Codex Cumanicus Tam Metni
Codex Cumanicus Kuman Türkleri Dili ─ Aslı Italyada, bir kısmı Almanyada bulunan Kuman Türklerinin Sözlüğüdür.
Kumanlar, 11. yüzyıl ile 14. yüzyıl arasında Doğu Avrupa’da (Karadenizin kuzeyinde) yaşamış bir Türk halkıdır. Tarihte Kıpçaklar, Kuman-Kıpçak (Deşt-i Kıpçak) hanlığını kurmuşlardır.
Sayfa: 1A
eziturmen
: eşitürmen “işitirim”esitursen
: eşitürsen “işitirsin”esitur
: eşitür “işitir”esiturbis
: eşitürbiz “işitiriz”esitursis
: eşitürsiz “işitirsiniz”esiturlar
: eşitürlär “işitirler”esituredim
: eşitür–edim “işitirdim”esitureding
: eşitür–eding “işitirdin”esituredi
: eşitür–edi “işitirdi”esitureduc
: eşitür–edük “işitirdik”esituredingis
: eşitür–edingiz “işitirdiniz”esiturlaredj
: eşitürlär–edi “işitirlerdi”esitim
: eşit[t]im “işittim”esiting
: eşit[t]ing “işittin”esitti
: eşitti “işitti”esittic
: eşittik “işittik”esittingis
: eşittingiz “işittiniz”esitilar
: eşit[t]ilär “işittiler”
Sayfa: 1B
esituredi
: eşitür–edi ‣ eşittim–edi “işittim idi”esitturedi
: eşittür–edi ‣ eşitting–edi “işittin idi”esittedi
: eşitt[i]–edi “işitti idi”esitucedi
: eşit[t]ik–edi “işittik idi”esitungusedi
: eşit[t]üngüz–edi “işittiniz idi”esitularedi
: eşit[t]ülär–edi ‣ eşit[t]ilär–edi “işittiler idi”esitcaymȇ
: eşitkäymen “işiteceğim”esitkaysen
: eşitkäysen “işiteceksin”esitkay
: eşitkäy “işitecek”esitkaybis
: eşitkäybiz “işiteceğiz”esitkaysis
: eşitkäysiz “işiteceksiniz”esitkaylar
: eşitkäylär “işitecekler”esit
: eşit “işit”esitinglar
: eşitinglär “işitin”esitsin
: eşitsin “işitsin”chescha esitkaedim
: keşkä eşitkä–edim “keşke işitecek olsaydım”c[hescha] esitkaedin
: k[eşkä] eşitkä–edin “keşke işitecek olsaydın”c[hescha] esitkaedj
: k[eşkä] eşitkä–edi “keşke işitecek olsaydı”c[hescha] esitkaedic
: k[eşkä] eşitkä–edik “keşke işitecek olsaydık”c[hescha] esitkaedingis
: k[eşkä] eşitkä–edingiz “keşke işitecek olsaydınız”c[hescha] esitkaylaredj
: k[eşkä] eşitkäylär–edi “keşke işitecek olsaydılar”
Sayfa: 2A
c esitmisbolgayedim
: k[eşkä] eşitmiş–bolgay–edim “keşke işitmiş olacak olsaydım”c esitkaeding ‹vel ezitmizbolg[…]di[...]›
: k[eşkä] eşitkä–eding veya eşitmiş– bolg[ay–e]di[ng] “keşke işitmiş olacak olsaydın”c esitmisbolgayedi
: k[eşkä] eşitmiş–bolgay–edi “keşke işitmiş olacak olsaydı”c esitmis bolgayedic
: k[eşkä] eşitmiş bolgay–edik “keşke işitmiş olacak olsaydık”c esitmis bolgaedig̑is
: k[eşkä] eşitmiş bolga–edingiz “keşke işitmiş olacak olsaydınız”c esitmis bolgaedj ‹ylar›
: k[eşkä] eşitmiş bolga–edi ilär ‣ bolga–edilär “keşke işitmiş olacak olsaydılar”c esitchaymȇ
: k[eşkä] eşitkäymen “keşke işitecek olsam”c esitchaysen
: k[eşkä] eşitkäysen “keşke işitecek olsan”c esitchay
: k[eşkä] eşitkäy “keşke işitecek olsa”c esitchaybis
: k[eşkä] eşitkäybiz “keşke işitecek olsak”c esitchaysis
: k[eşkä] eşitkäysiz “keşke işitecek olsanız”c esitchaylar
: k[eşkä] eşitkäylär “keşke işitecek olsalar”esittimessa
: [neçik ki] eşittim–essä “işittim ise”nezic chi esitȋ gassæ
: neçik ki eşit[t]ing–ässä “nasıl ki işittin ise”n chi esitese
: n[eçik] ki eşitt[i]–ese “nasıl ki işitti ise”n chi esitic
: n[eçik] ki eşittik [ese] “nasıl ki işittik ise”n chi esitingis
: n[eçik] ki eşittingiz [ese] “nasıl ki işittiniz ise”n chi esittilar
: n[eçik] ki eşittilär [ese] “nasıl ki işittiler ise”esittimrsa
: eşittim–[e]rsä “işittim ise”esittingersa
: eşitting–ersä “işittin ise”esitiersa
: eşit[t]i–ersä “işitti ise”
Sayfa: 2B
esitticersa
: eşittik–ersä “işittik ise”esitingersa
: eşit[t]ing[iz]–ersä “işittiniz ise”esittilarersa
: eşittilär–ersä “işittiler ise”esatimaga ‹yzitmaga›
: eşätimägä, işitmägä “işitmeye, işitmek için”esattan (esatcan?)
: eşättän ‣ eşitkän “işiten”esitmaga cuyga
: eşitmägä küygä[n?] “işitmek için bekleyen”
Sayfa: 3A
søuarmen
: sövärmen “severim”søuarsem
: sövärsem ‣ sövärsen “seversin”souarol
: sövär–ol “sever o”soudum
: sövdüm “sevdim”sougul
: sövgül “sev”souus
: sövüş “seviş, arkadaş, dost”soumac
: sövmäk “sevmek, sevmek, sevgi”alurmȇ
: alurmen “alırım”aldum
: aldum “aldım”algil
: algıl “al”yandurumen
: yandurumen “yandırırım, yakarım”yandurdum
: yandurdum “yandırdım, yaktım”yandur
: yandur “yandır, yak”øuranurmen
: övränürmen “öğrenirim”øurandum
: övrändüm “öğrendim”øurangil
: övrängil “öğren”agenurmȇ ‹agmanirmȇ vel minermȇ›
: agınurmen, agmanırmen veya minermen “ağarım, çıkarım, tırmanırım”agendum
: agındum “ağdım, (yukarı) çıktım”agen
: agın “(yukarı) çık”boluzurmȇ
: boluşurmen “yardım ederim”boluztum
: boluştum “yardım ettim”bolus
: boluş “yardım et”bolusmac
: boluşmak “yardım”
Sayfa: 3B
cønydurumȇ
: 69 köydürümen (köndürümen) “yakarım”69 Yukarıdaki üç kelime cøndur- olarak yazılmış, ancak sonra ‘n’ harfinin altına ‘y’ çizilmek suretiyle cøydur olarak değiştirilmiştir.
cønydurdum
: köydürdüm (köndürdüm) “yaktım”cønydur
: köydür (köndür) “yak”conaclarmȇ ‹vel condurumen›
: konaklarmen veya kondurumen “ağırlarım, misafir ederim”conaclardum
: konaklardum ‣ konakladım “ağırladım, misafir ettim”conacla
: konakla “ağırla, misafir et”bozsaturmȇ
: boşşaturmen, boşatırım “affederim, bağışlarım, azat ederim” (Lat. absoluere)bosatim
: boşattım “affettim, bağışladım, azat ettim”bosat
: boşat “affet, bağışla, azat et”bosatmac
: boşatmak “azat etmek”yazsirumȇ
: yaşşırumen “saklarım”yazsirdim
: yaşşırdım “sakladım”yazsir
: yaşşır “sakla”yazsirmac
: yaşşırmak “saklamak”corunurmȇ
: körünürmen “görünürüm”corundum
: köründüm “göründüm”corungil
: körüngil “görün”corunmac
: körünmäk “görünmek, görüntü”yetarmȇ
: yetärmen, yeterim “eklerim, katarım, ilave ederim, bağlarım” (Lat. adiungere)yethim
: yet[t]im “ekledim, kattım, ilave ettim, bağladım”yetchil
: yetkil, yet “ekle, kat, ilave et, bağla”azçarmȇ
: açarmen “açarım”
Sayfa: 4A
azarme, azçtim
: açarım, açtım “açtım”aztin, azçchil
: açkıl ~ açḫıl “aç”chelturmȇ
: keltürmen “geldiririm > getiririm”chelturdum
: keltürdüm “geldirdim > getirdim”cheltur
: keltür > geldir “getir”cuzarmȇ
: kuçarmen “kucaklarım, sarılırım”cuztun
: kuçtun ‣ kuçtum “kucakladım, sarıldım”cuz.chul
: kuçkul “kucakla, sarıl”iragirmen
: ıraḫırmen (‣ ıratırmen 70) (ırak > uzak) “uzaklaştırırım”70 Krş. DLT yırat- “uzaklaştırmak”
bosattȋ
: boşattım “serbest bıraktım, azat ettim”jarat et
: 71 yarat et “serbest bırak, azat et”71 Krş. Kar. yarayd “özgür, serbest”. Ko. Wb. bu kelimeyi yarac, yaraq olarak okumuştur.
custunarmȇ
: kustunarmen 72 “iç geçiririm, ah çekerim” (Lat. alenare, ‹suspirare›)72 Krş. Kar. k’o’ztun- ~ kistun- “iç geçirmek, ah çekmek”.
custȗdum
: kustundum “iç geçirdim, ah çektim”custȗgil
: kustungıl “iç geçir, ah çek”custȗmac
: kustunmak “iç geçirme, ah çekme”asat etarmȇ
: azat etärmen “azat ederim”asat ettim
: azat ettim “azat ettim”asat et
: azat et “azat et”asat kisi
: azat kişi “özgür kişi”sabȃ surarmȇ
: saban sürärmen “saban sürerim”sabȃ surdum
: saban sürdüm “saban sürdüm”sabȃ sur
: saban sür “saban sür”casganurmȇ
: kazganırmen “kazanırım”
Sayfa: 4B
caxgandum
: kazgandum “kazandım”caxgangil
: kazgangıl “kazan”ydis
: ıdış “giriş; (giriş için) izin”ydimen
: ıdı[r]men ‣ ıyı[r]men “gönderirim”ydim
: ıdım “gönderdim”ymaga
: ımaga “göndermek için; içeri almak için”sagetlanurmȇ
: sagıtlanurmen “silahlanırım”sagetlȃdum
: sagıtlandum “silahlandım”sagetlangil
: sagıtlangıl “silahlan”sȯunçlarmen
: sö[v]ünçlärmen “sevindiririm, müjdelerim; haber veririm, bildiririm” (Lat. annunco)zagarmȇ
: çaḫarmen “dava ederim, şikayetçi olurum” (Lat. accusare)zagatim
: çaḫtım “dava ettim, şikayetçi oldum”zackil
: çakkıl “dava et, şikayetçi ol”zacmach
: çakmak “dava, şikayet”ouraturmȇ ‹sagȋdiremȇ›
: övrätürmen, sagındıremen ‣ sagındıramen “öğretirim, nasihat ederim” (Lat. admonere)ouratȗ ‹sagindum›
: övrät[t]üm sagın[dır]dum “öğrettim, nasihat ettim”ourat ‹sagingil›
: övrät sagın[dır]gıl “öğret, nasihat et”ouratimac ‹saganmac memoria›
: övrätimäk “öğretme”, saganmak “hafıza, bellek”saget
: sagıt “silah”kamlik etermȇ
: kamlık etermen “kehanette bulunurum” (Lat. adiuinare)ranzilic etarmȇ
: rançılık etärmen “kehanette bulunurum”ranzilic ettin
: rançılık ettin ‣ ettim “kehanette bulundum”ranzilic ethil
: rançılık ethil ‣ etkil (?) “kehanette bulun”kam katun kisi dir
: kam katun kişi dir “(o bir) kadın şamandır”
Sayfa: 5A
‹eregirmen›
: eregirmen ‣ erekirmen “iğrenirim, tiksinirim”‹eriktim›
: eriktim “iğrendim, tiksindim”‹unarmen›
: unarmen 73 “kabullenirim, razı olurum, itaat ederim” (Lat. aquiesco)73 Krş. KMT una- “kabul etmek, razı olmak”.
‹undim›
: un[a]dım “kabullendim, razı oldum, itaat ettim”yzarmȇ
: içärmen “içerim”iztum
: içtüm “içtim”iz
: iç “iç”caynaturmȇ
: kaynaturmen “kaynatırım”caynatim
: kaynat[t]ım “kaynattım”‹caynatur›
: kaynatur ‣ kaynat “kaynat”beyrmȇ
: be[y]irmen 74 “biylerim > oynarım, dans ederim” (Lat. ballare, ‹plaudere›; Far. raks)74 CC beyi- < *böyi- < ET bödi- “dans etmek” (KM böci- < *bödi- “biylemek > oynamak, dans etmek”).
beyrdim
: be[y]irdim ‣ be[y]idim “biyledim > oynadım, dans ettim, alkışladım”beygil
: be[y]igil “biyle > oyna, dans et, alkışla”køron
: körön ‣ körüm 75 ~ körön ‣ koron 76 “dans” (Lat. hostande)75 Radloff II 1258 (Kar.) körüm “a vision (in the night”), EDPT 745. Ayrıca krş. CC körümli “güzel, gösterişli” (Ko. Wb. 155).
76 Krş. TT horon < Gr. khorous.
us etarmȇ vel iuunurmȇ
: us 77 etärmen veya yu[v]unurmen “yünerim, yıkanırım” (Lat. balneare)77 Krş. KMT ushar- “sulamak, ıslatmak” < *us+gar-.
us ettim vel men iuundȗ
: us ettim veya men yu[v]undum “yündüm, yıkandım”us et vel iuungul
: us et veya yu[v]ungul “yün, yıkan”yssi su
: issi su 78 “ısı > sıcak su, banyo, hamam”78 Krş. Gülistan Tercümesi ılı-suv “ılı su, banyo, hamam”.
cagirmȇ
: kaḫırmen “kızarım, öfkelenirim” (Lat. blasmare, Alm. scȃpin)cagidim
: kaḫıdım “kızdım, öfkelendim”cagigil
: kaḫıgıl “kız, öfkelen”cachimac
: kaḫımak “kızmak, öfkelenmek”
Sayfa: 5B
sockarmȇ
: sökärmen “söverim”søctum
: söktüm “sövdüm”søchul
: sök[k]ül “söv”søcmac
: sökmäk “sövmek”yaraᶻsuirmȇ
: yaraşşırmen “yaraşırım > uyarım; hemfikirim” (Lat. concordare)yarastim
: yaraştım “uydum, hemfikirdim”yarasztirgil
: yaraştırgıl “yaraş > uy, uygun ol”yarasmac
: yaraşmak “uygunluk”yaĩlurmȇ
: yarılurmen “yarılırım”yaĩldum
: yarıldum “yarıldım”yarelgil
: yarılgıl “yarıl”yaĩlmac
: yarılmak “yarılmak”chezchiruirme | […]
: kıçkırırme[n] “hıçkırırım, bağırırım, seslenirim”chezchirdun
: kıçkırdun ‣ kıçkırdum “hıçkırırım, bağırdım, seslendim”chezchir
: kıçkır “hıçkır, bağır, seslen”chezchirmac
: kıçkırmak “hıçkırmak, bağırmak, çağırmak”buxarmȇ
: buzarmen “bozarım, yıkarım” (Lat. destruere)buxdum
: buzdum “bozdum, yıktım”busgil
: buzgıl “boz, yık”azsarmen
: aşşarmen “aş/yemek yerim”azsardim
: aşşardım ‣ aşşadım “aş/yemek yedim”assa
: aşşa “aş/yemek ye”as
: aş “aş, yemek”
Sayfa: 6A
saclarmȇ
: saklarmen “saklarım, korurum” (Lat. custodire)saclardum
: saklardum ‣ sakladum “sakladım, korudum”sacla
: sakla “sakla, koru”saclamac
: saklamak “korumak”saclanurmȇ
: saklanurmen “saklanırım” (Lat. cauere)saclandum
: saklandum “saklandım”saclan
: saklan “saklan”tuzarmȇ vel gigkilurmȇ
: tüşärmen veya yıkılurmen (cıkılurmen?) “düşerim, yıkılırım”tustum vel gigkildum
: tüştüm veya yıkıldum (cıkıldum?) “düştüm, yıkıldım”tus vel gigil ‹slese lube lete›
: tüş veya yıḫıl “düş, yıkıl”yugururmȇ
: yügürürmen “hızlı yürürüm, koşarım”yugurdȗ
: yügürdüm “hızlı yürüdüm, koştum”yugur
: yügür “hızlı yürü, koş”yugurmac
: yügürmäk “yüğürmek > koşmak”yrlarmȇ
: ırlarmen “yırlarım, şarkı söylerim”yrladim
: ırladım “yırladım, şarkı söyledim”yrlagil
: ırlagıl “yırla, şarkı söyle”yr
: ır “yır, şarkı”yusxaclarmȇ
: yuzzaklarmen “kilitlerim”yuxacladum
: yuzakladum “kilitledimyuxacla
: yuzakla “kilitle”yusxac
: yuzzak “kilit”azchuz
: açkuç “açıcı > anahtar”ayltartarmȇ
: a[y]ıl–tartarmen “kolan takarım”ayltartȗ
: a[y]ıl–tart[t]um “kolan taktım”ayl vel colan
: a[y]ıl veya kolan “kemer, kolan”
Sayfa: 6B
cȏgul azarmȇ
: köngül açarmen “gönül açarım, avuturum”congul azatim
: köngül açatım ‣ açtım “gönül açtım, avuttum”congul az
: köngül aç “avut, yatıştır”congul azmac
: köngül açmak “gönül açmak, avutmak”chengas berumȇ
: kengäş berümen “keneş > öğüt veririm”chengas berdum
: kengäş berdüm “keneş > öğüt verdim”chengas ber
: kengäş ber “keneş > öğüt ver”chengas
: kengäş “keneş > ögüt”tamam etarmen
: tamam etärmen “tamam ederim, tamamlarım”tamam ettim
: tamam ettim “tamam ettim, tamamladım”tamam ethil
: tamam etkil “tamam et, tamamla”tamam
: tamam “tamam”bizsuiturmȇ
: bişşitürmen ‣ bişşirürmen “pişiririm” Bkz. (53), DRIMBA, 25-26 bu kelimeyi (ouruin: ) owruyın okumuştur.bisuirdum
: bişirdüm “pişirdim”bisuir
: bişir “pişir”bagerzi
: baḫırçı “aşçı”as̸ bisurgȃ eu
: aş bişürgän ev “aş pişirilen ev, mutfak”tigilurmȇ
: tıyılurmen “son bulurum, kesilirim, dinerim”tigildum
: tıyıldum “son buldum, kesildim, dindim”tigil
: tıyıl “son bul, kesil, din”jurȗlarmȇ
: curumlarmen “ceza veririm, hüküm vermek”jurȗladum
: curumladum “ceza verdim”jurȗla
: curumla “ceza ver”jurȗ
: curum “ceza”etic cheyarmȇ
: etik keyärmen “pabuç/ayakkabı giyerim”etic cheydim
: etik keydim “pabuç/ayakkabı giydim”etic chey
: etik key “pabuç/ayakkabı giy”etic
: etik “pabuç/ayakkabı”
Sayfa: 7A
tutarmȇ
: tutarmen “tutarım”tutum
: tut[t]um “tuttum”tut
: tut “tut”tutchum
: tutkum ‣ tutkun “esir, hapis”sagenurmȇ
: sagınurmen “özlerim, düşünürüm”sagendum
: sagındum “özledim, düşündüm”sangȇgil
: sangıngıl ‣ sagıngıl “özle, düşün”sagenz
: sagınç “özlem, düşünce”ulgay[.]uirmȇ
: ulgayırmen “büyürüm”ulgaydum
: ulgaydum “büyüdüm”ulgaygil
: ulgaygıl “büyü”alisirmȇ ‹yest minayiu›
: alışırmen “alışmak > değiş tokuş ederim, takas ederim”alistum
: alıştum “alıştım > alış-veriş, takas ettim”alischil ‹mineyse›
: alışḫıl “alış-veriş, takas et”alisturmac
: alışturmak “alıştırmak > alış-veriş, takas”zourayururmȇ
: çövrä–yürürmen “çevresinde yürürüm, dönerim”zoura yururdum
: çövrä yürürdüm ‣ yürüdüm “çevresinde yürüdüm, döndüm”zoura ẓụṛ iurgil
: çövrä yürgil “çevresinde yürü, dön”zoura
: çövrä “çevre, dolay”yaxuc
: yazuk “yazık > suç, günah”yaxuclamis
: yazuklamış “yazıklamış > günah işlemiş”inanurmȇ
: ınanurmen “inanırım”inȃdum
: ınandum “inandım”inȃgil
: ınangıl “inan”inȃmac
: ınanmak “inanmak, inanç”inȃgaan
: ınangaan “inanan, inançlı”gichrarberurmȇn
: yikrar–berürmen “itiraf ederim”gicrar berdim
: yikrar berdim “itiraf ettim”
Sayfa: 7B
yichrar bergil
: yikrar bergil “itiraf et”ỵ c̣aṛ ̣ ‹gichrar berdi›
: yikrar berdi “itiraf etti”tanirmȇ
: tanırmen “tanırım, bilirim”tanidum
: tanıdum “tanıdım”tanigil
: tanıgıl “tanı”tanimac
: tanımak “tanımak”zan
: çan ‣ gam “endişe, kaygı, tasa” (Lat. cura, Far. gan ‣ gam)congul açirgamach
: köngül açırgamak “pişmanlık”yaparmȇ
: yaparmen “kaparım > örterim”yaptim
: yaptım “kapattım > örttüm”yapchil
: yapḫıl “kapa, ört”yapchiz
: yapḫıç “kapak, örtü”‹usattirmen›
: uzattırmen “uzatırım > veririm”‹usattim›
: uzattım “uzattım > verdim”oguturmȇ
: oḫuturmen 79 “eğitirim, yetiştiririm”79 EDPT, bu kelimeyi oqıt- madde başı altında ogut- olarak vermektedir.
