile daima |
| Kul boluban kulluğıdın tanmaz bolur | Kul olarak kulluğundan caymaz olur. |
| | |
| Kul boluban kulluk kılur Hâcesiğe | Kul olarak kulluk eyler Rabb’ine |
| Tenin cânın ayamas ol Mevlâsığa | Tenini, canını esirgemez o Mevlâ'sına; |
| Sâbir bolup ümit tutar va'desiğe | Sabreder olup umut tutar vaadine |
| Cefâsıdın çın âşıklar kaytmaz bolur | Cefasından gerçek âşıklar dönmez olur. |
| | |
| Cefâ çekmey âşık bolmas tıngla ğafil | Cefa çekmeden âşık olmaz, dinle gâfil |
| Cefâ çekip sâbir bolğıl bolma câhil | Cefa çekip sabreder ol, olma cahil; |
| Rızâ bolup kulluk kılğan bolur âkil | Râzı olup kulluk eyleyen olur akıllı |
| Câhil âdem birbiridin yanmaz bolur | Cahil insan birbirinden ayrılmaz olur. |
| | |
| Kulmen teyü Hak emrini kılmağanlar | Kulum diye Hakk emrini kılmayanlar |
| Kudretini körüp ibret almağanlar | Kudretini görüp ibret almayanlar, |
| İmân İslam ahkâmların bilmegenler | İman-İslam kurallarını bilmeyenler |
| Uluğ künde kızıl yüzlüg bolmaz bolur | Ulu günde kızıl yüzlü olmaz olur. |
| | |
| Hak yolını şevki köptür bilgenlerge | Hak yolunun şevki çoktur bilenlere; |
| Korkunç birle yetkil oşal ölgenlerge | Korku ile ulaş o ölenlere; |
| Asân körinür yolnı müdâm yürgenlerge | Kolay görünür yolu daima yürüyenlere; |
| Mundağ kullar gor azâbın bilmez bolur | Böyle kullar kabir azabını bilmez olur. |
| | |
| Kul Hâce Ahmed Allah degil yaşıng akkay | Kul Hoca Ahmed, Allah de, yaşın aka |
| Ötken arif himmet kılıp kolung tutkay | Giden ârif himmet eyleyip elini tuta |
| Rahmı kelse Rahim Mevlâm rahim kılğay | Rahmeti gelse, Rahim Mevlâ'm rahmet eyleye |
| Hâce kulın hergiz zâyi koymaz bolur | Allah kulunu aslâ kayıpta koymaz olur... |