oguttum
: oḫuttum “eğittim, yetiştirdim”ogutchil
: oḫutḫıl “eğit, yetiştir”souascurmȇ
: sovaşkurmen ‣ sovaşurmen “savaşırım, kavga ederim”jolga jururmȇ
: yolga yürürmen “yola yürürüm, yola çıkarım”jolga jurdȗ
: yolga yürdüm “yola yürüdüm, yola çıktım”
Sayfa: 8A
jolga jur
: yolga yür “yola yürü, yola çık”jol
: yol “yol, yolculuk”issinurmen
: issinürmen “ısınırım”issilic
: issilik “sıcaklık”tanlarmȇ
: tanlarmen 80 ‣ tanglarmen “seçerim” (Lat. cernere)80 Krş. KMT tangıla- ~ tangla- “seçmek, ayıklamak”.
tanladȗ
: tanladum ‣ tangladum “seçtim”tanla
: tanla ‣ tangla “seç”ticharmȇ
: tikärmen “dikerim”tictim
: tiktim “diktim”tichil
: tik[k]il ~ tikhil “dik”tichmac
: tikmäk “dikmek (elbise)”izsanurmȇ
: işşänürmen 81 “güvenirim, inanırım”81 Krş. Kar. işan- “inanmak” < işen-. Benzer bir örnek, Kar. biyan- < CC biyen- < T begen- değişimde de görülmektedir. Bu yüzden Ko. Wb.’in Kar. şekli öne sürerek ışan- okuması kabul edilemez.
izzandum
: işşändüm “güvendim, inandım”izzangil
: işşängil “güven, inan”izsanmac
: işşänmäk “güvenmek, inanmak”
Sayfa: 8B
susarmȇ ‹ich sye›
: süzärmen “süzerim”suxdum ‹ich sey›
: süzdüm “süzdüm”ascaundarmȇ
: aşka–ündärmen “aşa / yemeğe çağırırım”toyga undadȗ
: toyga ündädüm “toya > düğüne, şölene çağırdım”toyga unda
: toyga ündä “toya > düğüne, şölene çağır”toy
: toy “şölen, şenlik”‹sohlanirmȇ›
: sohlanırmen “arzularım”yaratchan
: yaratḫan “yaradan”yaratmac
: yaratmak “yaratma”esich[..] 82 japarmȇ
: eşik[ni] yaparmen “kapıyı kapatırım”82 -ni hecesi siliktir.
esichnj japtim
: eşikni yaptım “eşiği > kapıyı kapattım”esichnj jap
: eşikni yap “eşiği > kapıyı kapat”zoplarmȇ
: çöplärmen 83 “toplarım”83 Krş. Kar. çöple- “toplamak”. Ko. Wb. çopla- okumuştur. Ko. Wb.’in varsaydığı t- » ç- değişimini, Codex Cumanicus’ta başka örneği olmadığı için kabul edemiyoruz.
zopladum
: çöplädüm “topladım”zopla
: çöplä “topla”cuyrug
: kuyruḫ “kuyruk”boyn
: bo[y]ın “boyun”bisuirmis
: bişirmiş “pişmiş”‹batirrimȇ›
: batırrımen “gömerim, saklarım”‹batirdim›
: batırdım “gömdüm, sakladım”‹batirmaga›
: batırmaga “gömmeye, saklamaya, saklamak için”‹yiarmȇ jomdarimȇ›
: yı[y]armen “yığarım, toplarım”, yomdarımen “toplarım”‹iydim jomdardim›
: yıdım 84 “yığdım”, yomdardım “topladım”84 CC yı(y)- ( < ET yıg-) fiili, geniş zaman çekiminde yıy-, geçmiş zaman çekiminde yı- şeklindedir.
‹boyiow›
: boyow “boya” (Alm. varbe)‹iycharmȇ ich velle›
: yıkarmen “yıkarım”‹iomucti jildi›
: yomuktı “yığıldı, bir araya geldi”, yığıldı “ yığıldı, toplandı”‹iychte vellete›
: yıktı “yıktı, devirdi”
Sayfa: 9A
berumȇ
: berümen “veririm”berdum
: berdüm “verdim”ber
: ber “ver”bageslarmȇ
: bagışlarmen “bağışlarım, hediye ederim”bagesladum
: bagışladum “bağışladım, hediye ettim”bagesla
: bagışla “bağışla, hediye et”bages
: bagış “bağış, hediye”ouratũmȇ
: övrätürmen “öğretirim”ouratum
: övrät[t]üm “öğrettim”ourat
: övrät “öğret”osta
: osta “usta”coarmen
: ko[y]armen “koyarım, bırakırım”coydum
: koydum “koydum, bıraktım”coygil
: koygıl “koy, bırak”coygan chisi
: koygan kişi “koyup bırakan kişi”uiurmȇ
: uyurmen “uyurum”uyurdum
: uyurdum ‣ uyudum “uyudum”uyugil
: uyugıl “uyu”yarasur
: yaraşur “yaraşırım, uygunum, layıkım”yarasti
: yaraştı “yaraştı, uydu”agrurmem
: agrurmen “ağrırım, ağrım var”
Sayfa: 9B
agerdum
: agırdum ‣ agrıdum “ağrıdım, agrım vardı”agremac
: agrımak “ağrı, acı çekmek”yuctusururmȇ
: yük-tüşürürmen “yükümü indiririm”yuctusurdum
: yük-tüşürdüm “yükümü indirdim”enarmȇ
: enärmen “inerim”endim
: endim “indim”engil
: engil “in”elturmȇ
: eltürmen “götürürüm”elttim
: elttim “götürdüm”eltchil
: eltkil “götür, ilet”ulasurmȇ
: üläşürmen “üleşirim, paylaşırım”ulastum
: üläştüm “üleştim, paylaştım”ulaschil
: üläşkil “üleş, paylaş”ulasmac
: üläşmäk “üleşmek, paylaşmak”esiturmȇ
: e[k]sitürmen “eksiltirim”ecsittim
: eksittim “eksilttim”ecsit
: eksit “eksilt”ecsuc
: eksük “eksik”
Sayfa: 10A
sesarmȇ
: şeşärmen “çözerim”sestum
: şeştüm “çözdüm”seschil
: şeşkil “çöz”ayturmȇ
: ayturmen “ayıtırım > söylerim”aytım
: ayt[t]ım “ayıttım > söyledim”ayt
: ayt “ayıt > söyle”toxarmȇ
: tözärmen “dözerim > dayanırım, katlanırım”toxdum
: tözdüm “dözdüm > dayandım”toxgil
: tözgil “döz > dayan”tiarmȇ
: tı[y]armen “engellerim”tyidun
: tıydun ‣ tıydum “engelledim”tyimac
: tıymak “engel”tinimdam chrarmȇ
: tınımdam k[e]rärmen ‣ tınımdan 85 k[e]çärmen “huzursuz olmak” (Lat. desperare)85 Buradaki kelime, Codex Cumanicus’un Almanca kısmında arı–tindän gibi ince ünlülü yazımları mevcut olan tin “ruh” değildir. Bu kelime, Almanca kısmında tın- “dinlenmek, istirahat etmek” olarak geçen fiilden F.Đ.Y –Im ekiyle türemiş bir isim olmalıdır. Krş. KMT tınım “huzur”.
tinimdam cheztim
: tınımdan keçtim “huzursuz oldum”tanȋdı ̑ chezmac
: tanımdın keçmäk ‣ tınımdın keç “huzursuz ol”tinȋdı ̑ chezmac
: tınımdın keçmäk “huzursuzluk”
Sayfa: 10B
karisurmȇ vel abrarmȇ
: karışurmen veya abrarmen “korurum, savunurum”kaĩstim vel abradum
: karıştım veya abradum “korudum, savundum”karis vel abra
: karış veya abra “koru, savun”kaĩsmac vel abramac
: karışmak veya abramak “koruma”nacs larmȇ
: nakşlarmen “nakışlarım, resimlerim”nacs ladum
: nakşladum “nakışladım, resimledim”nacs la
: nakşla “nakışla, resimle”nacs
: nakş “nakış, resim”ziray
: çıray “suret”cusanurmȇ
: küsänürmen “arzularım”cusandum
: küsändüm “arzuladım”c
: k[üsängil] “arzula”cusamac
: küsä[n]mäk “arzu”bernalurmȇ ‹bernelimȇ›
: bernälür–men ‣ bernälü–men, “verecekliyim, borçluyum”bernalu boldum
: bernälü boldum “verecekli oldum, borçlandım”borz
: borç “borç”borzli
: borçlı “borçlu”aldarmȇ
: aldarmen “aldatırım”aldadum
: aldadum “aldattım”alda
: alda “aldat”aldamac
: aldamak “aldatmak, kandırmak”sozulurmȇ vel çuçulurmȇ
: soçulurmen veya çuçulurmen “soyunurum”sozuldum
: soçuldum “soyundum”suzul
: suçul “soyun”
Sayfa: 11A
bay
: bay “zengin, varlıklı”baylic
: baylık “zenginlik”ya̱zanurmȇ
: yaçanurmen “utanırım, çekinirim”ya̱zandum
: yaçandum “utandım, çekindim”ya̱zam
: yaçam ‣ yaçan “utan, çekin”ya̱zȃmac
: yaçanmak “utanç, çekince”girtarmȇ
: yırtarmen (cırtarmen?) “yırtarım”girttum
: yırttum “yırttım”girtchil
: yırtḫıl “yırt”girtmac
: yırtmak “yırtma”‹tabuschirmen›
: tabuşırmen “tartışırım”‹tabuschtim›
: tabuştım “tartıştım”‹kym maga bersa mendagar beraym kym maga bermassa mendagar berman›
: kim maga bersä mend[ä]–agar berä[y]im kim maga bermäzsä mend[ä]–agar bermän “kim bana verirse ben de ona veririm, kim bana vermezse bende ona vermem”satum alurmȇ
: satum 86 alurmen “satın alırım”86 Satun olarak da okunabilir.
satum adum
: satum a[l]dum “satın almak”satum algil
: satum algıl “satın al”satum almac
: satum almak “satın alma”cuyarmȇ
: küyärmen “beklerim, sabrederim”cuydum
: küydüm “bekledim, sabrettim”cuygil
: küygil “bekle, sabret”
Sayfa: 11B
atlanurmȇ
: atlanurmen “atlanırım, ata binerim”atlandum
: atlandum “atlandım, ata bindim”atlan
: atlan “atlan, ata bin”sondururmȇ
: söndürürmen “söndürürüm”sondurdȗ
: söndürdüm “söndürdüm”sondur
: söndür “söndür”çigharmȇ
: çıḫarmen “çıkarım”zigtum
: çıḫtum “çıktım”zigchil
: çıḫkıl “çık”tastin
: taştın “dış, dışarı”zigarurmȇ
: çıḫarurmen “çıkarırım”zigardun
: çıḫardun ‣ çıḫardum “çıkardım”zigargil
: çıḫargıl “çıkar”tanlasurmȇ
: tanlaşurmen “incelerim” (Lat. examinare)tanlastin
: tanlaştın ‣ tanlaştım “inceledim”tanlas
: tanlaş “incele”coparurmen
: koparurmen “kurarım, inşa ederim” (Lat. edificare)cobardun
: kobardun ‣ kobardum “kurdum, inşa ettim”cobar
: kobar “kur, inşa et”cobarmac
: kobarmak “inşa”cutulurmȇ
: kutulurmen “kurtulurum”cutuldum
: kutuldum “kurtuldum”cutulgil
: kutulgıl “kurtul”cutulmis
: kutulmış “kurtulmuş”
Sayfa: 12A
cutulmac
: kutulmak “kurtuluş”bosanurmȇ
: boşanurmen “boşanırım, serbest kalırım”bosandum
: boşandum “boşandım, serbest kaldım”bosan
: boşan “serbest kal”bosanmac
: boşanmak “serbest kalmak”charg etarmȇ
: ḫarc etärmen “harcarım”charg ettin
: ḫarc ettin ‣ ḫarc ettim “harcadım”charg et
: ḫarc et “harca”yayarmȇ
: yayarmen “yayarım”yaydum
: yaydum “yaydım”yaygil
: yaygıl “yay”arinurmȇ
: arınurmen “arınırım”arindum
: arındum “arındım”aringil
: arıngıl “arın”arȋmac
: arınmak “arınma”arinmaga
: arınmaga “arınmaya, arınmak için”congul izinda aiturme[.]
: köngül içindä ayturme[n] “gönül içinde > (bir şey üzerine) düşünüp taşınırım, bir şey için karar veririm”congul izinda aytum
: köngül içindä ayt[t]um “(bir şey üzerine) düşünüp taşındım”congul da ayt
: köngüldä ayt “(bir şey üzerine) düşünüp taşın”congul izinda aitmac
: köngül içindä aytmak “(bir şey üzerine) düşünüp taşınma”bacha ururmen
: baḫa ururmen “paha vururum, değer biçerim”bacha urdun
: baḫa urdun ‣ baḫa urdum “paha vurdum, değer biçtim”bacha ur
: baḫa ur “değer biç”bacha
: baḫa “paha, değer”
Sayfa: 12B
tusaturmȇ
: tüzätürmen “düzeltirim”tuxattum
: tüzättüm “düzelttim”tuxat
: tüzät “düzelt”tux
: tüz “düz, doğru”tusacmis
: tüzäkmiş ‣ tüzätmiş “düzeltilmiş”etarmȇ
: etärmen “yaparım, ederim”etim
: et[t]im “yaptım, ettim”etchil
: etkil “yap, et”us
: us 87 (?) “gerçek, hakikat, olgu, vakıa” (Lat. factum)87 Ko. Wb. bu kelimeyi uz maddebaşı altında vermiş ve Latince ‘factum’un yanına bir soru işareti koymuştur.
bolurmȇ
: bolurmen “olurum”boldum
: boldum “oldum”boldumedi
: boldum–edi “oldum idi”berchiturmȇ ‹vel berketerm̄ ›
: berkitürmen veya berk–etermen “sağlamlaştırırım”berchittun
: berkittün ‣ berkittüm “sağlamlaştırdım”berchitchil
: berkitkil “sağlamlaştır”berch
: berk “sağlam”azturmȇ
: aç–turmen “açım”
Sayfa: 13A
aztim
: açtım “acıktım”az bol
: aç bol “aç ol, acık”az
: aç “aç”ussurmȇ
: üşşürmen “üşürüm”usidum
: üşidüm “üşüdüm”saoc
: savok “soğuk”egirurme ‹vel jirimen›
: egirürme[n] veya i[y]irimen 88 “ip eğiririm”88 Ko. Wb. bu kelimeyi yir- olarak okumuştur.
egirdum ‹jirdim›
: egirdüm, i[y]irdim “ip eğirdim”egirgil ‹jirgil›
: egirgil, i[y]irgil “ip eğir”yp
: ip “ip”chazarmȇ
: kaçarmen “kaçarım”chaztum
: kaçtum “kaçtım”chazchil
: kaçḫıl “kaç”sindururmȇ
: sındururmen “kırarım”sindurdum
: sındurdum “kırdım”sindur
: sındur “kır”sindurmac
: sındurmak “sındırmak, kırmak”yangilurmȇ
: yangılurmen “yanılırım, hata ederim”yangildum
: yangıldum “yanıldım, hata ettim”yangilmac
: yangılmak “yanlış, hata”ogrularmȇ ‹ogurlarm̄ ›
: ogrularmen, ogurlarmen “çalarım, hırsızlık yaparım”ogrulardum
: ogrulardum ‣ ogruladum “çaldım, hırsızlık yaptım”ogrula
: ogrula “çal, hırsızlık yap”ogrulamac
: ogrulamak “hırsızlık”
Sayfa: 13B
zizac
: çiçäk “çiçek”yemis
: yemiş “meyve”buniat etarmȇ
: bunyat etärmen “kurarım, tesis ederim”buniat etis
: bunyat etiş ‣ ettüm “kurdum, tesis ettim”buniat echil
: bunyat e[t]kil “kur, tesis et”buniat
: bunyat “temel, esas”berchiturmȇ
: berkitürmen “berkitirim, sağlamlaştırırım”berchittim
: berkittim “berkittim, sağlamlaştırdım”berchit
: berkit “berkit, sağlamlaştır”cun
: kün 89 “güç, kudret, kuvvet”89 Krş. KMT kün “güç, kuvvet, kudret”. Ko. Wb. kun okumuştur.
rox ‹vel orozun›
: roz veya orozun “şans, talih” (Far. bachat)maana vel turlij
: maana veya türliy “tür, tabiyat, yaradılış, nitelik” (Lat. Forma)maana
: maana “tür, tabiyat, yaradılış, nitelik” (Lat. modus)urmach
: urmak “kamçı, kırbaç”tutum
: tütün “duman”tesich
: teşik “delik, açıklık”temir
: temir “demir”‹bollach›
: bollaḫ “kaynak”‹ochus›
: öküz ‣ ögüz “nehir, akıntı”ogri
: ogrı “hırsız”‹kassirmen›
: kaşşırmen “sürterim”‹kassadim›
: kaşşadım “sürttüm”
Sayfa: 14A
souunurme ‹bieni[rmen]›
: sövünürme[n], bi[y]eni[rmen] “sevinirim”souundum ‹biendi[m]›
: sövündüm, bi[y]endim “sevindim”souungil
: sövüngil “sevin”souunmac
: sövünmäk “sevin甋byenip biip schrekinv (? de)›
: bi[y]enip “sevinerek” bi[y]ip 90 “dans ederek”90 CC beyi- ~ biyi- < *böyi- < ET bödi- “dans etmek”
casirmȇ
: kaşırmen “sürterim, kaşırım”casidun
: kaşıdun ‣ kaşıdum “sürttüm, kaşıdım”casigil
: kaşıgıl “sürt, kaşı”yage
: yagı “kavga, savaş” (Far. jank)tatarmȇ
: tatarmen “tadarım”tattin
: tattın ‣ tattım “tattım”tatchil
: tatkıl “tat”tatmac
: tatmak “tat, lezzet”
Sayfa: 14B
agerlarmȇ
: agırlarmen “hürmet ederim” (Lat. honorare)agerladun
: agırladun ‣ agırladum “hürmet ettim”agerladum
: agırladum ‣ agırla “hürmet et”ager
: agır “saygı, hürmet”yuclarmȇ
: yüklärmen “yüklerim”yucladun
: yüklädün ‣ yüklädüm “yükledim”yucla
: yüklä “yükle”yuc
: yük “yük”yylarmȇ
: yılarmen 91 “koklarım”91 Yıla- [yı ̄la-] < *yıyla- < ET yıd+la-; krş. BM, TA yile- “koklamak”. Ko. Wb. bu kelimeyi ıyla- olarak okumuştur. Kendisinin burada bir y- düşmesi varsaydığını zannediyoruz: ıyla- < yıyla- < ET yıd+la-.
jyladum
: yıladum “kokladım”jylagil
: yılagıl “kokla”jylamac
: yılamak “koku, koku duyusu”mulcrarmȇ
: mülkrärmen “miras alırım”mulcradȗ
: mülkrädüm “miras aldım”mulcri
: mülkri ‣ mülkrä (?) “miras al”mulclamac
: mülklämäk ‣ mülkrämäk (?) “miras”
Sayfa: 15A
mendabar
: mendä-bar “benimdir, bende var”tegdj
: tegdi “sahiptim, benimdi” (Lat. habuj)sagabolsȗ
: saga–bolsun “senindir, sana aittir” (Lat. habeas)youaslic
: yovaşlık “alçakgönüllülük, tevazu”‹condurimȇ›
: kondurımen “misafir ederim, ağırlarım” (Lat. hospito)baslarmȇ
: başlarmen 9292 Buraya yanlışlıkla oruç tutarmen yerine başlarmen yazılmıştır.
‹oruz tutarirmen tutȗ›
: oruç tutarmen (tutırmen) “oruç tutarım”, [oruç] tut[t]um “oruç tuttum”‹oruz tut›
: oruç tut “oruç tut”‹oruz›
: oruç “oruç”baslarmȇ
: başlarmen “başlarım”basladum
: başladum “başladımbaslagil
: başlagıl “başla”bas
: baş “baş, başlangıç, üst taraf”anglarmȇ
: anglarmen “anlarım”angladȗ
: angladum “anladım”anglagil
: anglagıl “anla”anglamac
: anglamak “akıl, zeka” (Lat. intellectus)
Sayfa: 15B
buiuramȇ
: buyuramen “emrederim, buyururum”buiurdun
: buyurdun ‣ buyurdum “emrettim, buyurdum”buiur
: buyur “emret”yetarmȇ
: yetärmen “bağlarım, birleştiririm”yettim
: yettim “bağladım, birleştirdim”yetchil
: yetkil “bağla, birleştir”cheyarmȇ
: keyärmen “giyerim”cheydȗ
: keydüm “giydim”cheygil
: keygil “giy”ton vel oprac
: ton veya oprak “giysi, kıyafet”opchalarmȇ
: öpkälärmen “kızarım, öfkelenirim”opchaladun
: öpkälädün ‣ öpkälädüm “kızdım, öfkelendim”opchala
: öpkälä “kız, öfkelen”opcha
: öpkä “öfke”yarig etarmȇ
: yarıḫ etärmen “aydınlatırım”yrig
: ırıḫ ‣ y[a]rıḫ “ışık, aydınlık”tartinurmȇ
: tartınurmen “hayal ederim, tasavvur ederim”tartindum
: tartındum “hayal ettim, tasavvur ettim”tartingil
: tartıngıl “hayal et, tasavvur et”ixdarmȇ
: izdärmen “ararım”ixdardin
: izdärdin ‣ izdädim “aradım”ixdagil
: izdägil “ara”ixdamac
: izdämäk “aramak”
Sayfa: 16A
sorarmȇ
: sorarmen “sorarım”sordun
: sordun ‣ sordum “sordum”sorgil
: sorgıl “sor”yara etarmȇ
: yara etärmen “yaralarım”yara ettin
: yara ettin ‣ yara ettim “yaraladım”yara etchil
: yara etkil “yarala”eliclarmȇ
: eliklärmen “alay ederim”elicladum
: eliklädüm “alay ettimeliclagil
: eliklägil “alay et”eliclamac
: eliklämäk “alay, istihza”sisarmȇ
: şişärmen “şişerim”sistin
: şiştin ‣ şiştim “şiştin”sistchil
: şiştkil “şiş”sismac
: şişmäk “şişme, şişkinlik”yaturmȇ
: yaturmen “yatarım”yattun
: yattun ‣ yattum “yattım”yatchil
: yatkıl “yat” ‹jargularmȇtørulermȇ›
: yargularmen, törülermen “yargılarım, hüküm veririm” ‹iarguladimtøruladim›
: yarguladım, törülädim “yargıladım, hüküm verdim”
Sayfa: 16B
‹juuãmen›
: yuvarmen “yıkarım”‹juudun›
: yuvdun ‣ yuvdum “yıkadım, yudum”‹ju›
: yu 93 “yıka”93 Çekimli kök yuv-, emir kökü ise yu- olmalıdır.
oynarmȇ
: oynarmen “oynarım”oynardum
: oynardum ‣ oynadum “oynadım”oynagil
: oynagıl “oyna”oyn
: o[y]ın “oyun”soslarmȇ
: sözlärmen “konuşurum”sosladum
: sözlädüm “konuştum”soslagil
: sözlägil “konuş”soslamac
: sözlämäk “konuşma, sohbet”
Sayfa: 17A
giltradi
: yıltradı (cıltradı?) “şimşek çaktı”giltãr
: yıltrar (cıltrar?) “şimşek çakar”giltramac
: yıltramak (cıltramak?) “şimşek”yarmȇ
: ı[y]armen “gönderdim, salıverdim”yydun
: ıydun ‣ ıydum “gönderdim, salıverdim”yygil
: ıygıl “gönder, salıver”elzi
: elçi “elçi”tururmȇ ‹vel calirmȇ›
: tururmen veya kalırmen “kalırım”turdun ‹caldim›
: turdun ‣ turdum “kaldım”, kaldım “kaldım”turgil ‹calgil›
: turgıl, kalgıl “kal”yurt
: yurt “mesken”alisurmȇ
: alışurmen “değiş tokuş ederim, takas ederim”alistun
: alıştun ‣ alıştum “değiş tokuş ettim, takas ettim”techsir
: teksir “değiş tokuş”alsturmac
: al[ı]şturmak “değiş tokuş, takas”
Sayfa: 17B
olarmȇ
: ölärmen “ölürüm”oldum
: öldüm “öldüm”olum
: ölüm “ölüm”tanglarmȇ
: tanglarmen “şaşarım, şaşırırım”tangladȗ
: tangladum “şaşırdım”caristururmȇ
: karıştururmen “karıştırırım”bulgasturdun
: bulgaşturdun ‣ bulgaşturdum “karıştırdım”caristur bulgastur
: karıştur veya bulgaştur “karıştır”zaynarmȇ
: çaynarmen “çiğnerim, kemiririm”zaynadun
: çaynadun ‣ çaynadum “çiğnedim”zianagil
: 94 çanagıl ‣ çaynagıl “çiğne”94 Zainagil yerine bir yazım yanlışı olmalıdır.
sachex
: sakız “sakız”bisturumȇ
: biştürümen “olgunlaştırırım”bisurtim
: bişürtim “olgunlaştırdım”olzarmen
: ölçärmen “ölçerim”olzttum
: ölçttüm ‣ ölçtüm “ölçtüm”olzchil
: ölçkil “ölç”olza
: ölçä “ölçü, ölçek”batarmȇ
: batarmen “batarım”battim
: battım “battım”jilek
: yilek ‣ yilik “ilik”
Sayfa: 18A
tislarmȇ
: tişlärmen “ısırırım”tisladun
: tişlädün ‣ tişlädüm “ısırdın”tisla
: tişlä “ısır”tislamac
: tişlämäk “ısırık”‹ongarmȇ valwit›
: ongarmen “(sararıp) solarım”‹ondim›
: ondım ‣ ongdım “(sararıp) soldum”ottalarmȇ
: ottalarmen “iyileştiririm, tedavi ederim”ottaladum
: ottaladum “iyileştirdim, tedavi ettim”ottala
: ottala “iyileştir, tedavi et”ot
: ot “em, ilaç”eygirac etarmȇ
: eygiräk etärmen “daha iyi duruma getiririm”eygirac ettim
: eygiräk ettim “daha iyi duruma getirdim”eygirac et
: eygiräk et “daha iyi duruma getir”tergirman ‹tãtarm›
: tergirmän ‣ tegirmän tartarm[en] “değirmeni döndürürüm”tegirmȃ ‹tartim›
: tegirmän tart[t]ım “değirmeni döndürdüm”tegirmȃ ‹tart›
: tegirmän tart “değirmeni döndür”tegirmȃ
: tegirmän “değirmen”tegirmȃzi
: tegirmänçi “değirmenci”tepraturmȇ
: teprätürmen “hareket ettiririm”teprattin
: teprättin ‣ teprättim “hareket ettirdim”tepratchil
: teprätkil “hareket ettir”tepratmac
: teprätmäk “hareket”corgusurmȇ
: körgüzürmen “gösteririm”corguxdun
: körgüzdün ‣ körgüzdüm “gösterdim”corguxgil
: körgüzgil “göster”corguxmac
: körgüzmäk “gösterme, işaret etme”otunzcha berumȇ
: ötünçkä berümen “ödünç veririm”otunzcha berdȗ
: ötünçkä berdün ‣ berdüm “ödünç verdim”otunzcha ber
: ötünçkä ber “ödünç ver”otȗz
: ötünç “ödün甋tagz›
: tagıç (?) “dağ”‹tagellar›
: tagıllar ‣ taglar “dağlar, sıra dağ”‹ianirmȇ ich drowe›
: yanırmen “tehdit ederim”‹ianadim›
: yanadım “tehdit ettim”
Sayfa: 18B
tengisda yururmȇ
: tengizdä yürürmen “yelkenliyle denizde giderim”tengisda yurdum
: tengizdä yürdüm “yelkenliyle denizde gittim”tengisda yurugil
: tengizdä yürügil “yelkenliyle denizde git”tengisda yurugan
: tengizdä yürügän “gemici, denizci”tilaman
: tilämän “istemiyorum” (Lat. nolo)tilamadum
: tilämädüm “istemedim”‹tillemagil›
: tillemägil “isteme”habar
: habar “haber”aser
: aşır “düğün”bestlarmȇ
: bestlärmen “beslerim”‹senig søsini bestlermȇ nȏ curo vba tua›
: sening sözini bestlermen “senin sözüne değer veriyorum”bestladun
: bestlädün ‣ bestlädüm “besledin”bestlagil
: bestlägil “besle”bestlamac
: bestlämäk “gıda, besin”bogulurmen | ‹bugulurmȇ›
: bogulurmen, bugulurmen “(suda) boğulurum”boguldum
: boguldum “(suda) boğuldum”bogulmac
: bogulmak “boğulma”tanarmȇ
: tanarmen “inkar ederim”tandum
: tandum “inkar ettim”tangil
: tangıl “inkar et”sanarmȇ
: sanarmen “sayarım”sanadum
: sanadum “saydım”sanagil
: sanagıl “say”san
: san “sayı”yuxarmȇ
: yüzärmen “yüzerim”yuxardum
: yüzärdüm ‣ yüzdüm “yüzdüm”yuxgil
: yüzgil “yüz”yxganchisi
: y[ü]zgän–kişi “yüzücü”
Sayfa: 19A
‹tuarmȇ›
: tu[v]armen “doğarım”togarmen
: togarmen “doğarım”togdum
: togdum “doğdum”toggil
: toggıl “doğ”togmac
: togmak “doğum, doğma”tougam
: tovgam ‣ tovgan “doğan, doğmuş olan”kar yagar
: kar yagar “kar yağar”kar yagdi
: kar yagdı “kar yağdı”kar
: kar “kar”burzac
: burçak “dolu” (Far. toolu)atagirmȇ
: at–[t]aḫırmen “isim veririm”atagdim
: at–[t]aḫdım “isim verdim”attagil
: attagıl ‣ at–taḫ[k]ıl “isim ver”at
: at “ad, isim”xian etarmȇ
: zi[y]an etärmen “zarar veririm”xian ettin ‹izan et›
: zi[y]an ettin ‣ ettim, izan et[tim] “zarar verdim”xian etchil
: zi[y]an etkil “zarar ver”
Sayfa: 19B
jarastururmȇ
: yaraştururmen “düzenlerim, tertip ederim”jarastirdȗ
: yaraştırdum “düzenledim, tertip ettim”jarastur
: yaraştur “düzenle, tertip et”jarasturmac
: yaraşturmak “düzen, tertib”unuturmȇ
: unuturmen “unuturum”unuttum
: unuttum “unuttum”unutchil
: unutkıl “unut”unutmac
: unutmak “unutmak, unutkanlık”unutcham
: unutkam ‣ unutkan “unutan, unutkan”yolugurmȇ
: yoluḫurmen “karşılaşırım”yolugttun
: yoluḫttun ‣ yoluḫtum “karşılaştım”yolugchil
: yoluḫkıl “karşılaş”corgusurmȇ
: körgüzürmen “gösteririm, işaret ederim”corgxdum
: körg[ü]zdüm “gösterdim, işaret ettim”corgux
: körgüz “göster, işaret et”oparmȇ
: öpärmen “öperim”optum
: öptüm “öptüm”opchil
: öpkil “öp”opmac
: öpmäk “öpücük”
Sayfa: 20A
-
mecunem (Far.)
octundum
: öktündüm “gücendirdim, rencide ettim”octunguil
: öktüngüil ‣ öktüngil “gücendir, rencide et”cotunmac
: kötünmäk ‣ öktünmäk “hakaret, tahkir”‹sijermen›
: siyermen “işerim”‹sijdum›
: siydüm “işedim”‹sijgil›
: siygil “işe”‹szi›
: szi ‣ si 95 “sidik, idrar”95 Ko. Wb. bu kelimeyi siy olarak okuyor. Kelime, ET sig “idrar” kelimesinin gelmektedir.
cherac tur
: keräk tur “gereklidir”cherac edi
: keräk edi “gerekliydi”ys
: iş “iş” (Lat. opus)
Sayfa: 20B
kuzun ietar
: küçün ‣ küçüm yetär “gücüm yeter, muktedirim” (Lat. possum)kuzun ietti
: küçün ‣ küçüm yetti “gücüm yetti, muktedirdim” (Lat. possuj)kuzun
: küçün ‣ küçüm “yapabilme, gücü yetme, muktedir olma”colarmȇ
: kolarmen “rica ederim, isterim”coldum
: koldum “rica ettim, istedim”colgil
: kolgıl “rica et, iste”colmac
: kolmak “rica”anuclarmȇ
: anuklarmen “hazırlarım”anucladum
: anukladum “hazırladım”anuclagil
: anuklagıl “hazırla”anuclamac
: anuklamak “hazırlık”elturmem
: eltürmem ‣ eltürmen “taşıyıp götürürüm”eltum
: elt[t]üm “taşıyıp götürdüm”limen
: limen “liman” (Far. limanj)asarmen ‹vel ylermen›
: asarmen veya ilermen “asılırım, sarkarım”astum ‹ildim›
: astum, ildim “asıldım, sarktım” (Far. asstu)aschil ‹ilgil›
: askıl, ilgil “asıl, sark” (Far. aschil)
Sayfa: 21A
yglarmen
: ıglarmen “ağlarım”ygladum
: ıgladum “ağladım”yglagil
: ıglagıl “ağla”yglamac
: ıglamak “ağlama”yarasurmȇ
: yaraşurmen “hoşa giderim, beğenilirim”yarastin
: yaraştın ‣ yaraştım “hoşa gittim, beğenildim”yarasmis
: yaraşmış “iyilik, lütuf, hatır” 96 (Lat. placitun)96 Yaraşmış’ın sıfat olması beklenirdi. Belki de Lat. placitun ‣ placitus “hoşa giden” olmalıdır.
sasirmȇ
: sasırmen “çürürüm”sasidum
: sasıdum “çürüdüm”buyurumȇ
: buyurumen “emrederim” (Lat. praecipere)buyurdun
: buyurdun ‣ buyurdum “emrettim”buyurgil
: buyurgıl “emret”buyuruc
: buyuruk “emir, talimat”yamgur yagar
: yamgur yagar “yağmur yağar”yamgur yagdi
: yamgur yagdı “yağmur yağdı”yamgur
: yamgur “yağmur”as berumen
: aş berümen “beslerim, yemek veririm”as berdum
: aş berdüm “besledim, yemek verdim”bestla
: bestlä “besle, yemek ver”sanzarmȇ
: sançarmen “saplarım”sanztim
: sançtım “sapladım”sanzchil
: sançkıl “sapla”sanzmac
: sançmak “saplama, delme”
Sayfa: 21B
sagenurmȇ
: sagınurmen “düşünürüm, zannederim, kastederim, inanırım” (Lat. putare)sangedum
: sangı[n]dum ‣ sagındum “düşündüm, zannettim, inandım”sangengil
: sangıngıl ‣ sagıngıl “düşün, zannet, inan”sagenmac
: sagınmak “düşünme, düşünce, fikir”pesmȃ bolurmȇ
: peşman bolurmen “pişman olurum”pesmȃ boldum
: peşman boldum “pişman oldum”pesmȃ
: peşman “pişman”pesmȃ bogil
: peşman bo[l]gıl “pişman ol”tarac ticarmȇ
: täräk tikärmen “ağaç dikerim”terac tictim
: teräk tiktim “ağaç diktim”terac tich
: teräk tik “ağaç dik”terac tichmac
: teräk tikmäk “ağaç dikme”chochumt ̃
: köküm–tur “dahilim, aidim” (Lat. ptineo, Far. ches em)ururmȇ
: ururmen “vururum”urdum
: urdum “vurdum”ur
: ur “vur”tanuc luc berumȇ
: tanukluk berümen “tanıklık ederim”chemisurmȇ
: kemişürmen “(kenara) atarım”chemistin
: kemiştin ‣ kemiştim “(kenara) attım”chemischil
: kemişkil “(kenara) at”
Sayfa: 22A
‹jaxoc›
: yazok “günah”‹elelic›
: elelik ‣ ellik “barış”‹jon›
: yon 97 “saç”97 Ko. Wb. bu kelimeyi yun olarak okumuştur fakat krş. Kzk. jon “saç”.
chorcharmȇ
: korkarmen “korkarım”chortun
: kor[k]tun ‣ kor[k]tum “korktum”chor chil
: kor[k]kıl “kork”chormac
: kor[k]mak “korku”charau
: karav “mükafat, ödül”baclurarmen
: baklurarmen ‣ baluklarmen “balık tutarım”balucladȗ
: balukladum “balık tuttum”balucra
: balukla “balık tut”baluc
: baluk “balık”coyarmȇ
: koyarmen “koyarım”coydum
: koydum “koydum”coygil
: koygıl “koy”bulczi
: bulkçı 98 ‣ balukçı “balıkçı”98 Gabain, bu kelimeyi bolqčı okumakta ve *bolukçı ( < balukçı) şeklinden geliştiğini düşünmektedir. Bizce bu kelime yalnızca bir yazım yanlışıdır.
‹jarle›
: yarlı “fakir, muhta甋iarlelik›
: yarlılık “fakirlik”‹bitirrimȇ›
: bitirrimen “bitiririm, tamamlarım”‹bitirdim›
: bitirdim “bitirdim, tamamladım”‹bitirmak volbrengūge›
: bitirmäk “tamamlama, sonuçlandırma, nihayete erdirme”
Sayfa: 22B
‹tinglarmen›
: tınglarmen “dinlenirim”‹tingladun›
: tıngladun ‣ tıngladum “dinlendim”‹tingla›
: tıngla “dinlen”tinglamac
: tınglamak “dinlenme, istirahat, sükunet, sessizlik, huzur”‹ysdermen›
: isdermen “ararım, araştırırım, incelerim, sorarım”yxdarmȇ
: izdärmen “ararım, araştırırım, incelerim” (Lat. quaerere)yxdadum ‹ysdedum›
: izdädüm, isdedüm “aradım, araştırdım, inceledim”yxdagil ‹ysdegil›
: izdägil, isdegil “ara, araştır, incele”yxdamac ‹ysdemek›
: izdämäk, isdemek “arama, inceleme, araştırma, sorgu”daaue ‹daw›
: daavı ~ daave, daw “arama, inceleme, araştırma, sorgu”tafs etarmȇ
: tafş etärmen “vazgeçerim, bırakırım” (Lat. quito)tafs etum
: tafş et[t]üm “vazgeçtim, bıraktım”tafs et chil
: tafş etkil “vazgeç, bırak”tafs etmac
: tafş etmäk “vazgeçme, bırakma”
Sayfa: 23A
chaytarumȇ
: kaytarumen “geri veririm”chaytardun
: kaytardun ‣ kaytardum “geri verdim”chaytargil
: kaytargıl “geri ver”yularmen
: yularmen “çözerim, alırım, kurtarırım”yuldum
: yuldum “çözdüm, aldım, kurtardım”yulgil
: yulgıl “çöz, al, kurtar”yulmac
: yulmak “kurtuluş”coyarmȇ
: koyarmen “bırakırım”coydun
: koydun ‣ koydum “bıraktım”coygil
: koygıl “bırak”coigan
: koygan “koyan, bırakan”bexarmȇ
: bezärmen “vazgeçerim, bezerim”bexdum
: bezdüm “vazgeçtim, bezdim”bexgil
: bezgil “vazgeç”carau berumȇ
: karav berümen “ödüllendiririm, mükafatlandırırım”carau berdum
: karav berdüm “ödüllendirdim, mükafatlandırdım”carau bergil
: karav bergil “ödüllendir, mükafatlandır”carauxȋ bermac
: karavsını bermäk “ödüllendirme, mükafatlandırma”yulurmen
: yülürmen “tıraş ederim”yuludum
: yülüdüm “tıraş ettimyulugil
: yülügil “tıraş et”yuluguz
: yülügüç “ustura”
Sayfa: 23B
cayra alurmȇ
: ka[y]ıra alurmen “geri alırım”ceyiri aldum
: keyiri ‣ kayırı aldum “geri aldım”ceyri algil
: ke[y]iri ‣ kayırı algıl “geri al”ceyri almac
: ke[y]iri ‣ kayırı almak “geri alma”chendima tutarmȇ
: kendimä tutarmen “geri dururum, kendimi tutarım”chendima tutȗ
: kendimä tut[t]um “geri durdum, kendimi tuttum”chendima tutchil
: kendimä tutkıl “geri dur, kendini tut”chondarumȇ
: köndärümen “düz hale getiririm, düzeltirim”chondardum
: köndärdüm “düzelttim”chondargil
: köndärgil “düzelt”choiuj
: köyüy ‣ könü “düz, doğru”baskac
: baskak “yönetici, vali”chetarmȇ
: ketärmen “uzaklaşırım, giderim”chetum
: ket[t]üm “uzaklaştım, gittim”chetchil
: ketkil “uzaklaş, git”cheri caytarmȇ
: keri kaytarmen “geri gelirim, geri döndüm”cheri caytum
: keri kayt[t]um “geri geldim, geri döndüm”tirildurmen
: tirildürmen ‣ tirilürmen “ölümden dirilirim”tirildum
: tirildüm “ölümden dirildim”tirilgil
: tirilgil “ölümden diril”tirilmac
: tirilmäk “(ölümden) diriliş”
Sayfa: 24A
upsunurmen
: üpsünürmen “hatırlarım, anımsarım”upsundum
: üpsündüm “hatırladım, anımsadım”upsȗgil
: üpsüngil “hatırla, anmsa”chularmȇ
: külärmen “gülerim”chuldum
: küldüm “güldüm”chulgil
: külgil “gül”chultchum
: kültküm ‣ kültkün “gülümseme, kahkaha”amanat berumȇ
: amanat berümen “emanet ederim”amanat berdun
: amanat berdün ‣ berdüm “emanet ettim”amanat ber
: amanat ber “emanet et”amanat
: amanat “emanet”‹u̸u̸csunurmen›
: üüksünürmen “hatırlarım”‹uucsundum›
: üüksündüm “hatırladım”kayturmȇ
: kayturmen “geri dönerim”kaytum
: kayt[t]um “geri döndüm”kaytchil
: kaytkıl “geri dön”kalurmen
: kalurmen “kalırım, geriye kalırım, artarım”kaldum
: kaldum “kaldım, arttım”kalgil
: kalgıl “kal, art”
Sayfa: 24B
ald̤urmen
: alurmen “alırım”aldum
: aldum “aldım”algil
: algıl “al”yargu yarmac
: yargu yarmak “hüküm sürme, yönetme” (Lat. regimentum)uyanurmȇ
: uyanurmen “uyanırım”uyandun
: uyandun ‣ uyandum “uyandım”uyangil
: uyangıl “uyan”joap berurmȇ
: co[v]ap berürmen “cevap veririm”joap berdun
: co[v]ap berdün ‣ berdüm “cevap verdim”joap bergil
: co[v]ap bergil “cevap ver”joap
: co[v]ap “cevap”bagarmȇ
: baḫarmen “bakarım”bagtin
: baḫtın ‣ baḫtım “baktım”baghchil
: baḫkıl “bak”yalbarurmem
: yalbarurmem ‣ yalbarurmen “rica ederim”yalbardun
: yalbardun ‣ yalbardum “rica ettim”yalbargil
: yalbargıl “rica et”yalbarmac
: yalbarmak “rica, istek”tutuprurmem
: tutuprurmem ‣ tutupturmen “yönlendiririm, yönetirim”tutupturdun
: tutupturdun ‣ tutupturdum “yönlendirdim, yönettim”tutupturgil
: tutupturgıl “yönlendir, yönet”yargu yarmal
: yargu yarmal ‣ yargu yarmak “hüküm sürme, yönetme”‹iamarmen›
: yamarmen “yamarım”‹iamadim›
: yamadım “yamadım”
Sayfa: 25A
bilurmȇ
: bilürmen “bilirim, anlarım”bildun
: bildün ‣ bildüm “anladım”‹bilgil›
: bilgil “bil, anla”ux
: us “akıl, us”achel
: akıl “akıl”barmȇ
: barmen “varım”bardun
: bardun ‣ bardum “var idim”bol
: bol “ol”ghac teyrumȇ
: ḫak te[y]irümen “öderim”ghac teyrmac
: ḫak te[y]irmäk “ödeme”nisan larmȇ
: nişanlarmen “işaretlerim”nisan ladin
: nişanladın ‣ nişanladım “işaretledim”nisan lagil
: nişanlagıl “işaretle”nisan
: nişan “işaret, alamet, gösterge”moghor larmȇ
: moḫorlarmen “mühürlerim”moghor ladun
: moḫorladun ‣ moḫorladum “mühürledim”moghor la
: moḫorla “mühürle”moghor
: moḫor “mühür”
Sayfa: 25B
çalarmen
: çalarmen “ses veririm, tınlarım, çınlarım; çalarım”çaldun
: çaldun ‣ çaldum “ses verdim, çaldım”çalgil
: çalgıl “ses ver, çal”un vel sax
: ün veya sas 99 ~ säs 100 “ses, seda”99 Krş. Hal. sas ~ säs “ses”.
100 Ko. Wb. bu kelimeyi saz ( < Far.) olarak okumuştur.
tus corarmȇ
: tüş körärmen “rüya görürüm, düş görürüm”tus corgil
: tüş körgil ‣ kördüm “rüya gördüm, düş gördüm”tus corgil
: tüş körgil “rüya gör, düş gör”tus
: tüş “rüya, düş”olturumen
: olturumen “otururum”olturdun
: olturdun ‣ olturdum “oturdum”oltur
: oltur “otur”olturguz
: olturguç “tabure”artarmȇ
: artarmen “geçerim, aşarım; üstün gelirim” (Lat. superare)artin
: art[t]ın ‣ art[t]ım “geçtim, aştım”artchil
: artkıl “geç, aş”artmac
: artmak “fazla, gereğinden fazla, gereksiz, fuzuli”saø̣̈k̤arzmȇ
: saarçmen ‣ saçarmen “(tohum) ekerim”saçztun
: saçtum “tohum ektim”sazchil
: saçkıl “tohum ek”ourluc
: urluk ~ ö[v]ürlük 101 “tohum”101 CC övürlük < *ügür+lük < DLT ügür “darı”, ET üyür “darı”.
yaxarmȇ vel çixarmen
: yazarmen veya çizärmen “yazmak”çisdum
: çizdüm “çizdim”çisgil
: çizgil “çiz”çismac
: çizmäk “çizim” (Lat. scriba)betichzi vel l[…]
: betikçi veya l[…] “yazıcı, katip” (Lat. scriptura) 102102 Lat. scriba ve scriptura kelimelerinin Kumanca karşılıkları ters verilmiştir.
Sayfa: 26A
tupcurumȇ
: tüpkürümen “tükürürüm”tupcurdȗ
: tüpkürdüm “tükürdümtupcurgil
: tüpkürgil “tükür”tupcurmac
: tüpkürmäk “tükürük”tatarmȇ
: tatarmen “tadarım, tadına bakarım”tattin
: tattın ‣ tattım “tattım, tadına baktım”tatchil
: tatkıl “tat, tadına bak”sonsarmȇ
: sonsarmen ‣ susarmen “susarım”sousadun
: susadun ‣ susadum “susadım”sousamac
: susamak “susamak”sousagan
: susagan “susayan, susamış”artinça yururmȇ
: artınça yürürmen “ardından giderim, takip ederim”artinça yurudum
: artınça yürüdüm “ardından gittim, takip ettim”artinça yurugil
: artınça yürügil “ardından git, takip et”toxarmȇ
: tözärmȇ “sabır ve tahammül gösteririm, dayanırım, katlanırım”toxdum
: tözdüm “sabır ve tahammül gösterdim, dayandım, katlandım”toxgil
: tözgil “sabır ve tahammül göster, dayan, katlan”sexarmȇ
: sezärmen “sezerim”sexdin
: sezdin ‣ sezdim “sezdim”sesmac
: sezmäk “his, duyu, sezi”chexarmȇ
: kısarmen “sıkıştırırım” (Lat. stringere)chestum
: kıstum “sıkıştırdım”cheschil
: kıskıl “sıkıştır”
Sayfa: 26B
ayrumen
: a[y]ırumen “ayırırım”ayrdun
: a[y]ırdun ‣ ayırdum “ayırdım”ayrgil
: a[y]ırgıl “ayır”silcarmȇ
: silkärmen “silkerim, silkelerim”silctum
: silktüm “silktim, silkeledim”silcchil
: silkkil “silk, silkele”sixgirurmȇ
: sızgırurmen “tıslarım, cızırdarım, cazırdarım”sixgirdȗ
: sızgırdum “tısladım, cızırdadım, cazırdadım”sixgirgil
: sızgırgıl “tısla, cızırda, cazırda”sixgurma
: sızgurma “cazırtı, cızırtı”toxarmȇ
: tözärmen “ıstırap çekerim, acı çekerim”toxdun
: tözdün ‣ tözdüm “ıstırap çektim, acı çektim”toxgil
: tözgil “ıstırap çek, acı çek”toxmac
: tözmäk “ıstırap, acı”secharmȇ
: sıkarmen “sıkarım, bastırırım”sechtun
: sıktun ‣ sıktum “sıktım,bastırdım”sechil
: sık[k]ıl “sık, bastır”turãrmȇ
: turarmen “ayağa kalkarım, doğrulurum”turdun choptȗ
: turdun ‣ turdum veya koptum “ayağa kalktım, doğruldum”turgil chopchil
: turgıl veya kopkıl “ayağa kalk, doğrul”oscarmȇ
: oşkarmen “benzerim”oscadim
: oşkadım “benzedim”oscar vel benxar
: oşkar veya benzär “benzer, benzeri”salam berumȇ
: salam berümen “selam veririm, selamlarım”salam berdun
: salam berdün ‣ salam berdüm “selam verdim, selamladım”salam bergil
: salam bergil “selam ver”salam
: salam “selam”
Sayfa: 27A
turumȇ
: turumen “ayakta dururum”turdun
: turdun ‣ turdum “ayakta durdum”tur
: tur “ayakta dur”tus larmen
: tuzlarmen “tuzlarım”tus ladum
: tuzladum “tuzladım”tus lagil
: tuzlagıl “tuzla”tus
: tuz “tuz”chulluc etarmȇ
: kulluk etärmen “hizmet ederim”chulluc etim
: kulluk et[t]im “hizmet ettim”chulluc etchil
: kulluk etkil “hizmet et”sechirumȇ
: sekirümen “sekerim, sıçrarım, atlarım”sechirdun
: sekirdün ‣ sekirdüm “sektim, sıçradım, atladım”sechirgil
: sekirgil “sek, sıçra, atla”sechirmac vel sozim
: sekirmäk veya soçım 103 “sekmek, sıçrama, atlama”103 krş. DLT suçı- “(at) şaha kalkmak”, ĐH sucu- ( < suçu-) “sıçramak, tepinmek”; BV suçu- “sıçramak, tepinmek”; MG suçu- “sıçramak, tepinmek”.
chomarmȇ
: kömärmen “gömerim”chomdun
: kömdün ‣ kömdüm “gömdüm”chongil
: köngil ‣ kömgil “göm”
Sayfa: 27B
teyarme
: teyärme[n] “değerim, dokunurum” (Lat. tangere)teydun
: teydün ‣ teydüm “değdim, dokundum”teygil vel tutchil
: teygil veya tutkıl “değ, dokun”tartarmȇ
: tartarmen “tartarım, çekerim”tartum
: tart[t]um “tarttım, çektim”tartchil
: tartkıl “tart, çek”boyarmȇ
: boyarmen “boyarım”boyadum
: boyadum “boyadım”boyagil
: boyagıl “boya”boyazi
: boyaçı “boyacı”boya vel rang
: boya veya rang “boya, renk”titrarmȇ
: titrärmen “titrerim, sallanırım”titã dum
: titrädüm “titredim, sallandım”titra
: titrä “titre, sallan, sarsıl”titramac
: titrämäk “titreme, sallantı, sarsıntı”yer titramachi
: yer titrämäki “sarsıntı, deprem”chatisturumȇ
: katışturumen “şarabı karıştırırım”chatisturdȗ
: katışturdum “şarabı karıştırdım”chatistur
: katıştur “şarabı karıştır”chatisturmac
: katışturmak “şarabı karıştırmak”chezarmȇ
: keçärmen “(karşı tarafa) geçerim”
Sayfa: 28A
cheztun
: keçtün ‣ keçtüm “keçtim”chezchil
: keçkil “keç”chocrar
: kökrär “gök gürler, şimşek çakarım”chocradi
: kökrädi “gök gürledi, şimşek çaktı”chocramac
: kökrämäk “gök gürlemesi, şimşek çakması”‹tim boldi›
: tım ‣ tın 104 boldı “sakinleşti, sessizleşti”104 Krş. KMT tın “rahat, sükunet, huzur”.
‹chorchusus›
: korkusuz “korkusuz”tec turumȇ
: tek turumen “susarım, sessiz dururum”tec turdun
: tek turdun ‣ tek turdum “sustum, sessiz durdum”tec turgil
: tek turgıl “sus, sessiz dur”burarmȇ
: burarmen “çeviririm, burarım”burdun
: burdun ‣ burdum “çevirdim, burdum”‹burgil›
: burgıl “çevir, bur”tanucluc berumȇ
: tanukluk berümen “tanıklık ederim”tanucluc berdun
: tanukluk berdüm “tanıklık ettim”tanucluc bergil
: tanukluk bergil “tanıklık et”tanuc
: tanuk “tanık”oscurumȇ
: öskürümen “öksürürüm”oscurdun
: öskürdün ‣ öskürdüm “öksürdüm”oscurmac
: öskürmäk “öksürük”
Sayfa: 28B
satarmȇ
: satarmen “satarım”satin
: sat[t]ın ‣ sat[t]ım “sattım”satchil
: satkıl “sat”satuc vel satmac
: satuk veya satmak “satma, satış”tilarmȇ
: tilärmen “isterim”tiladum
: tilädüm “istedim”tilagil
: tilägil “iste”tilamac
: tilämäk “istek, dilek”barumȇ
: barumen “giderim”bardun
: bardun ‣ bardum “gittim”bargil
: bargıl “git”yol
: yol “yol”safar
: safar “yolculuğa dahil olan, yolculuk”chorarmȇ
: körärmen “görürüm”chordun
: kördün ‣ kördüm “gördüm”chorgil
: körgil “gör”chormac
: körmäk “görme, görmek”yengrmȇ
: yeng[ä]rmen “yenerim, galip gelirim”yȇgdun
: yengdün ‣ yengdüm “yendim, galip geldim”yengil
: yeng[g]il “yen, galip gel”yengmac
: yengmäk “zafer, galibiyet”yengilmac
: yengilmäk “yenilmek, mağlup olmak”
Sayfa: 29A
uzcarmȇ
: uçkarmen ‣ uçarmen “yüksekte uçarım”uztum
: uçtum “uçtum”uzchil
: uçkıl “uç”çipziclar
: çıpçıklar “kuş(lar)”undarmȇ
: ündärmen “seslenirim”undadum
: ündädüm “seslendim”undagil
: ündägil “seslen”un
: ün “ses, seda”tora oscarmȇ
: törä oşkarmen “(bir şeyi) adet haline getiririm, (bir şeye) alışırım”tora tuttun
: törä tuttun ‣ tuttum “alışkanlık veya adet haline getirdim”tora ocsat
: törä okşat “alışkanlık veya adet haline getir”‹bos›
: boş “boş”‹ṳ̈v›
: uv 105 “av”105 Krş. KMT uv “av”.
‹cusarmen›
: kusarmen “kusarım”‹custim›
: kustım “kustum”chelurmȇ
: kelürmen “gelirim”cheldȗ
: keldüm “geldim”chelgali
: kelgäli ‣ kelgän “gelen” (Lat. venȋco, Far. anmadam)ugialurmȇ ‹vel imenirmȇ›
: uyalurmen veya imenirmen 106 “ürkerim, korkarım, çekinirim”106 Krş. KMT iymen- “utanmak, çekinmek”.
ugialdim ‹vel imȇdim›
: uyaldum veya imendim “ürktüm, korktum, çekindim”ulgagil
: ulyagıl ‣ uyalgıl “ürk, kork, çekin”ugat
: uyat “çekingenlik, korku, ürkeklik”
Sayfa: 29B
uyag turumȇ
: uyaḫ turumen “uyanık kalırım, uyanık dururum”uyag turdum
: uyaḫ turdum “uyanık kaldım, uyanık durdum”uyag tur vel co[r..]
: uyaḫ tur veya ko[r..] “uyanık kal, uyanık dur”çourumȇ
: çö[v]ürümen “çeviririm, döndürürüm”çouurdum
: çövürdüm “çevirdim, döndürdüm”çourgil
: çö[v]ürgil “çevir, döndür”çourmac vel teyrm[…]
: çö[v]ürmäk veya te[y]irm[äk] 107 “döndürmek, çevirmek”107 Bkz. (53), DRIMBA, 25 bu kelimeyi teşhis etmiştir. Ko. Wb.’in sözlüğünde bulunmayan bu kelime, Alman kısmında gösterdiği töwür- fiilinin eskicil bir halidir.
teyarmȇ
: teyärmen “değerindeyim, değerim”teydun
: teydün ‣ teydüm “değerindeydim, değerdim”teyar
: teyär “değerindedir, değer”tegmac
: tegmäk “değer, fiyat”corunurmȇ
: körünürmen “görünürüm”corundun
: köründün ‣ köründüm “göründüm”maga corunur
: maga körünür “bana görünür”cormac
: körmäk “görme duyusu, görme yetisi”surtarmȇ
: sürtärmen “sürerim, merhem sürerim” (Lat. ungere)surtum
: sürt[t]üm “(merhem) sürdüm”surtchil
: sürtkil “(merhem) sür”tirilurmȇ
: tirilürmen “yaşarım, hayattayım”tiyrildun
: tiyrildün ‣ tirildüm “yaşadım, hayattaydım”tiri ̱gil
: tirigil “yaşa, hayatta ol”tirilmac
: tirilmäk “yaşam, hayat, canlılık”cherti
: kerti “gerçek, doğru”
Sayfa: 30A
da
: +da “yanında, yakınında” (Bulunma Durum Eki)en borȗ vel ylgaĩ
: en borun veya ilgäri “önde, önden”idan
: ıdan 108 ‣ +dan “+dAn” (Ayrılma Durum Eki)108 Kelimenin başında ‘i’ harfine benzeyen bir karakter görülmektedir.
catinda
: katında “huzurunda”yractim
: ıraktım ‣ ıraktın “uzak, uzakta” (Far. açdour, Lat. alonge)azi turlu
: açı türlü “acı” (Lat. amare)dagen vel anus
: dagın ~ daḫın veya anuz “şimdiye kadar, henüz”alay bolmassa
: alay bolmazsa “öyle değilse”birardæ
: birärdä “bir kez, bir defa; günün birinde; bir zamanlar”anzagina vel monzagin
: ançagına ~ ançaḫına veya monçagın[a] ~ monçaḫın[a] “biraz, birazcık”emdidan ari
: emdidän arı “şimdiden itibaren” (Lat. admodo, Far. aç inpes)terclap
: terkläp “yakın zamanda, biraz sonra, hemen”yacsi chele vel eygi
: yakşı kılı veya eygi “iyi, iyi yaradılışlı” ghes hesscongul bila
: heşş köngül bilä “iyi kalpli, müşfik, sevecen, yardımsever” (Lat. benigne)terc
: terk “hızlı, hızla”catinda
: katında “bu tarafta, bu yanda” (Lat. citra)orta chele
: orta kılı “normal olarak, genellikle; sıradan, olağan, alışılagelmiş”birla ‹bile›
: birlä, bile “ile”chiminint˅ ‹kimning t〉̄
: kiminin–tur, kimning tur “kimindir?”
Sayfa: 30B
otru
: otru “karşıda, karşısında”tangda
: tangda “sabah”condæ condæ ‹kundegi›
: köndä köndä, kündegi “günlük, gündelik” (Lat. cotidie)çop çoura
: çöp çövrä “çepeçevre”emdidȃ cheri ‹ertæ çakta›
: emdidän keri, ertä çakta “eskiden, önceleri”anginza
: angınça “-a kadar”dan
: +dan “+dAn (dışarı)” (Ayrılma Durum Eki)tatli chele ‹çeuh›
: tatlı kılı, çe[v]üh “tatlı”chorcunz bila ‹saarlap›
: korkunç bilä, saarlap “utanarak, çekinerek, sakınarak” (Lat. dubioxe)uxun chele ‹kopgadeyri›
: uzun kılı, köpgä–deyri “uzun, uzun süre”ymisac chelle ‹yumsak›
: ımışak 109 kıllı, yumşak “zayıf yaradılışlı”109 Ko. Wb. bu kelimeyi yımşak olarak okumuştur.
muna
: muna “işte orada”tage
: tagı ~ taḫı “ve”çunchin vel basa ‹aniguçun›
: çünkin veya basa, anıg üçün “öyleyse, o yüzden”basa
: basa “hatta, ve”tastin vel tascaĩ
: taştın veya taşkarı “dışarısı, dışarıda”tascaĩ
: taşkarı “dışarıya”egri chele ‹jalganlap›
: egri kılı, yalganlap “yanlışlıkla, aldatma amacıyla, yalan yere”ogrulam (ogrulain?) ‹ourum (ouruin?) vel ourula›
: ogrılam ‣ ogrılan ~ ogrıla[y]ın, ovrum ‣ ovrun ~ ovruyın 110, ovrula[yın] 111 “gizlice, saklıca”110
111 A. g. m., 25-26 bu kelimeyi owrulayın olarak tamamlamıştır.
berc chele ‹berklep›
: berk kılı, berklep “sağlam, sert”cati chele ‹katirap›
: katı kılı, katırap ‣ katılap “sert, katı”cop curla
: köp kurla “sık sık”magar vel boxgai chȋ kete[…]
: magar “belki” veya bozgay kim kete[r] 112 “belki gider”112 Bkz. (53), DRIMBA, 26.
conu chelle ‹vel cønuhalæ›
: könü kıllı, könü–halä 113 “güvenilir, sadık, dürüst”113 Ko. Wb. bu kelimeyi könü χale olarak okumuştur.
Sayfa: 31A
ager chele
: agır kılı “ağır”barz tourada
: barç[a] tövrädä “genel olarak”‹konçekūgni kijgil›
: könçeküngni kiygil “pantolonunu giy”‹chisi azam›
: kişi, azam “insan”monda
: monda “burada”ager sij bila ‹auůrsibile vel hor[…]›
: agırsıy bilä, avursı–bile “saygı göstererek, hürmet ederek” veya hor[mat] “hürmetle, saygıyla”tunacȗ
: tünäkün “dün”buchun
: bukün ~ bükün “bugün”culuc birla ‹kiczi azulu bile›
: kul[l]uk birlä “uşaklık, hizmetkarlık ile”, kikşi açulu bile 114 “alçakgönüllülükle, tevazu ile” (Lat. humiliter, cum servitio)114 Ko. Wb. kiçi agulu bile olarak okumuştur. Ancak bizce kikşi açulu bile okunmalıdır. Kikşi ( < kikiş+i) KĐ kikiş “alın” kelimesinin 3. tekil şahıs iyelik eki almış şeklidir. Orta hece düşmesine uğrayarak kikşi “alnı” olmuştur. Açulu ise, DLT açıġlıġ “bolluk içinde olma” ya da açuḳluġ “cömert, iyi huylu” (ayrıca yüz açuḳluġı “yüzdeki samimiyet”) kelimelerinden gelmiş olabileceği gibi, –(X)glXg ekiyle aç- fiilinden türetilmiş edilgen bir sıfat-fiil de olabilir. Bu durumda açulu ( < *açıglıg) “açılmış, açık” anlamına geliyor olmalıdır. Sonuç olarak, kikşi açulu bile sözcük öbeği kelimesi kelimesine “alnı açık olarak” anlamına gelmektedir. Ancak bu deyim Türkçede “çekinecek hiçbir durumu veya ayıbı olmayan” anlamına gelmektedir. Buradaki anlama bakıldığında ya Kuman Türkçesinde ya da Türkiye Türkçesinde bir anlam kayması söz konusudur.
vay
: vay “vay!”yzinda vel izchaĩ
: içindä veya içkäri “içinde, içeride”euet vel alay
: evet veya alay “evet, öyle”‹busat-r p-horan/m›
: busat[t]ır 115115 Bkz. (2), KUUN, bu kelimeyi bu saat tur olarak okumaktadır.
anigůzum
: anıg–üçüm ‣ anıg–üçün “o yüzden”bir anza ‹vel jmdi›
: bir ança veya imdi “şimdi, hemen”andan
: andan “oradan, o yüzden”ekinzi ‹vel jana›
: ekinçi veya jana “bir kez daha”da vel ga
: +da veya +ga “bir yerde, bir yere”izchaĩ
: içkäri “içeriye”ekinȋg ‹kating› harassinda
: eki katıng harassında “arasında” (Lat. inter)bitunluc birla
: bitünlik birlä “gerçek, tam, eksiksiz”‹bu kijze cm (cim?) k(c)r(y)f bulgac boldi›
: bu kiyçe ~ kiiçe kim karif bulgak boldı 116 (?)116 Ko. Wb. bu cümleyi Bu kiçe … kövüs bulgak boldı “Gestern Abend wurde … Busen unruhig” olarak okuyup anlamlandırmıştır.
anda
: anda “oraya”socus bila
: söküş bilä “rencide ederek, inciterek”chatinda
: katında “yanında, huzurunda, yakınında”tubinda
: tübindä “derinde, alçakta”ghos congul bila
: ḫoş köngül bilä “seve seve, severek”yrac
: ırak “uzak, uzakta”jomart|congul bila
: comart köngül bilä “cömertçe”jengul congul bila
: yengül köngül bilä “hafiflikle, saflıkla”jengul
: yengül “hafif”‹kim sasir›
: kim sasır “kim kötü kokuyor?”
Sayfa: 31B
yaman chele
: yaman kılı “kötü (kişi)”emdi
: emdi “demin, şimdi, biraz önce” (Lat. modo)cop
: köp “çok”eyksik vel essic
: eksik (eysik) veya essik “eksik, az”menȋbila
: menin–bilä “benimle”eigirac
: eygiräk “daha iyi”ax
: az “az, ucuz” (Lat. modicum)axrac
: azrak “daha az, daha ucuz”ya̱mȃ congul bila
: yaman köngül bilä “kötülükle, kötü niyetle”eygirac
: eygiräk “daha iyi”yoc
: yok “yok, değil”emdi
: emdi “şimdi, artık”yoc exa
: yok esä “yok ise”heç nematage
: heç nemä–tagı “hiçbir şey”hạerchis ‹hergys›
: herkiz, hergiz “hiçbir zaman”artum vel cop
: artum veya köp “çok, çok fazla”bixin bila
: bizin bilä “bizimle”chayma
: kayma “hepsi, her şey, her”agbet vel magat
: aḫbet 117 (?) ~ albet 118 veya magat “kesinlikle, mutlaka” (Far. albet)117 Ar. ‘āḳıbet “son, sonunda” » CC aḫbet “kesinlikle, mutlaka”.
118 Ko. Wb. kelimeyi bu şekilde düzeltmiştir.
ghos ey bila
: ḫoş ey 119 (~ ḫoşey) bilä “onurlu, şerefli, namuslu, haysiyetli”119 Ko. Wb. sözlüğüne ḫoş-bile olarak almış ve ‘ey’ yazılan kelimeyi yok saymıştır. Bizce bu söz öbeği CC terkäy kelimesindeki gibi kuvvetlendirme eki (+Ay) almış Far. ḫoş ya da Far. ḫoş ve Tü. ey ( < DLT eḏ “iyiye işaret eden herhangi bir şey”) olarak incelenebilir. Ancak yazmada ayrı yazıldığı için ikinci olasılığı tercih ettik.
yaxirj
: yaşırı “gizli, saklı, gizlenmiş”artuc
: artuk “fazla”songra
: songra “sonra”acrȇ vel archum
: akrın veya arkum ‣ arkun “yavaş, sakin”embuorȗ
: emburun (emborun) “ilk başta, ilk defa”
Sayfa: 32A
mayan
: mayan “başlıca, özellikle, bilhassa; asıl, asli, başlangıçta” (Lat. principaliter)ax
: az “az”ghaxa
: ḫasa “özellikle”yaoh
: ya[v]oh “yakın”yrah
: ırah “uzak”uçun
: üçün “-in yüzünden, -den dolayı”uçun
: üçün “için” (Lat. pro)uçun
: üçün “-den, içinden” (Lat. per)ascara vel tuyana
: aşkara veya tuyana “aleni, açıkça”toulu chele
: tolu kılı “dolu”toulu
: tolu “dolu”yamanrak
: yamanrak “daha kötü, beter”andan yamanrac
: andan yamanrak “ondan daha kötü, çok kötü”terchay
: terkäy “tez, çabuk, hızlı”artimac bila
: artımak ‣ arıtmak bilä “temiz, saf, arı olarak”boy bila
: boy bilä “şahsen, bizzat”bascha
: başka “başka, diğer”ne
: ne “ne”neza
: neçä “ne kadar, nice”chazȃ
: kaçan “ne zaman”neuzun
: ne–üçün “neden, niçin”aninucum
: anın–üçüm ‣ anın–üçün “onun için, o yüzden”yaane
: yaanı “yani”chayin
: kayın “kim”dan
: dan “–dan/–den (daha), çok, pek çok, oladiğince” (Lat. quam)neçic
: neçik “ne şekilde, nasıl”chaysi
: kaysı “hangi(si), nasıl bir şey”
Sayfa: 32B
artinda
: artında “arkasında”cogruluc bila
: kogruluk ‣ togruluk bilä “dosdoğru, dümdüz, iyi, doğru şekilde”ag
: ag “ağ”çourma vel çoura
: çö[v]ürmä veya çövrä “etrafında, çevresinde”ustun
: üstün “üstünde”saglic bila
: saglık bilä “mantıklı, sağlıklı”bascha
: başka “-sız, olmadan”salamarlic birla
: salamarlık ‣ salamatlık birlä “sağlıklı, sağlıkla”birga
: birgä “aynı zamanda, birlikte, beraber”cop
: köp “yeterli”egar
: egär “eğer, şayet”ustunda
: üstündä “üstte olan, üstte(ki)”tubinda vel astinda
: tübindä veya astında “alttaki”aninchibi
: anın–kibi “böyle, bu şekilde”neçic
: neçik “gibi, böyle”bassa vel ylla
: bassa veya illa “ve, ayrıca”aninbila
: anın bilä “onunla birlikte”yetar
: yetär “yeterli”yetmac bila
: yetmäk bilä “yeter miktarda”chexganip
: kızganıp “yetersiz, az, bol olmayan”eminlic bila
: eminlik bilä “kesin olan, emin olan”emdi
: emdi “hemen, şimdi”tec tec
: tek tek “sık sık, çoğunlukla” (Lat. sepe)yalguxol
: yalguz–ol “sadece o, yalnızca o”ocsasib
: okşaşıb “benzer, benzeyen”
Sayfa: 33A
uxbila
: us–bilä “akılla, mantıkla, bilgelikle”jnçcalap
: inçkäläp “ince, narin”yaoh
: ya–oh “başka, başka türlü, diğer bir”andaoh
: anda–oh “o zaman”cheç
: keç “yavaş, geç”alayesa
: alay–esä “yine de, buna rağmen” (Lat. tamen)munza
: munça “o kadar”erta
: ertä “tam zamanında, doğru zamanda”senin bila
: senin bilä “seninle (birlikte)”alayoh
: alay–oh “öyle (bir), onun gibi”moninchibi vel falam
: monın–kibi veya falam ‣ falan “böyle, bunun gibi”cherti ̱lap
: kertiläp “gerçek, doğru”chayda
: kayda “nerede”chaydam
: kaydam ‣ kaydan “nereden”chescha
: keşkä “keşke”youaç
: yovaç “karşıda, öbür tarafta”ya
: ya “ya da”cop
: köp “çok”terclap
: terkläp “hızlı, hızla”ortu ‹vel jare›
: ortu veya yarı “karşısında”
Sayfa: 33B
men
: men “ben”menḍạṇ ṉi ̱ṉ
: mennin ‣ menin “benim”manga
: manga “bana”menj
: meni “beni”medan
: me[n]dän “benden”bix
: biz “biz”bixḍạṃs̱i ̱g̱
: bizig “bizim”bixga
: bizgä “bize”bixin
: bizin “bizi”bixdam
: bizdäm ‣ bizdän “bizden”sen
: sen “sen”senḍạṇṉi ̱g̱
: sennig ‣ senig “senin”sanga
: sanga “sana”seni
: seni “seni”aysen
: ay–sen “hey sen”‹sendæn›
: sendän “senden”six
: siz “siz”sixgạ̤ i ̱g̱̃
: sizing “sizin”sixga
: sizgä “size”sixnj
: sizni “sizi”ay six
: ay siz “hey siz”sixdam
: sizdäm ‣ sizdän “sizden”
Sayfa: 34A
menim
: menim “benim”menimni
: menimni “benimkini”ol
: ol “o”aning
: anıng “onun”angar ‹vel aar›
: angar veya aar “ona”ani
: anı “onu”andan
: andan “ondan”anlar
: anlar “onlar”anlarnĩ
: anlarnın “onların”anlarga
: anlarga “onlara”anlarnj
: anlarnı “onları”anlardan
: anlardan “onlardan”bu
: bu “bu”munȋgi
: munıngı ‣ munıng “bunun”mungar
: mungar “buna”muni
: munı “bunu”mundan
: mundan “bundan”bular
: bular “bunlar”bular ning
: bularnıng “bunların”bularga
: bularga “bunlara”bularnj
: bularnı “bunları”bulardan
: bulardan “bunlardan”bixin
: bizin “bizim”bixdin
: bizdin ‣ bizingni “bizimkini”senin
: senin “senin”seningnj
: seningni “seninkini”
Sayfa: 34B
anȋg
: anıng “onunki”aninginj
: anıngını ‣ anıngnı “onunkini”anlar ogh
: anlar oḫ “bizzat onların”anlarnj ogh
: anlarnı oḫ “bizzat onlarınkini”oxga
: özgä “diğer, bir diğer”oxgalar
: özgälär “diğerleri”at
: at “isim”atnj
: atnı “ismi”altlar
: atlar “isimler”atlarnj
: atlarnı “isimleri”lahab
: lahab “lakap”lahabra
: lahabra ‣ lahabnı “lakabı”lachlabar
: laḫlabar ‣ laḫablar “lakaplar”lahablarnj
: lahablarnı “lakapları”oulu
: ulu “ulu, büyük”oulunj
: ulunı “uluyu, büyüğü”oulular
: ulular “ulular, büyükler”oulularnj
: ulularnı “uluları, büyükleri”chiçi
: kiçi “küçük”chiçinj
: kiçini “küçüğü”chizilar
: kiçilär “küçükler”chizilarnj
: kiçilärni “küçükleri”
Sayfa: 35A
yacsi vel eygir
: yakşı veya eygir ‣ eygi “iyi”yacsilar vel eygilar
: yakşılar veya eygilär “iyiler”yaman
: yaman “kötü”yamannj
: yamannı “kötüyü”yamanlar
: yamanlar “kötüler”tegma vel barza
: tegmä veya barça “hepsi, tamamı”tegmanj
: tegmäni “hepsini, tamamını”tegmȃlarnj
: tegmänlärni ‣ tegmälärni “hepsini, tamamını”yalgux
: yalguz “yalnız”yalguxnj
: yalguznı “yalnızı”yalguxlar
: yalguzlar “yalnızlar”yalguxlarnj
: yalguzlarnı “yalnızları”yalguxlardam
: yalguzlardam ‣ yalguzlardan “yalnızlardan”yungul
: yüngül “hafif”yungular
: yüngül[l]är “hafifler”ager
: agır “ağır”fallan
: fallan “böyle bir”chaysi
: kaysı “hangi, nasıl bir”oxga
: özgä “diğer”oxgalar
: özgälär “diğerleri”
Sayfa: 35B
chiçi
: kiçi “küçük”chiçinj
: kiçini “küçüğü”tengri
: tengri “tanrı”marian chatun
: maryan ‣ maryam ḫatun “Meryem Ana”frista ẹl ̣ṭi ̣ṇg̣ạ
: friştä “melek”, eltingä ~ eltincä (?)peygambar
: peygambar “peygamber”‹are algesli›
: arı algışlı ~ alḫışlı “aziz”ghaç
: ḫaç “haç”bapas
: bapaz “papaz”tøuræ
: törä “kanun”ysanmac vel o̷mæd
: işänmäk veya ömäd “umut, ümit”yari
: yarı “yardım”sadaga
: sadaḫa “sadaka”yarligamac
: yarlıgamak “merhamet, acıma, şefkat”baxlic
: bazlık “barış”tengri soumacligui
: tengri sövmäkligi ‣ sövmäkliki “tanrı sevgisi” (Lat. caritas)yaxuctȃ pesmȃ bolmac ‹vel jasuc uzun juoyc coturmeclic›
: yazuktan peşman bolmak “günahtan pişman olmak” veya yazuk üçün yu[y]ık ~ yoyık kötürmeklik “günah için [?] götürmek‹yasuc aytmac›
: yazuk aytmak “gühah çıkarmak”ỵ ṛạṛ ḅeṛ ṃ ̣ ạc ̣
: irar bermäk “ikrar etmek”tolamac ‹pr̄o yalbarmac›
: tolamak ~ tölämäk 120 “kutsama, (günahlardan) arındırma”, yalbarmak “dua etmek”120 Ko. Wb. bu kelimeyi tölemek okumuş ve “ödemek” anlamına gelen tölemek ile bir saymıştır.
olu cun
: olu kün “bayram günü, kutsal gün”uçmac
: uçmak “cennet”tamuc
: tamuk “cehennem”køk
: kök “gökyüzü”cuyas̷
: kuyaş “küneş” (Lat. sol)cuyas ay
: ay “ay”juldus
: yulduz “yıldız”
Sayfa: 36A
hauwa vel salkon
: hawa “hava” veya salkon “rüzgar, cereyan”su
: su “su”yer
: yer “yer”ot
: ot “ateş”kan
: kan “kan”balcham
: balkam “balgam”‹kursak›
: kursak “mide”sari
: sarı “safra”sauda
: savda “melankoli”‹mane ærtæ.›
: manı ärtä [çevirisi verilmemiştir]gil
: yıl (cıl?) “yıl”ay
: ay “ay” (zaman birimi)cun
: kün “gün”‹cȗn›
: kün “gün”chezä vel tun
: keçä veya tün “gece”sagat vel ocht
: saḫat veya oḫt “saat”nocta
: nokta “nokta, an” (Lat. punctus)‹tun›
: tüntankerrtæ
: tank–errtä ‣ tang–ertä “sabah erkenden”as̸ octi ‹pma kun ertæ vel tng ærte›
: aş oktı, kün ertä veya t[a]ng ärte “öğlen” (Lat. prima)tus̸
: tüş “öğlen”echindu ‹chinde›
: ekindü, kindä 121 “ikindi”121 Bu kelimenin ön ses düşmesi ve ü » e ses değişmesiyle ET ekindü kelimesinden değiştiği kanaatindeyiz.
acsan
: akşan ‣ akşam “akşam”chezæ
: keçä “gece”buchȗ ‹bukun›
: bukün ~ bukün, bukün ~ bükün 122 “bugün”122 Krş. Kar. bugün, bügün “bugün”, Kzk. bügin “bugün”.
tunachȗ ‹tunekun›
: tünäkün, tünekün “dün”tangda ‹vel tanda›
: tangda veya tanda “sabah”biri ̱si kun ‹alio die›
: birisi kün “sabahtan sonra”ta?n saraunda
: tan sara[v]unda “fecir, tan kızıllığı”gjafta ‹vel jeti›
: ḫafta (yafta) veya yeti “hafta”
Sayfa: 36B
tu sanbe
: tu şanbe “pazartesi”se sanbe
: şe şanbe “salı”çaar sanbe
: çaar şanbe “çarşamba”pansanbe
: panşanbe “perşembe”ayna
: ayna “cuma”sabat cun
: şabat kün “cumartesi”jesanbe
: ye[k]şanbe “pazar”ay
: ay “ay”aybasi
: ay–başı “ay başı”safar ay
: safar ay “ocak”sounz ay
: sö[v]ünç ay “şubat”ylias ay
: ilyas ay ~ il[k]–yaz ay 123 “mart”123 Ko. Wb.’in okuma önerisidir.
tob ay
: töb ay 124 “nisan”124 Ko. Wb. bu kelimeyi tobay ( < toba ay “tövbe ayı”) olarak okumuştur.
songusax ay
: song–uşaş ay (?) ~ songu–yaz ay 125 “mayıs”125 Ko. Wb.’in okuma önerisidir.
cux ay
: küz ay “haziran”orta cux ay
: orta küz ay “temmuz”sonchitx ay
: son–kitz ‣ son–küz ay “ağustos”ches ay
: kış ay “eylül”orta ches ay
: orta kış ay “ekim”curbȃ barȃ ay
: kurban ba[y]ram (?) ay “kasım”asuc ay
: äşük 126 ay “aralık”126 Ko. Wb. bu kelimeyi azuq (ay) olarak okumuştur.
cormac
: körmäk “görme (yetisi)”esitmac
: eşitmäk “işitme (duyusu)”tatmac
: tatmak “tatma (duyusu)”yylamac
: yılamak ~ ıylamak 127 “koklama (duyusu)”127 Daha önce de belirttiğimiz gibi, Ko. Wb. bu kelimeyi ıylamak olarak okumaktadır.
tutmac
: tutmak “dokunmak”
Sayfa: 37A
gilar sani
: yıl[l]ar sanı “tarih”cun tousin
: kün to[v]usın ‣ kün to[v]usı “doğu”cun batisi
: kün batısı “batı”ouad
: wad “vade, zaman, süre”ayas
: ayaz “açık hava”yaregh
: yarıḫ “havanın açıklığı, aydınlık”bulud
: bulud “bulut”yamgurlu haua
: yamgurlu hava “yağmurlu hava”carangu
: karangu “karanlık”bulutlar
: bulutlar “bulutlar”yangur
: yangur 128 (‣ yamgur) “yağmur”128 Krş. KMT cangur “yağmur”.
char
: kar “kar”touman
: tuman “sis”çig
: çig ~ çig ‣ çik 129 “çiğ” (Lat. prina)129 Ko. Wb. bu kelimeyi çıq, EDPT çig okuyor.
çig
: çıḫ ~ çıg ‣ çık 130 “çiy, şebnem” (Lat. rosata)130 Krş. KĐ ve BM çıḳ “nem” : KĐ çik “çiğ” (çik et “çiğ et”), BV ve TA çig “çiğ”. Ayrıca KMT çık “çiğ, şebnem”.
yel
: yel “yel, rüzgar”charangu
: karangu “karanlık”yaret haua
: yarıt (‣ yarık ?) hava “aydınlık, açık hava”yay
: yay “yaz”ches
: kış “kış”gift
: cift “çift”tac
: täk (?) “eşit olmayan, farklı, ayrı, tek”tux
: tuş 131 “eşit, denk”131 Ko. Wb. bu kelimeyi tüz okumuştur.
burmix
: burmış “burulmuş”birchat
: bir–kat “tek kat” 132132 Lat. distortus “burulmuş” anlamı yanlış verilmiştir. Gerçek anlam “sinples”tir.
ecchi chat
: ekki kat [fazladan yazılmıştır]
Sayfa: 37B
ecchi chat
: ekki kat “iki katlı”tegirma
: tegirmä “yuvarlak”torchul
: tör[t]kül “dörtgen”butun
: bütün “bütün”sinuc
: sınuk “kırık”burungi
: burungı ~ burunḫı “ilk”echinzi
: ekinçi “ikinci”togru vel conu
: togru veya könü “düz, doğru, dik”tatli
: tatlı “tatlı”açi
: açı “acı” (Lat. acer)açi
: açı “acı” (Lat. amarus)ehsi
: ehşi “ekşi”ykti
: ikti “evcil, domestik; sabırlı, sakin”cheyc
: ke[y]ik “yabani, vahşi hayvan”algesli vel barahat
: algışlı ~ alḫışlı veya barahat “kutsanmış, kutsal”chargesli
: kargışlı “kargışlanmış, kötülenmiş, lanetli”seyrac
: seyräk “seyrek, nadir”sech
: sık “sık”tuclu
: tüklü “tüylü”tucsus vel yulumis
: tüksüz veya yülümiş “tüysüz”gham
: ḫam “ham, pişmemiş olan”bisi
: bişi “pişmiş”gham
: ḫam “olgun olmayan, olmamış”çiyg
: çiyg ~ çiig 133 “çiğ, pişmemiş olan, olgun olmayan”133 Krş. KMT çiy “çiğ, pişmemiş”.
bisi
: bişi “pişmiş”jalannaz
: yalannaç 134 “çıplak”134 Krş. KMT calangaç “yoksul, fakir, çıplak”.
chebelmis
: kebelmiş “giyinmiş”sismis
: şişmiş “şişmiş, şişik”
Sayfa: 38A
sisic chetchȃ
: şişik ketkän “şişliği inmiş”tatigli
: tatıḫlı “lezzetli”tux
: tüz “düz”tarima
: tarıma “düz olmayan, engebeli”burusmis
: buruşmuş “kırışık, buruşuk”coturulmis
: kötürülmiş “havaya kaldırılmış”emdurmis
: emdürmiş 135 “indirilmiş”135 Ko. Wb. bu kelimeyi endürmiş olarak düzeltmiştir ancak doğru biçim emdürmiş olmalıdır. Krş. KĐ emder-, emderil-; ĐH emit-, emdir-.
ticma
: tikmä “dikiş dikme”yarilgam
: yarılgam ‣ yarılgan “yarılmış”ocsas ‹vel usasi›
: okşaş veya uşaşı “benzer”tutsac ‹vel ticnah›
: tutsak veya tıknah “tutsak, rehin” (Lat. pignus)astelan vel rebe
: astılan veya rebe “faizcilik, tefecilik”butȗ ulus
: bütün ülüş “bütün pay, bütün parça” (Lat. pars integra)yarem
: yarım “yarım”uzunzi ulus
: üçünçi ülüş “üçüncü pay, parça”tortuzi ulus
: törtü[n]çi ülüş “dördüncü pay, parça”ghalgan
: ḫalgan “arta kalan”artchan vel artuc
: artḫan veya artuk “artan, fazla, gereksiz”eygilic
: eygilik “iyilik”eh chorc
: körk “güzellik”uxunluc
: uzunluk “uzunluk”uxȗ olça
: uzun ölçä “uzunluk ölçüsü”ager
: agır “ağırlık”saglic
: saglık “sağlık, akıl sağlığı”ululuc
: ululuk “büyüklük”chenglic
: kenglik “genişlik”
Sayfa: 38B
agermac vel sacsixlic
: agırmak ‣ agrımak veya saksızlık “zayıflık, takatsizlik”olum
: ölüm “ölüm”tirilmac vel yas
: tirilmäk veya yaş “yaşam, yaşamak”aghlic
: aḫlık “beyazlık, beyaz olma durumu”yeijtlic
: yeyitlik “gençlik, delikanlılık”yassilic
: yassılık “yassılık”tatmac vel tatig
: tatmak veya tatıḫ “tat, lezzet”nema
: nemä “şey”yamȃlic
: yamanlık “kötülük”corcsixlic
: körksizlik “çirkinlik”cheschalic
: kıskalık “kısalık”çurumac
: çürümäk “çürümek”charimac
: karımak “yaşlanmak”chararmac
: kararmak “kararmak”oosamac
: ooşamak 136 “benzerlik”136 Krş. KMT oşa- ~ uşa- “benzemek”.
yacsi vel eygi
: yakşı veya eygi “iyi”yaman
: yaman “kötü”chorclu
: körklü “şirin, güzel”chorxux
: kör[k]süz “çirkin”uxȗ
: uzun “uzun”chescha
: kıska “kısa”xagsix
: saḫsız “güçsüz, zayıf”jymis vel sassimis
: yımış ~ ıymış 137 veya sassımış “çürük, çürümüş”137 CC yı-mış < *yıy- < *yıyı- < ET yıd+ı- veya CC ıy-mış < *ıyı- < *yıyı- < ET yıd+ı-.
ygit
: igit “genç”abuscha vel chart
: abuşka veya kart “yaşlı”yas
: yaş “taze, ıslak”
Sayfa: 39A
churu
: kuru “kuru”us
: us “ıslak, yaş”arri
: arrı “arı, temiz”yangi
: yangı “yeni”eshi eschi
: (eshi) eski “eski”semix
: semiz “semiz, yağlı”areg
: arıḫ “zayıf, yağsız”baxet/c vel yogan
: bazık 138 veya yogan “şişman, kalın, kaba”138 Krş. Kar. bazıḫ “kalın, yağlı, şişman”.
inçcha
: inçkä “ince”ager
: agır “ağır”yungul
: yüngül “hafif”ong
: ong “sağ”sol
: sol “sol”terc vel tex
: terk veya tez “hızlı”kagal
: kaḫal “yavaş”chati
: katı “katı, sert”ymisac
: ımışak 139 “yumuşak”139 Ko. Wb. yazılışı yimsac olarak düzelterek kelimeyi yımşak okuyor.
yssi
: issi “sıcak”saogh
: sa[v]oḫ “soğuk”chos
: ḫoş “hoş, pahalı, değerli”uçux
: uçuz “ucuz, değersiz”bulgamis
: bulgamış “bulanık”yaregh
: yarıḫ “berrak, bulanık olmayan”tiri
: tiri “diri, yaşayan”olu
: ölü “ölü”balgamis
: balgamış ‣ baglamış “bağlı”sesmis
: şeşmiş “çözülmüş, serbest bırakılmış”
Sayfa: 39B
jaghan
: caḫan “cihan, dünya”tengis
: tengiz “deniz”tag
: tag “dağ”oba
: oba “ova”enis
: eniş “vadi, falez”çugur
: çuḫur 140 “çukur”140 Ko. Wb. bu kelimeyi çugur olarak okuyor. Krş. Kar. cuhur “çukur”.
balçuc
: balçuk “balçık”yol
: yol “yol, patika”yol
: yol “yol”tas
: taş “taş”tos
: toz “toz”toprac
: toprak “toprak”terac
: teräk “ağaç”giemis
: yemiş (cemiş?) “meyve”ot
: ot “ot, şifalı ot, yabani ot”otalamac
: otalamak “otlak, mera”orlas
: örläş “tepe, tümsek, yükseklik”enis
: eniş “alçak arazi, çukurda kalan yer”el
: el “il, eyalet, vilayet, taşra”teyra
: teyrä “çevre, dolay”yer
: yer “yer, mevki, bölge”saar vel chent
: şaar veya kent “şehir, kent”kalaa
: kalaa “kale”gala
: ḫala (gala?) “köy”saray
: saray “saray”eu
: ev “ev”chebit vel tugȃ
: kebit veya tugan ‣ tukan “dükkan”chonaclic
: konaklık “yatak odası, misafir odası”
Sayfa: 40A
tub
: tüb “dip, temel, kök”chopru
: köprü “köprü”chuyu
: kuyu “kuyu”orman
: orman “orman”agaç
: agaç “odun, tahta, ağaç”bacça
: bakça “bahçe, çiçek bahçesi” (Far. bacča, Lat. iardinus)bacça
: bakça “bağ, bostan” (Far. bag ul borla → bustȃ, Lat. [h]ortus)bag vel borla
: bag “bağ” veya borla “üzüm bağı”saban
: saban “saban”yax
: yaz “çayır, çimen, otlak”makala
: makala “sokak”maydan
: maydan “meydan”yol
: yol “yolculuk” ? (Lat. carubius)alaçuc
: alaçuk “kulübe”chugira
: ḫucra “dolap”çirac
: çırak “mum”çager sira bor
: çagır ~ çaḫır, şıra, bor “şarap”çachuç
: çakuç “çeküç”otluc
: otluk “çakmak”chou
: kov “kav, fitil, fünye”chibrit
: kibrit “kibrit”
Sayfa: 40B
saraf
: saraf “banker”taraxu
: tarazu “terazi”taslar
: taşlar “ağırlık parçaları”bitic vel taftar
: bitik veya taftar “depo kaydı”duat
: du[v]at “mürekkep kabı”kalȃ
: kalam “kalem”sanar tacta
: sanar takta “tahta, masa, hesap tahtası”choux
: kö[v]üz “halı”nagt vel acça
: nagt ‣ nakt veya akça “para, sermaye”bacsi vel biticçi
: bakşı veya bitikçi “yazıcı, bakşı”borçlurlar
: borçlurlar ‣ borçlular “borçlular”taftar
: taftar “hesap defteri”chara
: kara “mürekkep”mahac
: mahak 141 “mihenk taşı” (Lat. lapis auri)141 Ar. meḥekk kelimesinden gelmektedir.
bitic
: bitik “yazı”chageth
: kagıt “kağıt”atar
: atar “aktar”çomlac
: çömläk “yemek tenceresi”sahar
: şahar ‣ şakar “şeker”bal
: bal “bal”burç
: burç “biber”
Sayfa: 41A
gingibil
: cincibil “zencefil”darçini
: darçını “darçın”gul darçinj
: gul darçını “gül tarçını”nil
: nil “çivit”condroc
: kondrok “buhur”garanful
: garanful “karanfil”rangi lac
: rang-ı lak “lastik cila, vernik” (?)sachex
: sakız “sakız”chear sanba
: ḫı[y]ar şanba 142 “Hint hıyarı, hıyarşembe” (Far. chear y sȃnbar)142 Ko. Wb. bu kelimeyi χeyar şanba[r] okumuş ve “Kassia” olarak anlamlandırmıştır ancak krş. Kar. ḫıyar “salatalık, hıyar”. Aynı anlama gelen TT hıyarşembe kelimesinin de sonundaki [r] düşmüştür.
fil tisi
: fil tişi “fildişi”bachan
: bakam ~ baḫam “bakkam ağacı, kızılağaç”balaux
: bala[v]uz “bal mumu”açitas
: açı–taş “şap”magugh
: maḫuḫ ‣ mamuḫ “pamuk”sirichisch vel tar[..]
: şir-i-ḫişk ‣ şir-i-ḫişt 143 veya tar[…] “kuvvet macunu”143 Bkz. (30), BODROGLIGETI, 196.
tutia
: tuti[y]a “çinkosülfat”xernec
: zırnık “sarızırnık”sonbul
: sonbul “hint sümbülü”chababa
: kababa “kebabe”chababa
: kababa “kebabe”rauand ‹dne›
: ravand “ravent”
Sayfa: 41B
canfor
: kanfor “kafur”vacsis
: vaksıs “kırmız böceği (boyası), koşnil”magmuda
: maḫmuda “mahmude (otu)”ypar
: ıpar “misk”zafran
: zafran “safran”oglanlar
: oglanlar “uşaklar, hizmetçiler”otlar
: otlar “(şifalı) ot”maaiun lar
: maacunlar “ağda, macun”otlar vel daru
: otlar veya daru “ilaç”touguç
: tövgüç “havan ve havan tokmağı”touguç vel cheli
: tövgüç veya keli “havan tokmağı”elac
: eläk “süzgeç, elek”chuburcuç
: kuburkuç “kutu”chapuç
: kapuç “kese, torba”gulaf suj
: gulaf su[v]ı “gül suyu”sabur
: sabur “aloe”chonasuj
: könä su[v]ı “cıva”charabar
: karabar “kehribar”çiurȗba
: çurunba “acı marul, hindiba” (Far. çiurȗba)çaman
: çaman “kimyon, çemen”
Sayfa: 42A
xingft
: zingft ‣ zinc[e]fr “zincifre”mariȃd
: marcand “kırmızı koral, mercan”chitira
: kitirä “zamk ağacı”choligiȃ
: ḫolıcan “havlıcan”ambar
: ambar “cistus, laden zamkı”ymsiri
: imsiri “bitüm” (?)yag
: yag “zeytin yağı”gulaf yage
: gulaf yagı “gül yağı”chox yagi
: koz yagı “fındık yağı”samala
: samala “zift”buyu (buya?)
: buya “meyan (kökü)”chulaf
: kulaf “gül”uxurmurs
: üzürmürs ‣ üzürmür “Mür ağacı”turbuc
: turbuk ‣ turbut “turp”xangar
: zangar ~ zancar “zencar, bakır yeşili”ot
: ot “merhem” (Lat. unguentum)chouruc
: kövrük “kükürt”
Sayfa: 42B
altunçi vel temirzi
: altunçı veya temirçi “kuyumcu, demirci, nalbant”ors
: örs “örs”çacuç
: çakuç “çekiç”cheschaç
: kıskaç “kıskaç, pens, kerpeten”egau
: egäv “eğe”chescaz
: kıskaç “kerpeten”temir
: temir “demir”cumis
: kümiş “gümüş”altȗ
: altun “altın”bager
: baḫır “bakır”kalay vel accorgasȋ
: kalay veya akkorgaşın “kalay”corgasin
: korgaşın “kurşun”yes
: yez “pirinç”biçac
: biçäk “küçük bıçak”masa
: maşa “maşa”chura
: kura “eritme ocağı”curuc
: kürük “körük”comur
: kömür “kömür”tegana
: tegänä 144 ~ tıḫana 145 “tekne”144 Krş. KMT tegene “tekne, yalak”.
145 Krş. Kar. tıḫan “hamur teknesi”
coyan
: koyan “tavşan”ygina tonçi
: tonçı “kürkçü”ygina
: iginä ~ iynä “iğne”buçchi
: buçkı “bıçkı, makas”oymac
: oymak “yüksük”yp
: ip “iplik”eltiri
: eltiri “koyun postu”tulchu
: tülkü “tilki”
Sayfa: 43A
tein
: te[y]in “sincap”caratȇ
: karate[y]in “gri/siyah sincap”chis
: kiş “samur”sausar
: savsar 146 ~ savsar ‣ sansar “zerdeva, sansar”146 Krş. KMT suvsar “ağaç sansarı, vizon”.
dela
: delä “Martes foina, bir tür gelincik ya da sansar”silausȗ
: silävsün 147 “vaşak”147 Krş. KMT sülevsün “vaşak”.
charsac
: karsak “korsak tilkisi, step ya da bozkır tilkisi, Vulpes corsac”charachusan
: kara–küzän “kokarca”eric
: erik “tabak, sepi”palang
: palang “leopar”teĩ ton
: teri ton “kürk, kürklü giysi”derxi
: derzi “terzi”çacmȃ
: çakman ‣ çäkmän “yünlü kumaş”bizchi vel chopti
: bıçkı veya koptı 148 “makas”148 Krş. CCG tolmaç < T tılmaç.
chaĩ vel arsun
: karı veya arşun “arşın”mondobaĩ vel lazate
: mondobari veya lazate “bir tür çizgili kumaş”veles
: veles “pamuklu bez”tosiac
: töşäk “töşek”yourgan
: yo[v]urgan “yorgan”
Sayfa: 43B
eticçi
: etikçi “ayakkabıcı”kalip
: kalıp “kalıp”bix
: biz “bez”biçac eticçi
: biçäk etikçi ‣ etikçi biçäk “küçük ayakkabıcı bıçağı”tabȃ
: taban “taban”suruc
: sürük “ince, yumuşak deri”sastian
: sastı[y]an ‣ sahtı[y]an “sahtiyan, cilalı keçi derisi”choy suruchi
: koy sürüki “koyun derisi”etic
: etik “ayakkabı, çizme”basmac
: başmak “ayakkabı”etic baxi
: etik başı “ayakkabı başı, ucu”cherchi
: kerki “küçük balta”balta
: balta “balta”burau
: burav “matkap, delici”biçchi
: bıçkı 149 “testere”149 Ko. Wb. bu kelimeyi kıptı okumuştur.
uxun ip
: uzun ip “ip”uturgu
: ütürgü “kalem, keski”çachuç
: çakuç “çekiç”pargal
: pargal “pergel”uscu
: üşkü “marangoz rendesi”tocmac
: tokmak “tokmak”schinia
: skincä “kalem keski”yulunguç sachal yuzi
: sakal yü[lü]çi “berber”yulunguz
: yülüngüç “ustura”chuxgu
: küzgü “ayna”tas
: tas “berber tası”sungulza
: süngülçä “neşter”
Sayfa: 44A
bilau
: biläv “bileği”ot vel malahan
: ot veya malahan ‣ malaham “merhem” (Far. malham)cliç ostasi
: k[ı]lıç ostası “kılıç yapan demirci”eyarçi
: eyärçi “saraç, eyer yapan kimse”yugȃçi
: yügänçi “gem yapan kişi”otaçi
: otaçı “hekim”otaçi
: otaçı “hekim”ghocumçi
: ḫokumçı “avukat”sicric
: sıkrık “kurye, ulak”yalçi
: yalçı “düğme döken kimse, düğme oyan kimse”çarçi
: çarçi ‣ çärçi “çerçi”astlançi
: astlançı “tefeci”talal vel miançi
: talal veya mi[y]ançı “simsar, tefeci”borçi
: bör[k]çi “börk veya şapka yapan kimse”borc
: börk “börk, şapka”casap
: kasap “kasap”biçacçi
: biçäkçi “(küçük) bıçak yapan kimse”siraz
: şıraç[ı] “şarap satan kimse, şarap satıcısı”
Sayfa: 44B
diua ostasi
: dıva[r] ostası “duvarcı, duvar yapan kimse”chasma
: kazma “(evin temelleri için yapılan) kazı işi”tas
: taş “taş”chirac
: kiräç “kireç”nacs lagan
: nakşlagan “nakkaş”chalan
: kalan ‣ kalam “fırça”rang
: rang “renk”yelin
: yelin ‣ yelim 150 “tutkal”150 Krş. KMT celim “tutkal, zamk”.
baglagan
: baglagan “bağlayan” 151151 Burada ‘malları bağlayıp paketleyen kimse’ kast ediliyor olmalı.
çualdus vel ygina
: çu[v]alduz veya iginä ~ iynä “çuvaldız, büyük iğne”yogun ip
: yogun ip “kalın, kaba iplik”yp
: ip “kordon, sicim, tel”tang vel yuc
: tang veya yük “denk, balya”saadat
: saadat “küçük değnek, çubuk; alet edavat” (Lat. stecha, Far. saadat)chendir
: kendir “kendir, kenevir”etmaçi
: etmä[k]çi “fırıncı, ekmek yapan kimse”peç
: peç “fırın, ocak”churac
: küräk “kürek, fırıncı küreği”siburtchi
: sibürtki “süpürge”agaçlar
: agaçlar “odun”chamir
: ḫamır “hamur” (Lat. pasta)etmac
: etmäk “ekmek”chirda
: kirdä “turta”chirda
: kirdä “pasta”ehar
: ehär ‣ ekär (?) “bitki”urluc
: urluk “tohum”tub
: tüb “kök”
Sayfa: 45A
terak
: teräk “ağaç”chamal
: ḫamal “hamal”chulucçi
: kul[l]ukçı “hizmetçi, uşak”yyacçi
: yakçı “yay yapan kimse”oghçi
: oḫçı “ok yapan kimse” (Lat. frexeterius)çigrigzi
: çıḫrıḫçı “ağaç tornacısı”bacçazi
: bakçaçı “bahçıvan”julaghac
: yulaḫak “dokumacı” (Lat. tesitor)yrçi
: ırçı “şarkıcı”cobuxçi
: kobuzçı “çalgıcı”oinçil mascara
: o[y]ınçıl maskara “şaklaban”taf
: taf “tef, tanbur”suruna
: suruna “çoban kavalı” (Far. surna)nakara
: nakara “kastanyet, köçek zili” (Far. nachara)tamasa
: tamaşa “temaşa, oyun, seyir, gösteri”culmac
: külmäk “kahkaha, şaka, alay”eliclamac
: eliklämäk “alay, şaka, istihza”tamasa
: tamaşa “eğlence, cümbüş”burgular
: burgular “trompet, borazan”burguça
: burguça “küçük trompet, borazan”ersac vel mur[..]
: ersäk veya mur[dar?] “fahişe”chaltac
: kaltak “pezevenk (kadın), kadın satan kadın”charabat
: karabat “randevu evi, genelev”bitic ostasi
: bitik ostası “okul hocası”osta vel chitab
: osta “usta, hoca” veya kitab ‣ katib “hoca”olturguçlar
: olturguçlar “koltuk, bank”oglanlar
: oglanlar “uşaklar” (Lat. pueri)
Sayfa: 45B
pesa
: peşä “el işi, zanaat”is
: iş “iş, eser”cuç
: küç “emek, iş, amel”islamac
: işlämäk “çalışmak”can
: kan “kağan, hakan, han”soltan
: soltan “kral”soltan
: soltan “sultan”beg
: beg “prens, bey”bey
: bey “soylu kimse” (Lat. baron, Far. amir)çeĩbasi
: çeribaşı “komutan, kumandan”elzi
: elçi “elçi”yarguzi
: yarguçı “başkan, vali, yüksek yetkili memur”seriat
: şeriat “yargıç, hakim, kadı” (Far. chadi)bogaul
: boga[v]ul “mübaşir” (Far. tataul)atlu chisi
: atlu kişi “süvari”bey vel coia
: bey veya koca “ev sahibi, efendi”tagz
: tacç ‣ taç “taç”orda
: orda “belediye binası, senato binası” (Far. ordu)can catonj
: kan katonı “imparatoriçe”soltȃ catonj
: soltan katonı “kraliçe, sultanın eşi”eudagi epçi
: evdägi epçi “hizmetçi kadın”eudagi chex
: evdägi kız “hizmetçi kadın”carauas vel cȗ
: karavaş veya kuma “hizmetçi kadın, köle”telmaç
: tılmaç “tercüman” (Far. talamaçi)
Sayfa: 46A
baxargan
: bazargan “tüccar, bezirgan”baxar
: bazar “pazar”satugh
: satuḫ “ticaret, alışveriş, piyasa”aliçi
: alıçı “alıcı”satugzi
: satuḫçı “satıcı”mianzi
: mi[y]ançı “aracı, komisyoncu, simsar”behet
: behet “peşinat, kapora”tolamac
: tölämäk “ödeme”ouada
: wada “vade, mühlet” (Far. aouada)nagt
: nagt ‣ nakt “madeni para, sikke”saga
: saḫa ‣ baḫa “değer, fiyat” (Far. bagha)chendir
: kendir “kendir, kenevir”çux
: çuz “pul, sim, incik boncuk” (Far. chep)sagri
: sagrı “deri, kösele” (Lat. corium, Far. sagri)sinduc
: sınduk “kutu, sandık, dolap” (Far. sanduk)ugu
: ügü “uhu, baykuş”ugu yungi
: ügü yungı “baykuş tüyü”yex tactasi
: yez taktası “pirinç levha”yung
: yung “yün”usculi
: üsküli “keten”fanar
: fanar “fener”chox
: koz “fındık”nac
: nak “bir tür altın brokar”nasiç
: nasıç (nasiç?)“incili altın brokar”baluc
: baluk “balık”yung
: yung “(kuş) tüyü”
Sayfa: 46B
brinç
: b[i]rinç “pirinç”ypac
: ipäk “ipek”last
: last “ham ipek”frangi suf
: frangi suf “Avrupa koyun yünü” (Far. suf franchi)yscarlat
: ıskarlat “kırmızıya yakın renk”ters
: ters 152 “bir çeşit bez”152 Krş. Kzk. tires.
chouruc
: kövrük “kükürt”yionbȃ chetȃ
: conban ketän[i] “Champagne’den gelen keten”russi chetan
: russi ketän “Rus keteni”alamani chetanj
: alamanı ketäni “Alman keteni”orlens chetan
: orlens ketän “Orléans’tan gelen keten” sasdachesi (Far. sansda chesi) dras.ches (Far. dras chesi)lonbardi chetanj
: lonbardi ketäni “Lombardy keteni”astexan chetanj
: astezan ketäni “Asti keteni”ostume chetanj
: ostume ‣ ostune ketäni “Estonya keteni”catifa
: katifa “kadife”ranglar
: ranglar “renkler”bang
: bang ‣ rang “renk”ac
: ak “ak”chara
: kara “kara”chexel
: kızıl “kızıl”cremixi
: krımızı “bir ton kırmızı” (Lat. ve Far. cremixi)bachami
: bakami ~ baḫami “bir ton kırmızı”coc
: kök “mavi”saĩ
: sarı “sarı”
Sayfa: 47A
yaxil
: yaşıl “yeşil”boxag
: bozaḫ “gri”ipchin
: ipkin “mor”narangi
: naranci “turuncu”al
: al “açık kırmızı”bergonia katanj
: bergonya kätäni “Begonya keteni”bgamasce ketanj
: b[er]gamaske ketäni “Bergamaske keteni”aracli
: araklı “bir tür keten”chetan can
: ketän kan ‣ kan ketän[i] “imperyal keten, imparatorluk keteni”yacut
: yakut “yakut, rübi”llal
: lal “Badahşan’dan gelen yakut”chabut yapcut
: kabut yapkut “safir”smurut
: zmurut ‣ zumrut “zümrüt”yalmas
: yalmas “elmas”beiuda
: becuda “grena”peroxa
: pıroza “firuze, turkuvaz”laal
: laal “değerli taş”bolor
: bolor “kristal”ingçu
: ingçü “inci”giltrin
: yıltrın (cıltrın?) “cam”
Sayfa: 47B
asan vel chisi
: azan ‣ azam veya kişi “insan”epzi
: epçi “kadın, eş”erca vel er
: erkä[k] veya er “erkek”tusi
: tişi “dişi”bogum ‹vel buun›
: bogum veya bu[v]un 153 “uzuv, organ; boğum, eklem”153 krş. BV, ĐH, ĐM, ĐN, KFT, MG, TA, TZ boġun “mafsal, boğum”
bas
: baş “baş, kafa”elat
: elat “özsu”xaç
: saç “saç, sakal”teba
: tebä “saç” (Lat. crinis), “saç bandı” (Far. muiband)alni ‹vel magley›
: alnı “alın” veya magley (maglıy?) “alın”cas
: kaş “kaş”chirpich
: kirpik “kirpik”chulag
: kulaḫ “kulak”chox
: köz “göz”chox yaruhi
: köz yaruhı “göz ışığı, fer”buen
: burun “burun”ernin
: ernin “burun deliği”yangac
: yangak “yanak”yaagh
: yaaḫ “yanak”agx
: ag[ı]z “ağız”toodac
: toodak “dudak”erni
: erni “diş eti”tis
: tiş “diş”til
: til “dil”meng
: meng “ben, et beni”‹erlic natura›
: erlik “doğa, karakter, huy, tabiat” (Lat. natura)‹carmadim ich taste›
: karmadım “elimle dokundum, elimle yokladım”yaac
: yaak “çene”‹meretrix charabat›
: karabat “fahişe”
Sayfa: 48A
bogax vel tamac
: bogaz veya tamak “boğaz”bsagac
: saḫak ~ sagak “çene altı” (Lat. mentum)boyn
: bo[y]ın “boyun, gerdan”archa
: arka ~ arḫa “sırt, sırtın üst tarafı”tos
: töş “sine, göğüs, döş”emzac
: emçäk “meme ucu”tos
: töş “döş” (Lat. forcella)chindic
: kindik “göbek”caren
: karın “batın, mide”boy
: boy “beden, vücut, gövde”cursac
: kursak “mide”congul
: köngül “kalp, gönül”gigar
: cigär “(kara)ciğer”gigar band
: cigar band “akciğer” (Lat. pulmoneus)yçag vel suzug
: içäg ‣ içäk veya suçuḫ “bağırsak”teri
: teri “deri”sic ‹trienir stet pitte›
: sik “erkeklik organı, penis”taxac
: taşak “testis”amu
: amu “kadın cinsellik organı”‹koti der ars›
: köti “kaba et, kıç”chol
: kol “kol”‹koymiç der arsbeyn›
: koymıç 154 “kuyruk sokumu”154 Krş. KMT kuymuç “leğen kemiği, kuyruk sokumu”.
tamar
: tamar “damar”can
: kan “kan”souac
: söväk “kemik”et
: et “et”ouç
: o[v]uç “yumruk”el vel chol
: el veya kol “el”
Sayfa: 48B
aya
: aya “aya, avuç içi”barmac
: barmak “parmak”buug
: bu[v]uḫ “eklem”singir
: singir “sinir”termac
: tırmak ‣ tırnak “tırnak”nafas
: nafas “nefes”bel
: bel “böbrek” (Lat. renis)chaburcha
: kaburka “kaburga”cursac
: kursak “mesane, sidiktorbası”sidic
: sidik “sidik”bogh
: boḫ “dışkı”buth
: but “uyluk, baldır”tixgi
: tizgi “diz”chonç
: konç “baldır”çigmac
: çıḫmak “ağım, ayaküstü”ayach
: ayak ~ ayaḫ “ayak”ayag uxi
: ayaḫ üzi “ağım”barmac sounçac
: so[v]unçak “topuk”taban barmac
: barmak “ayak parmağı”taban
: taban “ayak tabanı”tin
: tin “ruh”meyx vel çiray
: me[y]iz veya çiray “surat”sachal
: sakal “sakal”yas
: yaş “göz yaşı”ter
: ter “ter”naffas
: naffas “soluk, nefes”boy
: boy “kişi, zat”
Sayfa: 49A
atta
: atta “baba”anna
: anna “anne”er
: er “koca, erkek eş”epzi vel çinay
: 155 epçi veya çinäy (çınay?) “karı, kadın eş”155 Bu kelime, yazmada oldukça siliktir.
ogul
: ogul “erkek evlat”chex
: kız “kız evlat”charandas
: karandaş “erkek kardeş”chez charandas
: kız karandaş “kız kardeş”ullu acta
: ullu akta ‣ ullu atta “büyük baba”chain
: ka[y]ın “kayınpeder, kaynata”chuyegu
: küyegü “damat”abaga
: abaga “dayı”ynj
: ini “yeğen, torun”egazi
: egäçi “hala”tagay
: tagay “amca çocuğu, kuzen”yexna
: yeznä “dayı” (Lat. cognatus)oynas vel chuni
: oynaş veya küni “sevgili, metres”ortac vel noga
: ortak veya nögä[r] ‣ nökä[r] “yoldaş”consi
: konşı “komşu”csim
: k[ı]sım ~ k[i]şim ~ k[i]sim 156 (?) “kaynana, kayınvalide”156Ko. Wb. bu kelimeyi csim ‣ esim: eşim okumuş, -m’yi 1. t. şahıs iyelik eki sayarak Uygurca ėşi ~ işi “hanım, hanımefendi” ile bir ve aynı saymıştır. Kisim okuması için krş. ET kis ~ kisi “eş, zevce”.
tuchal
: tükäl “tam, eksiksiz”yacsi vel eygi
: yakşı veya eygi “iyi, güzel”barlu chisi vel ba
: barlu kişi veya ba[y] “zengin, varlıklı”ustlu vel achel
: ustlu veya akıl ( < Ar. ‘āḳil) “akıllı”chorclu
: körklü “güzel”ghalal ogul
: ḫalal ogul “yasal evlat”conu
: könü “yasal, yasaya uygun”
Sayfa: 49B
oxdan
: özdän 157 “soylu, asil; ünlü, meşhur, tanınmış”157 Krş. KMT özden “hür, asil”.
erdamli
: erdämli “erdemli”naamatlu
: naamatlu “merhametli, iyi yürekli, lütufkar”chuçlu
: küçlü “güçlü, kuvvetli”tocma
: tökmä 158 (tokma?) “hünerli, becerikli” (Far. honarmand)158 Bu kelime, ET tümge “tek gayesi olan, azimli; ahmak, budala” kelimesinden göçüşmeyle meydana gelmiş olabilir: CC tökmä < *tügme < ET tümge.
jomard
: comard “cömert”asuch
: aşuk “aşık”tex
: tez “tez, hızlı”tanur chisi
: tanur kişi “deneyimli kişi”souuar chisi
: sövvär kişi “dost”ersacsis
: ersäksiz “iffetli, namuslu”chelecli
: kılıklı “ahlaklı, terbiyeli, görgülü, namuslu, dürüst; saygın, saygıdeğer, saygı duyulan”chamus toxȗlu chisi
: ḫamuş tözümlü kişi “barışçıl, sakin kişi; sabırlı, sebatlı kişi”sauunur chisi
: sävünür kişi “mutlu kişi”ux chisi
: uz kişi “ehil, becerikli kişi”bagat˅
: baḫatur “yiğit, cesur”jaman
: yaman “kötü”yarli vel yocsul
: yarlı veya yoksul “yoksul, fakir”chart vel abusca
: kart veya abuşka “yaşlı”teli vel acmac
: teli veya akmak “deli, aptal, ahmak”badbact
: badbakt “mutsuz”çirchin
: çirkin “çirkin”rustan
: rustan ‣rustay “çiftçilikle alakalı”chahal
: kahal “değersiz, ucuz”sust
: sust “tembel, üşengeç, bezgin”
Sayfa: 50A
sagsis
: saḫsız “zayıf, hasta, cılız”chelapan
: keläpän “cüzamlı”tax
: taz “kel”sochur vel zalis
: sokur veya çalış “şaşı”choxsis vel cor
: közsiz veya kor “kör”touluc | ‹kotur eȳ s[…]›
: tövlük, kotur “kör, görme engelli”chunradan touga[…]
: künrädän ‣ künidän tovga[n?] “piç”agsah
: aḫsah “aksak, topallayan”burnj chizi
: burnı kiçi “burnu küçük olan, küçük burunlu”tasacsix
: taşaksız “hadım”caltac
: kaltak “kadın satan (erkek)”choturlu
: koturlu “uyuz (hastalığına yakalanmış)”chulacsix
: kulaksız “sağır”tilsix
: tilsiz “dilsiz”beylitan chertan
: beylitän kırtan 159 “yararsız, faydasız, işe yaramaz, gereksiz”159 Bkz. (30), BODROGLIGETI, 164, belidän qırtaq olarak okumuştur.
bucru
: bükrü “kambur”otruczi
: ötrükçi “yalancı”olu conglu
: olu köng[ü]l[l]ü “yüce, azametli, kibirli”bachil ‹vel isarli i[.]i kȯ[.]›
: baḫıl veya ızarlı 160 “kıskanç, açgözlü”160 Bkz. (30), BODROGLIGETI, 116 ısarlı okumuştur. Ko. Wb. ise ızarlı okumuştur. Krş. KMT zar “kıskanç”.
‹ṣụḥḥ suh kisi›
: suh kişi “aç gözlü, hırslı”fus ṿl s̤uh̤ k̤is̤i
: fus 161 “cimri, pinti, hasis; tamahkar”161 Bkz. (2), KUUN, bu kelimeyi fuzul[i] okumuştur.
ersaczi
: ersäkçi “iffetsiz kişi”tumismis
: tumışmış 162 “huysuz”162 Bkz. (30), BODROGLIGETI, 119 bu kelimeyi tümişmiş “kötü kalpli, art niyetli” olarak okuyup anlamlandırmıştır.
yaxuclu
: yazuklu “günahkar”egricsi
: egriksi “gerçek olmayan, sahte”xaxuclu
: yazuklu “günahkar”gaïp̑ vel yat
: garip veya yat “yabancı, tanıdık olmayan”
Sayfa: 50B
çeyĩ
: çeyri “ordu”sanzis
: sançış “muharebe, cenk”allan vel tou
: allan ‣ allam veya tov “bayrak, sancak”ghasal cosac
: ḫaşal (ḫasal?) kosak (kozak?) “nöbetçi”sageth
: sagıt 163 “silah”163 Krş. KMT savut “alet, edavat”.
sirdac
: sirdäk ~ şirdäk 164 “örtü”164 Ko. Wb. bu kelimeyi şırdaq “Koller” olarak okuyup anlamlandırmıştır. Kendisinin neden kalın ünlülü okuduğu konusunda hiçbir bilgi vermemektedir. Almanca Koller kelimesinin yanlış anlamını alıp sözlüğüne geçiren Kemal Aytaç, şırdak kelimesinin anlamını “Kuduz (atlarda beyin hastalığı)” olarak vermiştir. Halbuki bu anlam, kelimenin geçtiği bölümde zırhların isimleri verildiği için uygun düşmemektedir. Aslında Ko. Wb.’in verdiği Koller kelimesinin ikinci anlamı “deri göğüslük; mintan”dır. Ancak Ko. Wb.’in verdiği anlam, Kumanca sirdac kelimesinin sırasında yazan Lat. frexetus kelimesine değil, altındaki Lat. coyraçia kelimesine dayanmaktadır. Biz burada Lat. frexetus ve Far. auxida kelimelerini temel aldık. Bodrogligeti, Far. auxida kelimesini awzīda olarak okuyup “a coat” olarak tercüme etmiştir. Biz de sirdac olarak yazılmış bu kelimenin Klasik Moğolca sirdeg “saddle pad” ile bağlantılı olduğunu düşünerek şirdäk okuduk.
yaga
: yaga ~ yaḫa “(zırhtaki) yaka”toulga
: to[v]ulga “miğfer”chuba
: kübä “halkalı zırh” (Far. xire)butuluc
: bütülük “göğüs zırhı, cebe”cliz
: k[ı]lıç “kılıç”bizac
: biçäk “hançer”yaa
: yaa “yay”yxba
: izba 165 (izbä?) “oda, kulübe”165 Rus. изба kelimesinden gelmektedir.
bochoĩch
: boḫorık “şömine, ocak”diuar
: dıvar (divar?) “duvaryusac
: yuzak “kilit”açchuz
: açkuç “anahtar”cheadau
: kıadav ‣ kadav “askı çivisi”olturguz
: olturguç “bank”sinduc
: sınduk “sandık, dolap”tosiac
: töşäk “döşek”
Sayfa: 51A
oprac
: oprak “yem” (Lat. foratura, Far. astar)teriton
: teri–ton “kürklü giysi” (Lat. penna)tuuma
: tüvmä “düğme”yeng
: yeng “elbise yeni”ticmac
: tikmäk “dikme elbise”tub
: tüb “temel”tas
: taş “taş”chiraç
: kiräç “kireç”cun
: kun ‣ kum “kum”su
: su “su”agaç
: agaç “tahta, ahşap” (Lat. trauus, Far. çouu)tacta canga
: takta kanga 166 “tahta levha, kalas”166 Krş. KMT kanga “ince tahta”.
tic agaç
: tik agaç “direk, sütun”bismis cherptç
: bişmiş kerptç ‣ kerpiç “kiremit”tam
: tam “dam”sufra vel catra
: sufra veya katra “kadınlar odası” (Lat. caminata, Far. sufra)agengiç
: agıngıç “merdiven”tarag vel tuluc
: tarac[a] veya tuluk “balkon”diuar
: dıvar “duvar”aurex
: avrez “hela, tuvalet”choulac
: kövläk “gömlek”chonzac
: könçäk 167 “pantolon”167 Krş. Kar. kencaklar “pantolon”, KMT könçek “pantolon, don”.
oprac
: oprak “giysi”cur vel beligab
: kur veya beligab ‣ bel–bagı 168 ~ belibag 169 “kuşak”168 Krş. ĐH belbağı “kuşak”, TA bil baġı “kuşak, kemer”.
169 Krş. KMT belibav “kemer”.
Sayfa: 51B
yanzic
: yançık “kese, para kesesi”chepas vel borc
: kepäs ~ kepäş 170 veya börk “kukuleta” (Lat. cappellus)170 Krş. KĐ kebes, TA kebeş.
çalma
: çalma “baş örtüsü” (Far. dulband)ouat
: wat “ottan yapılan bir tür ayakkabı” (Lat. calige)çulgau
: çulgav 171 “dolama şeklinde çorap”171 Krş. KMT çulgav “dolama şeklinde çorap”.
etic
: etik “çizme”basmac
: başmak “ayakkabı”tixga
: tizgä “çorap bağı”artmac
: artmak “çıkın”yasman
: yasman “yassı şişe”çater
: çatır “çadır”camzi
: kamçı “kamçı”chamar
: kamar “kemer”saget
: sagıt “donanım, teçhizat”, özel olarak “koşum takımı”araba
: araba “araba”at
: at “at”naal
: naal “nal”migh vel cadau
: mıḫ veya kadav “çivi” (Lat. clavus)ayran
: a[y]ıran 172 “atların durduğu bölme”172 Krş. Ma. faciran “duvar” < *padiran; Hal. hadur- “ayırmak” < *padır-.
eyat/c yabogi
: eyät yaboḫı ‣ eyär yaboḫı “eyer örtüsü”chasrau
: kaşrav ~ kaşra[v]u “kaşağı” (Far. chasragu)nocta
: nokta “yular”yugan
: yügän “gem”eyar
: eyär “dizgin, yular, gem”topra
: topra “torba”chisan
: kişän “köstek”
Sayfa: 52A
tixgin
: tizgin “dizgin”ghalcha vel toga
: ḫalka veya toḫa “halka”aguxlug
: aguzluḫ “ağızlık”tuuma
: tüvmä “düğüm”sazac
: saçak “püskül, saçak”eyarnȋg agazi
: eyärning agaçı “eyer konulacak yer”alindagi cas
: alındagı kaş “ön eyer kaşı”artindazi cas
: artındaçı ‣ artındagı kaş “arka eyer kaşı”chiix
: ki[y]iz “keçe örtü”eyar yaboçi
: eyär yaboçı ‣ yabokı “eyer örtüsü”uxangi
: üzängi “üzengi”toga tili
: toḫa tili “toka çengeli”texmac
: teşmäk “delik” (Lat. foramen, Far. sulach)comuldruc
: kömüldrük “gömüldürük”toga
: toḫa “toka”coyscan
: ko[y]ışkan 173 “kuskun” (Lat. posna, Far. paldomb)173 Bkz. (30), BODROGLIGETI, 176 bu kelimeyi kuyşkan olarak okumuştur. Krş. Kzk. Kkalp. kuyıskan, Özb. kuyişkån.
ail
: a[y]ıl “kuşak, kemer”yengirzac
: yıngırçak “kürtün, yük hayvanlarına vurulan semer, palan”tosac
: töşäk “döşek”tosacnȋg ayagi
: töşäkning ayaḫı “yatağın uç kısmı, ayak tarafı”salan
: salan ‣ salam “saman”
Sayfa: 52B
yastuc
: yastuk “yastık”çiarzau
: çarşav “yatak örtüsü, çarşaf” (Far. çiarzau)yourgan
: yo[v]urgan “yorgan”chilim
: kilim “kilim”gali vel coux
: ḫalı veya kö[v]üz “halı”chosagan
: köşägän 174 “cibinlik”174 Bu kelime, Moğ. *kösegen ( < KM kösigen < T köşik) kelimesinden gelmektedir.
ghaser vel yegan
: ḫasır veya yegän 175 “halı, hasır”175 Krş. KMT cegen “hasır”.
sinduc
: sınduk “sandık”tastar vel sarpȃ
: tastar veya sarpan “masa örtüsü”giltrin vel sisa
: yıltrın veya şişä “şişe”piala
: pi[y]ala “bardak, kupa, kadeh”bardac
: bardak “bardak”çirac lic
: çıraklık “şamdan”çirac
: çırak “mum”tabac
: tabak “tabak”as
: aş “besin, yemek, aş”chaxan
: kazan “kazan”tegana
: tegänä ~ tıḫana “su teknesi”çomiç
: çömiç “kepçe”chasuc
: kaşuk “kaşık”çomlac
: çömläk “tencere, büyük tencere”
Sayfa: 53A
yaglaou
: yaglaw “tava”touguç
: tövgüç “havan”cheli
: keli “havan tokmağı”caxan ayac vel oça
: kazan ayak veya oça[k] “kazan altlığı”çanac
: çanak “çanak, tas”xingil
: zincil “zincir”chaurcina
: ka[v]urkına “kavurmaya veya kızartmaya yarayan tava”balta
: balta “balta”boghoric
: boḫorık “yemek pişirmek için açık ocak, şömine” (Bodr. oven, stove)tutun
: tütün “duman”yalen
: yalın “alev”girgac
: yırgak 176 (cırgak?) “çengel”176 Krş. DLT ırġāġ “çengelli demir”, KMT ırgak “kanca, çengel”.
tepsi
: tepsi “tepsi”terac
: teräk “ağaç”tub
: tüb “ağaç kökü”butac
: butak “ağaç dalı”yabuldrac
: yabuldrak “yaprak”agaç
: agaç “tahta, ahşap” (Lat. lignum)cabuc
: kabuk “ağaç kabuğu”yç
: iç “ağacın iliği, özü”‹beichluch›
: be[y]iklük “ağacın büyüklüğü, yüksekliği”colaga
: kölägä “gölge”‹jemis›
: yemiş “(ağacın) meyve(si)”chiras
: kiras “kiraz”armut vel chertme
: armut veya kertme “armut”alma
: alma “elma”nardan
: nardan “nar”be
: be “ayva”
Sayfa: 53B
çatlauc
: çatla[v]uk “fındık”cox
: koz “ceviz”saftalu
: şaftalu “şeftali” (Far. saftalu di rusta)saftalu
: şaftalu “şeftali”eric
: erik “erik”mismis
: mişmiş “kayısı”ingir
: incir “incir”xuxȗ
: şüşüm 177 ~ yüzüm 178 “üzüm”177 Krş. ET çüşüm “dut”, KK şüşüş “kuru üzümden yapılan bir tür şarap”.
178 Krş. BV, DM, GT, KK, TA, TZ yüzüm “üzüm, üzüm salkımı”; KMT cüzüm “üzüm” ( < yüzüm).
churu xuxȗ
: kuru şüşüm ~ yüzüm “kuru üzüm”castana
: kastana “kestane”ghorma
: ḫorma “hurma”badam
: badam “badem”chear
: ḫı[y]ar “salatalık, hıyar” (Far. chear)naĩnç
: narinç “portakal”limon
: limon “limon”nouma
: novma 179 “portakal”179 Bkz. (30), BODROGLIGETI, 174 bu kelimeyi norıma olarak okumuştur.
pistac
: pıstak “fıstık” (Far. festuc)coun
: ko[v]un “kavun”sadaf
: sadaf “sedef otu”gischiç
: yışkıç (?) “nane”salg
: salg ~ salḫ “ada çayı” (Far. salg)yspanac
: ıspanak “ıspanak”mangdan
: mangdan “maydanoz” (Far. mandan)marul
: marul “marul”salghan vel samuc
: şalḫan ‣ şalḫam veya samuk “şalgam, pancar”cabac
: kabak “kabak”
Sayfa: 54A
çugundur
: çügündür 180 “kırmızı pancar, şalgam”180 Krş. KMT çügündür “pancar”.
laghan vel
: laḫan “lahana” veya […]sarmisac
: sarmısak “sarımsak”sogan vel youa
: sogan veya yova “soğan, yabani soğan”raxiana
: razı[y]ana “rezene” (Far. raziana)yanauar
: canavar “vahşi hayvan” (Far. ayvan)at
: at “at”arstlan
: arstlan “aslan”chestrac
: kıstrak “kısrak” (Lat. leopardus, Far. madian)chestrac
: kıstrak “kısrak” (Lat. jumenta, Far. madian)chater
: katır “katır”esac
: eşäk “erkek eşek”tisi esac
: tişi eşäk “dişi eşek”tisi cat
: tişi kat[ır] “dişi katır”tongus
: tonguz “domuz”cheyc tongus
: ke[y]ik tonguz “yaban domuzu”tisi tngux
: tişi t[o]nguz “dişi domuz”ogus vel seger
: ögüz ‣ öküz veya sıgır “öküz, sığır” (Lat. bos)ynac
: inäk “inek”buxau
: buzav ~ buza[v]u “buzağı”tisi coy
: tişi koy “(dişi) koyun”gozchar
: ḫoçkar ~ goçkar ‣ koçkar “koç”
Sayfa: 54B
‹choy›
: koy “koyun”coxi
: kozı “kuzu”ezchi
: eçki “teke, erkek keçi”tisi ezchi
: tişi eçki “dişi keçi”‹ogolach›
: ogolak “oğlak”itt
: itt ‣ it “köpek”mazi tisi
: maçı tişi ‣ tişi maçı “dişi kedi”mazi
: maçı “erkek kedi”pil
: pil “fil”toua
: tövä “devesaxagan
: sazagan “ejderha, dragon”yrs
: irs (ırs?) “vaşak” (Far. yrs)ayu
: ayu “ayı”maymun
: maymun “maymun”boru
: börü “kurt”coyan
: koyan “tavşan”cara cuxan
: kara küzän “kokarca”susager
: su–sagır ‣ su–sıgır (?) “manda, bizon, bufalo”cheoxsis ‹opea›
: keözsiz ‣ közsiz, opea (opı[y]a?) “köstebek” (Far. coram)siçchan
: sıçkan “sıçan”boga
: boga ~ boḫa “boğa”curt
: kurt “kurtçuk”saxagan
: sazagan “yılan”gillan
: yıllan (cıllan?) “yılan”çibin
: çibin “sinek”bit
: bit “bit”burça
: bürçä “pire”
Sayfa: 55A
suruçibin
: sürüçibin “sivrisinek”candala
: kandala “tahta kurusu”çipçic
: çıpçık “kuş”charachus
: karakuş “kartal”balaban
: balaban “doğan, şahin”çarçiga
: çarçıga ‣ karçıka “doğan, şahin”cheegey
: kırgıy “atmaca”çura
: çura “küçük atmaca”sar
: sar “doğan, şahin”sar
: sar “akbaba”turna
: turna “turna”yabalac
: yabalak “kukumav”çil
: çil “keklik”chax
: kaz “kaz”tauc
: ta[v]uk “tavuk”ghorox
: ḫoroz “horoz”balazuc
: balaçuk “piliç, tavuk”songur
: songur ~ sonḫur “doğan”taus
: ta[v]us “tavus kuşu”‹soulun›
: sövlün (sülün?) “sülün”segerçic
: sıgırçık “sığırcık” (Lat. colunbus)bulbul
: bulbul “bülbül”totu
: totu “papağan”saka
: saka “saka kuşu”‹korguy›
: korguy “bülbül”
Sayfa: 55B
‹vel boday frum̄ ›
: veya boday “buğday”bugday vel aslic
: bugday veya aşlık “buğday, tahıl”arpa
: arpa “arpa”tuturgan vel bring
: tuturgan veya b[i]rinc “pirinç”tuuj ‹vel tw · coctȗ dȋ dire›
: tüvi 181 veya tü 182 “darı lapası”181 Krş. DLT tügi.
182 Krş. KMT tüy “darı”.
noghuc
: noḫuk ‣ noḫut “nohut”maruimac
: marucmak ‣ marcumak “mercimek”briuzac
: bruçak ‣ burçak “dolu”un
: un “un”chebac
: kebäk “kepek”ous
: o[v]us 183 “çavdar”183 Rus. oвёс kelimesinden gelmiştir.
sut
: süt “süt”yugurt
: yugurt “yoğurt”bizan
: biçän “kuru ot, saman”tari
: tarı “darı”suulu
: suvlu “kılçıksız buğday, triticum spelta”coptaluc
: koptaluk 184 “un ve etten yapılan bir yemek” (Far. coptaluc)184 Krş. Kar. kopta “köfte”.